ABD, El Kaide lideri Eymen El Zevahiri'yi Afganistan'ın başkenti Kabil'de insansız hava aracından atılan bir füzeyle öldürdüğünü açıkladı. Operasyon, Usame Bin Ladin'in 2011'de öldürülmesinden bu yana militanlara vurulan en büyük darbe olarak görülüyor.
Reuters haber ajansı, militan örgütün başına geçmesi muhtemel bazı adayları derledi.
Seyfül Adil
Eski Mısırlı özel kuvvetler subayı, El Kaide'nin yüksek rütbeli bir üyesi.
ABD, tutuklanmasını sağlayacak bilgi için başına 10 milyon dolar ödül koydu.
Seyfül Adil'in 1981 yılında Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat'a düzenlenen suikasta karıştığından şüpheleniliyordu.
Adil, 1988 yılında Afganistan'da Sovyet işgaline karşı savaşan mücahitlere katılmak üzere Mısır’ı terk etti.
El Kaide'nin önde gelen askeri şeflerinden biri olan ve sıklıkla El Kaide’nin üç numaralı ismi olarak anılan Adil, 1998 yılında Kenya’nın başkenti Nairobi ve Tanzanya’nın eski başkenti Darüsselam'daki Amerikan elçiliklerine bombalı saldırıların planlanmasına yardımcı oldu.
Adil, 1990'larda Sudan, Pakistan ve Afganistan'da örgüt için eğitim kampları kurdu.
Adil'in tuttuğu günlük notları, 2004 yılında Suudi Arabistan'da bir baskın sırasında ele geçirildi. Örgütteki rolü eğitmenlik, askeri liderlik ve Bin Ladin'in güvenlik ekibinin bir üyesi olmaktı.
El Kaide'ye katılmadan önce Mısır'da devleti devirmeyi amaçlayan İslami Cihad örgütünün bir üyesiydi.
ABD tarafından hazırlanan bir raporda, Adil'in 2002 yılında Pakistan'da Amerikalı gazeteci Daniel Pearl'ün öldürülmesiyle bağlantılı olduğu bilgisi yer almıştı.
Daniel Pearl’ün öldürülmesini inceleyen Pearl Projesi müfettişlerinin bulguları, Adil'in gazetecinin kaçırılmasını, 11 Eylül 2001 terör saldırılarının planlayıcılarından biri olmakla suçlanan Halid Şeyh Muhammed ile görüştüğünü ortaya koydu.
Adil, Bin Ladin'in ölümünden sonra örgütün geçici lideri olarak atanmıştı.
Yezid Mubarek
Ebu Ubeyde Yusuf el Annabi olarak bilinen Yezid Mubarek, grubun liderlik konseylerinden birini yönettikten ve bir diğerinde yer aldıktan sonra, 2020'de Fransa’nın bir baskınında selefinin öldürülmesiyle, İslami Mağrip El Kaidesi'nin (İMEK) emiri oldu.
Cezayir vatandaşı olan Mubarek, İMEK'in medya operasyonlarını yürütmüştü. Mubarek, 2013 yılında yayınladığı bir videoda Paris'in Mali'deki militan isyanını bastırmak için asker göndermesinin ardından, Fransa’nın çıkarlarına karşı küresel saldırı çağrısında bulunmuştu.
Bir fotoğrafta kır sakalı ve yeşil sarığıyla görülen 53 yaşındaki Mubarek, Cezayir'de 1990'larda hükümetle İslamcı güçler arasında yaşanan iç savaştan sağ çıktı ve GSPC (Selefi Vaaz ve Savaş Grubu) adlı ayrılıkçı militan grubun saflarında yükseldi.
İMEK, Afrika’nın Sahel bölgesindeki kaostan yararlanarak küresel ağın en aktif ve değerli kollarından biri haline geldi, Batılıları kaçırdı ve geniş topraklarda saldırılar düzenledi.
İMEK’in El Kaide için öneminin bir göstergesi olarak, Mubarek'in selefi Abdülmalik Droukdel, 2020'de Fransız güçleri tarafından öldürülmeden önce, Zevahiri yönetimindeki küresel hareketin liderlik ekibinde bir rol üstlendi.
Ancak uzmanlar, İMEK’in dünyanın en önemli cihatçı faaliyet alanlarından biri olan Sahel'de yeni militan gruplara karşı güç kaybettiğine inanıyor.
Mubarek'in de eski çatışma yaralarından muzdarip ve Droukdel'in karizmatik çekiciliğinden yoksun olduğu bildiriliyor.
Abdülrahman el Mağribi
Fas doğumlu Abdülrahman El Mağribi, El Kaide üyeliğiyle bağlantılı olarak ABD Federal Soruşurma Bürosu (FBI) tarafından sorgulanmak üzere aranıyor.
FBI, Mağribi'nin Afganistan'a taşınmadan önce Almanya'da yazılım programlama eğitimi aldığını ve burada El Kaide'nin ana medya kanadını yönetmek üzere seçildiğini söyledi.
Zevahiri'nin damadı olan Mağribi, El Kaide'nin üst düzey liderlerinden biri.
Bin Ladin'in öldürüldüğü operasyonda ele geçirilen belgeler Mağribi'nin uzun yıllar boyunca örgüt içinde yükselen bir yıldız olduğunu gösteriyordu. El Kaide'nin Afganistan ve Pakistan'daki yöneticisi olarak görev yaptı.