Erişilebilirlik

İç Savaş Tehlikesi Tartışılıyor


Irak’ta mezhepler arasında çatışmalar yaşanması - aynı Yugoslavya ve Somali’de olduğu gibi - iç savaş çıkabileceği kaygısı yarattı. Askeri tarihçiler, iç savaş tehlikesini gösteren belirli bir formül bulunmadığını söylüyor.. Ancak bazı gelişmelerin bir iç savaş tehlikesini önceden haber verdiği de kesin.

El Salvador; Yugoslavya; Somali gibi ülkelerde 1980’li ve 1990’lı yıllarda iç savaşlar patlak vermişti. Bu savaşların benzer özellikleri vardı: Örneğin, ideolojik farklılıklar, etnik veya dini bölünmeler, ekonomik zenginliklerin kontrolü için mücadele... Buna rağmen, iç savaşların neden çıktığı konusunda herhangi bir belirli formül bulunmuyor. Ulusal Harp Okulu tarihçisi Mark Clodfelter, iç savaşı şöyle tanımlıyor: “Bir ülkenin içinde patlak veren askeri bir çatışma... Yani örgütlenmiş grupların birbirleriyle çatışmaları... Genelde, tarafların birini hükümet veya hükümet yanlısı askeri güçler oluşturur oluşturur . Her iki tarafın silahlı mücadele yaptığı gözlenir ve her iki tarafın resmen açıklanmış siyasi amaçları vardır.”

1860’lı yıllarda patlak veren Amerikan iç savaşı bu tanımlamaya uyuyor: Kuzey ordularıyla Güney ordularının çatışması sonucu 600 bin kişi hayatını kaybetti. Daha modern çatışmaları tanımlamak daha zor. Mark Clodelter şöyle konuşuyor: “Tanımlama yapmamız için bir formül bulunmuyor – genelleme yapmamız çok zor. Örneğin 1991’de Somali’de olduğu gibi, hükümet kuvvetleri olmayabilir. Oysa, ortada hükümet kuvvetleri olmamasına rağmen, herkes Somali’de bir iç savaş yaşandığını söylemişti.”

Irak’ta mezhepler arası süren çatışmalar, nelerin iç savaşa yolaçtığı sorusunu gündeme getirdi. Şubat ayında Kerbela’daki Askeriye Camisinin bombalanması, Iraklı Şiilerle Sünniler arasında çatışmalara yol açmış bulunuyor. Sünnilerle Şiiler arasında mezhep çatışmaları; direnişçilerin Iraklı ve Amerikalı askerlere saldırması, bu ülkenin iç savaşa sürüklendiği kaygısını doğurdu. Ancak, Başkan Bush, bu kaygıların yersiz olduğu görüşünde: “Şiddet olayları yaşandığını görüyoruz; mezhep çatışmalarına tanık oluyoruz. Ancak, bana sorarsanız, Iraklılar durumu değerlendirip kendi aralarında savaşmaktan kaçınacaklardır. Örneğin, Irak Ordusu içinde mezheplere göre bölünme olmadı.. Ordu birlik içinde...”

Ancak adam kaçırma ve idam olayları devam ediyor... Her gün yeni cesetler bulunuyor. Şii milisler, Sünnileri öldürmekle suçlanıyor. Ulusal Harp Okulu tarihçisi Mark Clodfelter, milis güçlerin sayılarının artmasının, iç savaş tehlikesinin işareti olarak görüyor: “Burada bir tetikleme söz konusu. Milislerin sayılarının artmasıyla, sınırlı bir çatışma, ülke çapında bir savaşa dönüşebilir. Bence bunu bir uyarı olarak görmek gerekir. İşbaşındaki hükümet buna karşı önlem almalıdır...”

Şiddet olaylarının yayılmasını önleme girişimleri, hükümet kurma çalışmaları nedeniyle aksadı. Şiiler, Sünniler ve Kürtler, henüz koalisyon hükümeti kuramadılar; ve bu da istikrarsızlığa neden oluyor...

Washington’daki Ortadoğu Enstitüsünde çalışan Iraklı siyaset bilimci Louay Bahry, ulusal birlik hükümetinin kurulmamış olmasının iç savaşı tetikleyebileceğini söylüyor: “Iraklı kimliği, Iraklılar arasında çok zayıf. Devlet zayıf olduğu zaman, insanlar ulusal kimliklerini kaybederler, ve etnik veya dini gruplaşmaya giderler...”

Belki Irak, Somali veya Yugoslavya gibi olmayacak; ancak bazı çevreler, iç savaş tehlikesinin gerçek olduğunu savunuyor...

XS
SM
MD
LG