Washington Post, geçen hafta Iowa’da yapılan ön seçimi kıl payı kazandığı açıklanan Pete Buttigieg ve yarışı ikinci bitiren Bernie Sanders arasındaki rekabetin kızıştığını yazıyor. Habere göre Sanders, yarın New Hampshire’da yapılacak Demokrat Parti ön seçiminden önce kendisinden 40 yaş küçük rakibi Buttigieg’i “milyarder bağışçıların tutsağı” olarak nitelerken Buttigieg, Sanders’ı, “benim dediğim olacak” diye tutturan bir solcu olarak tanımladı. Sanders’ın seçmenleri kutuplaştırdığını söyleyen Buttigieg, New Hampshire’daki kampanya çalışmaları sırasında “Sanders’ın ‘ya devrimcisiniz ya da statükocu’ şeklindeki mesajı birçoğumuza hitap etmiyor” ifadesini kullandı. Sanders ve Buttigieg arasındaki sürtüşme büyürken Iowa’yı dördüncü sırada bitiren Joe Biden’ın New Hampshire’daki anketlerde de kan kaybettiği gözleniyor. Sanders’ı aşırı liberal olarak tanımlayan Biden, Buttigieg’in ise deneyimsiz olduğu için Trump’ı mağlup edemeyeceğini söylüyor. Ancak strateji uzmanlarına göre Sanders, Demokrat Parti’nin ilerici kanadındaki yerini pekiştirirken Buttigieg, birçok seçmen için “ikinci seçenek” olarak öne çıkmaya başladı bile.
Washington Post bugün ayrıca Afganistan’da hala devam eden IŞİD tehdidiyle ilgili haberinde yüzlerce IŞİD militanının ülkede faaliyetlerini sürdürdüğünü yazıyor. Gazete, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin Kasım ayında örgütün kökünün kurutulduğunu açıklamasına rağmen üst düzey IŞİD liderlerinin Pakistan’a ya da kuzeyde Pakistan sınırındaki dağlık Kunar bölgesine kaçtığını kaydediyor. IŞİD’in toplumları kontrol altına almak için aşırı dozda şiddet kullanması ve bünyesine yeni militanlar kazandırmak için çalışmalara devam etmesi, örgütü Afganistan’da hala ayakta tutan etkenlerin önde gelenleri. Birleşmiş Milletler’e göre 2016-2018 yılları arasında bin 200 Afgan’ın ölümünden sorumlu olan IŞİD, en çok yoksul gençleri bünyesine katıp militan olarak yetiştiriyor. Daha eğitimli Afganlarsa örgütün lojistik, finans ve iletişim alanlarındaki ihtiyaçlarını karşılıyor.
Wall Street Journal ise Başkan Trump’ın bugün açıklaması beklenen 4 trilyon 800 milyar dolarlık bütçe tasarısının sosyal güvenlik programları ve yabancı ülkelere yardım ödeneklerinde ciddi kesintiler, savunma ve eski muhariplere yönelik programların fonlarındaysa artış öngördüğünü yazıyor. Habere göre bütçe, 1 Ekim’de başlayacak 2021 mali yılı için ordu harcamalarını binde 3’lük artışla 740 buçuk milyara çıkarıyor. Savunma dışı harcamalarınsa yüzde 5 oranında düşürülerek 590 milyar dolara indirilmesi planlanıyor. Bu miktar, Trump ve Kongre’nin geçen yaz savunma dışı harcamalarına ayrılacak ödeneği belirlemek için yaptığı iki yıllık anlaşmada belirlenen seviyenin altında. Trump’ın bütçe tasarısı, gazeteye göre Kasım’daki başkanlık seçimlerini kazanması durumunda ileriye dönük mali hedeflerinin de taslağı niteliğinde. Temsilciler Meclisi’nin Demokrat Parti kontrolünde olması ve Cumhuriyetçi Parti’nin çoğunlukta olduğu Senato’da partiler üstü desteğe ihtiyaç duyulması nedeniyle taslağın yasalaşması olasılığı oldukça düşük. Demokrat Parti’nin bütçeye gösterdiği tepkiyi dile getiren Temsilciler Meclisi Bütçe Komisyonu Başkanı John Yarmuth, taslağın “yıkıcı ve mantıksız” olduğunu kaydetti.
New York Times ise Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’nin dağıttığı Oscar Ödülleri’nin 92 yıllık tarihinde ilk kez İngilizce olmayan bir yapımın “En İyi Film” ödülünü kazandığını yazıyor. Habere göre sınıf çatışmasını anlatan Güney Kore yapımı komedi-gerilim filmi “Parazit,” Quentin Tarantino’nun “Bir Zamanlar Hollywood’da” ve Martin Scorsese’nin “İrlandalı” gibi iddialı yapımlarını geride bırakarak büyük ödülü kucaklamayı başardı. “Parazit,” aynı zamanda En İyi Uluslararası Film, En İyi Özgün Senaryo ve En İyi Yönetmen ödüllerinin de sahibi oldu. Kuzey Amerika’da Ekim ayında vizyona giren film, toplam 35 buçuk milyon dolar gişe hasılatı yaparken tüm dünyada elde ettiği gişe gelirini 165 milyon dolara yükseltti. Öte yandan yapımları toplam 24 dalda Oscar adayı olan streaming devi Netflix, bu yılın en büyük kaybedeni olarak niteleniyor. On dalda Oscar’a aday olan Netflix yapımı “İrlandalı”nın hiç ödül alamaması, yapımlarını sinema salonlarında kısıtlı süre gösterimde tuttuğu ve Akademi üyelerinin oylarını toplamak için dev bütçeli kampanyalar düzenlediği için eleştirilen firmaya gönderilen bir mesaj niteliğindeydi.