Erişilebilirlik

AB ve ABD Arasında Güvenlik Krizi


Avrupa Adalet Divanı Washington ile Brüksel arasında uçak yolcularının kişisel bilgilerinin paylaşımını öngören anlaşmayı hukuka aykırı buldu. Anlaşma, Amerika'nın terörle mücadele stratejisinin önemli unsurlarından biri olarak gösteriliyordu.

Amerika'nın terörle mücadelede önemli unsurlardan biri olarak gördüğü uçak yolcularının kayıtlarını alma uygulaması Avrupa yargısına takıldı. Avrupa Adalet Divanı, Amerika'yla varılan anlaşma gereği uçak yolcularının kişisel bilgilerinin verilmesini hukuka aykırı bir uygulama olarak tanımladı. Avrupa Adalet Divanı uygulamayı hukuki temelden yoksun olarak değerlendirirken bunu bir mahremiyet ihlali olarak gördüğünü açıkladı.

Merkezi Lüksemburg’da bulunan mahkeme, uygulamanın yolcuların özel hayatının gizliliğini yeterince koruyamadığına hükmetti. Oysa hem Avrupa Birliği hem de Amerika kişisel bilgilerin etkin bir şekilde korunduğunu savunuyorlardı. Anlaşma gereği Avrupa’dan havalanan bir uçağın havalandıktan sonra 15 dakika içinde yolcu bilgilerini Amerika'ya iletmesi gerekiyordu. Toplam 34 kalemden oluşan bu bilgiler arasında isim, adres, kredi kartı bilgileri ve telefon numaraları gibi unsurlar da yer alıyordu.

Amerika 11 Eylül saldırılarının ardından, terörizmle mücadele kapsamında, bu anlaşmanın imzalanması için Avrupa Birliği üzerinde yoğun baskı kurmuş ve buna uygun davranmayan havayolu şirketlerine yolcu başına 6 bin dolara kadar ceza verileceğini açıklamıştı. ABD gerekirse uçuşların iptal edileceğini de bildirmişti. Anlaşma resmi formatta olmasa bile 2003’ten bu yana uygulanıyordu. Resmi hale getirilmesinde ise havayolu şirketlerinin talepleri etkili oldu.

ABD’nin taleplerini Avrupa Birliği de bazı çekincelerle kabul etmişti. Taraflar arasında varılan anlaşma gereği bilgilerin Amerika tarafından saklanacağı süre sınırlandı. Ayrıca bazı hassas bilgilerin de Amerikan makamlarına ulaştıktan hemen sonra silinmesi hükme bağlandı.

Anlaşmanın resmi hali almasının ardından en önemli tepki Avrupa Parlamentosu’ndan geldi. Zaten anlaşmanın yargı sürecine tabi tutulmasında Avrupa Parlamentosu önemli bir rol oynadı. Anlaşmanın yasadışı olduğunu düşünen Parlamento, 2004’te konuyu Avrupa Adalet Divanı’na taşıdı. Avrupa Birliği açısından bağlayıcı olan Avrupa Adalet Divanı kararı 2004 yılında Washington’la Brüksel arasında yapılan anlaşmayı yasal olarak geçersiz kılmış oluyor. Bu kararın ardından Avrupa Birliği Komisyonu’nun da 90 gün içinde anlaşmayı feshetmesi gerekiyor.
XS
SM
MD
LG