Washington Post, 11 Eylül saldırılarının tek sanığı olan Zekeriya Musavi’nin mahkemede verdiği ifadeleri inandırıcı bulmuyor. Gazete, Beyaz Saray’a saldırı planladığını itiraf eden Musavi’nin bu ifadesiyle idam cezası almaya ve şehitlik mertebesine ulaşmaya çalıştığını öne sürüyor, ancak gerçeklerin hala ortaya çıkmadığını vurguluyor:
"Hiç kuşkusuz, Musavi bu ülkeye, El Kaide’nin bir militanı olarak ve büyük bir zarar vermek amacıyla geldi. Ancak 11 Eylül saldırılarındaki rolü, hala netleşmiş değil. Bu saldırılarda büyük bir rol oynadığını itiraf eden Musavi, bunu yaptığı işlerden büyük bir gurur duyduğu için de söylemiş olabilir, El Kaide’nin başarısını göstermek amacıyla ölmek istediği için de söylemiş olabilir. Ancak hiçbir jüri, bu isteklere cevap vermek zorunda değildir. Jüri üyelerinin en önemli görevi, bu ifadelerden gerçeğe ulaşmak olmalıdır."
USA Today ise, Musavi davasından yola çıkarak Amerika’nın terör saldırılarına karşı ne ölçüde hazırlıklı olduğunu sorguluyor. Bir FBI ajanının, tutuklanmadan önce Musavi hakkında yaptığı bir çok uyarının dikkate alınmadığını hatırlatan gazete, 11 Eylül saldırıları sonrasında yapılan yasal düzenlemelerle, FBI’a ciddi yetkiler verildiğini hatırlatıyor, ancak bir çok sorunun hala çözüm beklediğini kaydediyor:
"Ülkemizin Musavi gibi ne pahasına olursa olsun Amerikalıları öldürmeye niyetli, kararlı düşmanları var. Bu insanları durdurmak için iyi bir istihbarat, iyi bir karar verme sistemi ve şans gerekiyor. Yönetim, yaşananlardan ders alıp terörle mücadelenin daha etkin yollarını bulmadığı sürece, terörü önlemek mümkün olmayacaktır."
New York Times, lobicilik sisteminde reform amacıyla hazırlanan yasal düzenlemeyi eleştiriyor. Senatoda kabul edilen düzenlemenin ciddi eksiklikler içerdiğini savunan gazete, yapılan değişikliklerin suistimalleri önlemeye yetmeyeceğini vurguluyor:
"Senato, yasal düzenlemedeki bütün eksikliğe rağmen, Temsilciler Meclisinin bir ışık yılı önünde bulunuyor. Temsilciler Meclisindeki Cumhuriyetçi Parti üyelerinin ciddi bir reforma karşı çıkması nedeniyle, yasa tasarıları değişik komitelerde sonsuza kadar beklemeye alınmış durumda. Kongrenin iki kanadının da, lobicilik sektöründe kapsamlı bir reform konusunda birlikte davranma ihtimali çok düşük görünüyor."
Los Angeles Times, İsrail seçimlerinden birinci parti olarak çıkan Kadima’nın, Batı Şeria’dan tek yanlı çekilme planını hayata geçirmekte zorluklarla karşılaşacağı görüşüne yer veriyor. Ancak gazete, bütün zorluklara rağmen İsrail’in artık barışa daha yakın olduğu yorumunda bulunuyor:
"İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’dan çekilme sürecinde Filistinlilerin de bir barış ortağı olarak davranması gerekirdi. Ancak, Hamas İsrail’le müzakerelere niyetli görünmüyor. Amerika da Filistinlilere yardımı sürdürmekle birlikte, Hamas denetimindeki Filistin hükümetiyle ilişkilerini sınırlı bir düzeyde tutacak. Bu politika, tatmin edici olmasa bile anlaşılır bir politikadır. Ayrıca, koşulların değişmesine bağlı olarak, Bush da bu politikasında değişikliğe gidebilir."
"Hiç kuşkusuz, Musavi bu ülkeye, El Kaide’nin bir militanı olarak ve büyük bir zarar vermek amacıyla geldi. Ancak 11 Eylül saldırılarındaki rolü, hala netleşmiş değil. Bu saldırılarda büyük bir rol oynadığını itiraf eden Musavi, bunu yaptığı işlerden büyük bir gurur duyduğu için de söylemiş olabilir, El Kaide’nin başarısını göstermek amacıyla ölmek istediği için de söylemiş olabilir. Ancak hiçbir jüri, bu isteklere cevap vermek zorunda değildir. Jüri üyelerinin en önemli görevi, bu ifadelerden gerçeğe ulaşmak olmalıdır."
USA Today ise, Musavi davasından yola çıkarak Amerika’nın terör saldırılarına karşı ne ölçüde hazırlıklı olduğunu sorguluyor. Bir FBI ajanının, tutuklanmadan önce Musavi hakkında yaptığı bir çok uyarının dikkate alınmadığını hatırlatan gazete, 11 Eylül saldırıları sonrasında yapılan yasal düzenlemelerle, FBI’a ciddi yetkiler verildiğini hatırlatıyor, ancak bir çok sorunun hala çözüm beklediğini kaydediyor:
"Ülkemizin Musavi gibi ne pahasına olursa olsun Amerikalıları öldürmeye niyetli, kararlı düşmanları var. Bu insanları durdurmak için iyi bir istihbarat, iyi bir karar verme sistemi ve şans gerekiyor. Yönetim, yaşananlardan ders alıp terörle mücadelenin daha etkin yollarını bulmadığı sürece, terörü önlemek mümkün olmayacaktır."
New York Times, lobicilik sisteminde reform amacıyla hazırlanan yasal düzenlemeyi eleştiriyor. Senatoda kabul edilen düzenlemenin ciddi eksiklikler içerdiğini savunan gazete, yapılan değişikliklerin suistimalleri önlemeye yetmeyeceğini vurguluyor:
"Senato, yasal düzenlemedeki bütün eksikliğe rağmen, Temsilciler Meclisinin bir ışık yılı önünde bulunuyor. Temsilciler Meclisindeki Cumhuriyetçi Parti üyelerinin ciddi bir reforma karşı çıkması nedeniyle, yasa tasarıları değişik komitelerde sonsuza kadar beklemeye alınmış durumda. Kongrenin iki kanadının da, lobicilik sektöründe kapsamlı bir reform konusunda birlikte davranma ihtimali çok düşük görünüyor."
Los Angeles Times, İsrail seçimlerinden birinci parti olarak çıkan Kadima’nın, Batı Şeria’dan tek yanlı çekilme planını hayata geçirmekte zorluklarla karşılaşacağı görüşüne yer veriyor. Ancak gazete, bütün zorluklara rağmen İsrail’in artık barışa daha yakın olduğu yorumunda bulunuyor:
"İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’dan çekilme sürecinde Filistinlilerin de bir barış ortağı olarak davranması gerekirdi. Ancak, Hamas İsrail’le müzakerelere niyetli görünmüyor. Amerika da Filistinlilere yardımı sürdürmekle birlikte, Hamas denetimindeki Filistin hükümetiyle ilişkilerini sınırlı bir düzeyde tutacak. Bu politika, tatmin edici olmasa bile anlaşılır bir politikadır. Ayrıca, koşulların değişmesine bağlı olarak, Bush da bu politikasında değişikliğe gidebilir."