Geçtiğimiz hafta içinde, Amerika, İran’a, nükleer silah programından vazgeçmesi; ve uluslar arası terörizme verdiği desteğini kesmesi için yaptığı uyarıları artırdı. Önceki gün de Amerikan ordusu İran’a karşı savaş planlarını güncelleştirdiği yolunda çıkan haberleri doğruladı.
Amerikan Körfez kuvvetleri Komutanlığı, İran’la savaş planlarının güncelleştirildiğini doğruladı Washington Post gazetesi, üst düzeyde bir Amerikalı yetkilinin, savaş planlarının güncelleştirilmesinin “olağan” olduğunu söylediğini bildirdi. Haber , Başkan Bush’un “Birliğin Durumu” konuşmasında İran’ı bir tehdit olarak gördüğünü vurgulayan bir ifade kullanmasını izledi.
Bush, Amerikanın, İran’daki dinci rejimi nükleer silah programından vazgeçirmek; ve uluslar arası terörizme verdiği desteği kesmesini sağlamak için, Avrupalı müttefiklerle birlikte çalıştığını söyledi. Başkan Bush, ayrıca, demokrasi ve özgürlük isteyen İranlılara, Amerikanın destek çıkacağını da vurguladı.
Emekli Büyükelçi Mark Palmer, Afganistan, Filistin ve Irak’taki seçimlerde kaydedilen başarıyı örnek göstererek, Başkan Bush’un, İran’da da serbest seçimlerin yapılmasını istediğini söylüyor.
Ancak, Başkan Bill Clinton yönetiminde Ulusal Güvenlik Konseyi’nde görev alan, Ken Pollack, önceliğin İran’ın nükleer silah programına verilmesi gerektiğini savunuyor. Pollack şöyle konuştu: “ Bush yönetiminin demokratikleşme ya da rejim değişikliği politikasını, her ülke için olmasa da, benimsediği açık. Bu politikayı İran’da da uygulamak istiyorlar. Ancak, İran’ın gündeme gelmesinin ve Amerikanın öncelikleri arasında yer almasının esas sebebi – İran’ın nükleer programı olmalıdır."
Nükleer silahlara sahip bir İran’ın kabul edilemeyeceğini söyleyen Başkan Bush, İran’a karşı askeri seçeneklerin de masada olduğunu söylüyor. Ancak Amerika, şimdilik, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın diplomatik girişimlerini destekliyor.
Ken Pollack, İran’a karşı diplomatik çabaların, askeri seçenekten daha iyi bir politika olduğu görüşünde: “İranlılar son derece gururlu insanlardır. Ne kadar milliyetçi olduklarını geçmişte gördük.. Amerika’nın içişlerine müdahale ettiğini gösteren en ufak bir belirtiye bile hemen büyük tepki gösteriyorlar.. Eğer Amerika askeri bir operasyon düzenlemeye kalkarsa, İran halkını tümüyle, rejimin yanında yeralmaya iteriz.”
İran’a karşı nasıl bir politika uygulanacağı konusunda görüşayrılıkları sürmekle birlikte , uzmanların hepsi, İran’ın sertlik yanlısı yönetimini güçlendirmenin Amerikan çıkarlarına uygun düşmeyeceği konusunda birleşiyor.
Amerikan Körfez kuvvetleri Komutanlığı, İran’la savaş planlarının güncelleştirildiğini doğruladı Washington Post gazetesi, üst düzeyde bir Amerikalı yetkilinin, savaş planlarının güncelleştirilmesinin “olağan” olduğunu söylediğini bildirdi. Haber , Başkan Bush’un “Birliğin Durumu” konuşmasında İran’ı bir tehdit olarak gördüğünü vurgulayan bir ifade kullanmasını izledi.
Bush, Amerikanın, İran’daki dinci rejimi nükleer silah programından vazgeçirmek; ve uluslar arası terörizme verdiği desteği kesmesini sağlamak için, Avrupalı müttefiklerle birlikte çalıştığını söyledi. Başkan Bush, ayrıca, demokrasi ve özgürlük isteyen İranlılara, Amerikanın destek çıkacağını da vurguladı.
Emekli Büyükelçi Mark Palmer, Afganistan, Filistin ve Irak’taki seçimlerde kaydedilen başarıyı örnek göstererek, Başkan Bush’un, İran’da da serbest seçimlerin yapılmasını istediğini söylüyor.
Ancak, Başkan Bill Clinton yönetiminde Ulusal Güvenlik Konseyi’nde görev alan, Ken Pollack, önceliğin İran’ın nükleer silah programına verilmesi gerektiğini savunuyor. Pollack şöyle konuştu: “ Bush yönetiminin demokratikleşme ya da rejim değişikliği politikasını, her ülke için olmasa da, benimsediği açık. Bu politikayı İran’da da uygulamak istiyorlar. Ancak, İran’ın gündeme gelmesinin ve Amerikanın öncelikleri arasında yer almasının esas sebebi – İran’ın nükleer programı olmalıdır."
Nükleer silahlara sahip bir İran’ın kabul edilemeyeceğini söyleyen Başkan Bush, İran’a karşı askeri seçeneklerin de masada olduğunu söylüyor. Ancak Amerika, şimdilik, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın diplomatik girişimlerini destekliyor.
Ken Pollack, İran’a karşı diplomatik çabaların, askeri seçenekten daha iyi bir politika olduğu görüşünde: “İranlılar son derece gururlu insanlardır. Ne kadar milliyetçi olduklarını geçmişte gördük.. Amerika’nın içişlerine müdahale ettiğini gösteren en ufak bir belirtiye bile hemen büyük tepki gösteriyorlar.. Eğer Amerika askeri bir operasyon düzenlemeye kalkarsa, İran halkını tümüyle, rejimin yanında yeralmaya iteriz.”
İran’a karşı nasıl bir politika uygulanacağı konusunda görüşayrılıkları sürmekle birlikte , uzmanların hepsi, İran’ın sertlik yanlısı yönetimini güçlendirmenin Amerikan çıkarlarına uygun düşmeyeceği konusunda birleşiyor.