New York Times, kaçırılan askerlerini kurtarmak amacıyla İsrail’in Gazze’den sonra Lübnan topraklarına da girmesini, İsrail için ikinci cephenin açılması olarak değerlendiriyor. Ancak gazete, Filistin’den farklı olarak Lübnan’ın egemen bir devlet olduğuna dikkat çekiyor:
"Dış güçlerin Lübnan’a askeri ve siyasi açıdan müdahalesini ortadan kaldırmak ve Lübnan’ı gerçekten egemen bir devlet haline getirmek için yoğun bir uluslararası çaba harcandı. Ne var ki, bu çabalar tam anlamıyla başarılı olamadı. İsrail’le Lübnan arasındaki sınırın Hizbullah milisleri tarafından korunuyor olması, bunun bir göstergesidir. Ancak İsrail, Hizbullah gerillaları ile Lübnanlı siviller arasında bir ayrım gözetmelidir. İsrail topraklarına füze fırlatılmasını Lübnan hükümetinin neden olduğu bir savaş gerekçesi olarak görmek, doğru bir yaklaşım değildir."
Boston Globe ise, Hizbullah’ın İsrail’e füze saldırısında bulunmasını ve iki İsrail askerini kaçırmasını, İran’ın çıkarlarına hizmet eden bir gelişme olarak yorumluyor. İran’ın nükleer programı konusunda kendisine yapılan önerilere bir cevap vermesinin beklendiğini hatırlatan gazete, tam da böyle bir dönemde gerçekleşen Hizbullah saldırılarının amacının gündemi değiştirmek olduğunu öne sürüyor:
"Hizbullah’ın bu saldırılarının arkasında İran’ın bulunduğu bilinciyle hareket etmeli ve İsrail’i İran’ın tuzağına düşürecek bir askeri operasyondan kaçınmalıdır."
Washington Times muhabiri Nicholas Birch, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattıyla Batı'nın enerji kaynaklarını çeşitlendirme yolunda önemli bir adım atmış olacağını vurguluyor. Haberde, Türkiye’nin Batı’ya alternatif enerji kaynakları sunarak Avrupa Birliği üyeliği için elindeki kozları artırmaya çalıştığı ifade ediliyor; ancak Türkiye’nin enerji alanında Rusya’ya bağımlılığının arttığına da dikkat çekiliyor:
"Enerji Uzmanı Necdet Pamir, Türkiye’nin bu bağımlılığı nedeniyle Moskova’dan gelecek siyasi baskılara daha savunmasız bir hale geldiğini söylüyor. Washington’da Türkiye ve Hazar uzmanı olarak çalışan Zeyno Baran da, Türkiye’nin Batı’ya karşı Rusya’yı tercih etmesinin söz konusu olmadığını vurguluyor, ancak Ankara’nın manevralarının Washington’la siyasi sorunlara yol açmasından endişe ediyor."
USA Today St. Petersburg’da yapılacak G-8 zirvesi öncesinde Rusya’nın bu Batılı demokratik kulübe ait olup olmadığını sorguluyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in antidemokratik uygulamalarına sessiz kalmanın bu politikalara onay vermek anlamına geleceğini belirten gazete, Moskova’ya karşı izlenecek politikanın Amerika ve Avrupa açısından da bir sorun teşkil ettiğini vurguluyor. "Amerika ve müttefikleri Rusya ile Çin’i G-8 gibi kurumlara davet ederek, bu ülkelerin demokratik kapitalizme geçişini hızlandıracaklarını ve çatışma potansiyelini azaltacaklarını düşünüyordu. Ancak ortaya çıkan karma sistem bu ülkeleri daha zengin ve kendine daha güvenli hale getirdi."
"Dış güçlerin Lübnan’a askeri ve siyasi açıdan müdahalesini ortadan kaldırmak ve Lübnan’ı gerçekten egemen bir devlet haline getirmek için yoğun bir uluslararası çaba harcandı. Ne var ki, bu çabalar tam anlamıyla başarılı olamadı. İsrail’le Lübnan arasındaki sınırın Hizbullah milisleri tarafından korunuyor olması, bunun bir göstergesidir. Ancak İsrail, Hizbullah gerillaları ile Lübnanlı siviller arasında bir ayrım gözetmelidir. İsrail topraklarına füze fırlatılmasını Lübnan hükümetinin neden olduğu bir savaş gerekçesi olarak görmek, doğru bir yaklaşım değildir."
Boston Globe ise, Hizbullah’ın İsrail’e füze saldırısında bulunmasını ve iki İsrail askerini kaçırmasını, İran’ın çıkarlarına hizmet eden bir gelişme olarak yorumluyor. İran’ın nükleer programı konusunda kendisine yapılan önerilere bir cevap vermesinin beklendiğini hatırlatan gazete, tam da böyle bir dönemde gerçekleşen Hizbullah saldırılarının amacının gündemi değiştirmek olduğunu öne sürüyor:
"Hizbullah’ın bu saldırılarının arkasında İran’ın bulunduğu bilinciyle hareket etmeli ve İsrail’i İran’ın tuzağına düşürecek bir askeri operasyondan kaçınmalıdır."
Washington Times muhabiri Nicholas Birch, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattıyla Batı'nın enerji kaynaklarını çeşitlendirme yolunda önemli bir adım atmış olacağını vurguluyor. Haberde, Türkiye’nin Batı’ya alternatif enerji kaynakları sunarak Avrupa Birliği üyeliği için elindeki kozları artırmaya çalıştığı ifade ediliyor; ancak Türkiye’nin enerji alanında Rusya’ya bağımlılığının arttığına da dikkat çekiliyor:
"Enerji Uzmanı Necdet Pamir, Türkiye’nin bu bağımlılığı nedeniyle Moskova’dan gelecek siyasi baskılara daha savunmasız bir hale geldiğini söylüyor. Washington’da Türkiye ve Hazar uzmanı olarak çalışan Zeyno Baran da, Türkiye’nin Batı’ya karşı Rusya’yı tercih etmesinin söz konusu olmadığını vurguluyor, ancak Ankara’nın manevralarının Washington’la siyasi sorunlara yol açmasından endişe ediyor."
USA Today St. Petersburg’da yapılacak G-8 zirvesi öncesinde Rusya’nın bu Batılı demokratik kulübe ait olup olmadığını sorguluyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in antidemokratik uygulamalarına sessiz kalmanın bu politikalara onay vermek anlamına geleceğini belirten gazete, Moskova’ya karşı izlenecek politikanın Amerika ve Avrupa açısından da bir sorun teşkil ettiğini vurguluyor. "Amerika ve müttefikleri Rusya ile Çin’i G-8 gibi kurumlara davet ederek, bu ülkelerin demokratik kapitalizme geçişini hızlandıracaklarını ve çatışma potansiyelini azaltacaklarını düşünüyordu. Ancak ortaya çıkan karma sistem bu ülkeleri daha zengin ve kendine daha güvenli hale getirdi."