Amerika’da O’na "Baytok" diyorlar. Çünkü O bir marka. Başkent Washington’un gözde semtlerinden Georgetown’daki üç katlı mağazasında İrfan Baytok, müşterilerini ağırlıyor; provalarını yapıyor ve birçoğu için dünyaca ünlü mağazalarda bile bulamayacakları elbiseler hazırlıyor.
Özge Övün: İrfan bey, Amerika’da kaç yıldır bu işi yapıyorsunuz ve ne zaman açtınız bu mağazayı; Amerika maceranızı sizden dinleyelim.
İrfan Baytok: Ben 70 yılından beri Amerika’dayım. Amerika’ya turist olarak gelmiştim. Tabi gayem Amerika’da kalmaktı ve gelir gelmez hemen iş buldum, burada çalışmaya başladım. İlk çalıştığım bir Polonyalı Yahudi bir terziydi. Çok iyi bir terzi... Onunla çalıştım. Sonra bu Washington civarında 11 tane mağazası olan Rally’s diye büyük bir zincir mağazalar vardı. Orada menejer olarak çalıştım 78 yılına kadar... Sonra kendi işimi açtım.
Özge Övün: Bu kadar kaliteli dikişi olan bir terzi olarak pek çok ünlü müşteriniz de vardır. Bize bu müşterilerinizden birkaç isim verebilir misiniz?
İrfan Baytok: Çok iyi müşterilerimiz var. Senatör, milletvekili, lobiciler, futbolcular, basketbolcular, birkaç tane bakan müşterimiz var. Ve eski çok ünlü müşterilerimden Eric Severeid var, belki duymuşsunuzdur CBS’te... Frank Raynolds ABC’de. Amerika’daki çok meşhur avukatlardan Clark Klifford. Şuandaki ünlü müşterilerimin arasında Senato başkanı Dr. Bill Frist var. Yeni Amerika’nın Avrupa Birliği büyükelçisi olan Sea Boyden Gray, baba Bush’un arkadaşıdır. Benim de çok iyi müşterim. CBS’den NBC’den, ABC’den müşterilerim var.
Özge Övün: Burada çok şık elbiseler görüyorum. Bunların fiyatları hakkında bize fikir verebilir misiniz?
İrfan Baytok: Bizim kumaşlarımız İtalyan ve İngiliz kumaşları. Ben umumiyetle İngiliz kumaşlarını daha tercih ediyorum. Çünkü onların kalitesi çok daha iyi. Yalnız İtalyanların da dizaynı biraz farklı. İşte o ikisini kullanıyoruz. Fiyatlar, bizim fiyatlarımız, 2500 5000 6000 arası elbiseler... Fiyatlar o yani... Dünyanın en iyi kumaşları İngiliz ve İtalyan kumaşlarını kullanıyoruz.
Ülkenin kalbi başkentte bir kültür elçisi İrfan Baytok. Elleriyle biçiyor, dikiyor ve doğunun becerisini batının zevkiyle birleştiriyor. Her ne kadar yeni neslin terzilik sanatına olan ilgisinden pek memnun değilse de, yaşamının bundan sonraki bölümünde hedefinin, Amerikalıların üstünde gururla taşıttığı Baytok adını daha ileriye götürmek olduğunu belirtiyor.