Erişilebilirlik

14 Kasım 2005: Başkan Bush'un Asya Gezisi Değerlendiriliyor


New York Times, Başkan Bush’un Japonya, Güney Kore, Çin ve Moğolistan’a yapacağı ziyareti değerlendiriyor. Washington - Pekin ilişkilerinin son bir yılda olumsuz bir seyir izlediğini hatırlatan gazete, Bush’un Çin’le ilişkileri yeniden rayına oturtmak için büyük çaba harcaması gerektiğini savunuyor. New York Times, Çin - Amerika ilişkilerinin uzun vadeli bir bakış açısıyla ele alınması çağrısında bulunuyor.

"Çin’i ticaret konusunda sıkıştırma tavrı, bu ülkenin sadece ekonomik değil, siyasi olarak da küresel bir güç olduğunu göz ardı eden kısa vadeli bir yaklaşımdır. Bush’un, Çin devlet başkanı Hu Jintao ile yapacağı görüşmede ticaret ve Çin parasının değeriyle ilgili alışılmış şikayetlerin aşılacağını ve bu iki büyük güç arasındaki ilişkilerin daha genel yapısının ele alınacağını umuyoruz. Washington, Pekin’le ilişkisi konusunda sadece 1 milyar 300 milyonluk pazarı düşünmekle yetinmemeli ve daha akılcı politikalar geliştirmeye başlamalıdır."

USA Today ise, Amerika Merkezi İstihbarat Örgütü CIA’in bazı ülkelerde gizli cezaevleri bulunduğu yönündeki iddialara değiniyor. Cumhuriyetçi Partinin bu iddiaları değil de iddiaları basına sızdıranları araştırmasını eleştiren gazete, gizli cezaevleri sisteminin terörle savaşta yarar değil zarar getireceğini vurguluyor.

"El Kaide zanlılarına şefkat gösterilmesini isteyen yok. Fakat Sovyetler Birliği’ndeki Gulag cezaevlerine benzeyen gizli ve özel cezaevleri oluşturmak bir çözüm değildir. Amerika’nın bu tür yöntemlere karşı gurur duyacağı bir tarihi var. Gizli zindanlar, demokrasinin faziletleri konusunda söylediklerimizle dalga geçilmesine yol açıyor."

Boston Globe ise yıllardır Guantanamo’da haklarında dava açılmadan tutulan terör zanlılarının hukuki durumunu sorguluyor. Herkesin temel insan haklarından yararlanması gerektiğini yazan gazete, Senato'nun Guantanamo’da bulunan tutukluların yargılanma talebini önleyen kararını iptal etmesi gerektiğini belirtiyor.

"Amerikan askerleri, ulusal güvenlik gerekçesiyle temel özgürlükleri sınırlayan bir Amerika için değil, kişisel özgürlükleri garanti altına alan bir Amerika’nın güvenliği için savaşıyor. Tutuklulara mahkemede kendilerini savunma imkanı tanıyan yargılanma hakkı, İngiliz - Amerikan hukukunun en kutsal ilkelerinden biridir. Olağanüstü koşullarda, Kongre'nin bu hakkı sınırlandırma yetkisi vardır. Abraham Lincoln’un yargılanma hakkını askıya aldığı, İç Savaş’ın ilk dönemi böyle olağanüstü bir durumdu. Fakat, bütün önemine rağmen, terörle savaş yargılanma hakkının sınırlandırılmasını gerektirmiyor."

Los Angeles Times ise, eski başkanlardan Jimmy Carter’ın “Gerçek Amerika bu Değil” başlıklı bir makalesine yer veriyor. İsim vermeden Bush yönetimini hedef alan Carter, dış politikada tek yanlı kararlar alınmasını ve önleyici saldırı doktrininin benimsenmesini eleştiriyor. Carter, makalesinde çevre kirliliği, sosyal politikalar ve din-devlet ayrımı konularındaki gelişmelerden duyduğu kaygıyı da ifade ediyor.

"Dünyanın tek süper gücü olarak Amerika barış, özgürlük ve insan haklarının en önde gelen savunucusu olarak görülmelidir. Ülkemiz, uluslararası güvenliğe tehdit oluşturan konularla mücadelede ve çevremizdeki yaşam kalitesinin artırılmasında diğer ülkelerin etrafında kenetlenebileceği bir odak noktası olmalıdır. Muhtaç durumdakilere insani yardım götürme çabalarının en önünde olmalıyız."

XS
SM
MD
LG