Almanya 1 Ocak 2007 itibarıyla AB Konsey Dönem Başkanlığını üstlenecek. Federal Başbakan Merkel bu döneme kadar Türkiye’nin Güney Kıbrıs’a limanlarını açmasını hedef olarak tanımlıyor, bir başka deyişle kendi dönem başkanlığına sorunsuz girmek istiyor.
Ancak Birlik Partileri’nin muhafazakar kesimi son günlerde yoğunlaşan bir şekilde bir adım daha ileriye gidiyor ve Türkiye’nin AB üyeliğini genel olarak sorguluyor, buna kesin tavır koyuyor.
Büyük Koalisyonun diğer ortağı SPD ise Türkiye ile müzakerelerin süreceği konusunda teminat veriyor.
Alman Sosyal Demokratlarının 2004 – 2005 yılları arasında parti başkanlığını yapan, şimdiki koalisyon hükümetinde de Başbakan Yardımcısı ve Çalışma Bakanı olan Franz Müntefering, ‘Almanya’ya Türk işçi göçünün 45. Yılı‘ nedeniyle katıldığı bir toplantıda mikrofonumuza yaptığı açıklamada, SPD’nin hükümette olduğu müddette Türkiye ile olan ilişkilerin değişmeyeceğinin garantisini verdi ve koalisyon ortağının muhafazakar kanadına yönelik eleştirilerini sertleştirdi. Müntefering şöyle konuştu:
"Ben sadece koalisyon adına konuşabilirim, ama koalisyonun bu konuda vardığı anlaşma çok net ve halen geçerli olandır. Almanya’nın bu bağlamdaki bundan öncesinde de var olan politikasını kesinlikle sürdüreceğiz. Almanya geçen yıllarda Türkiye ile müzakerelerin başlamasına ön ayak olan ülkeydi. Bunu unutmayalım. Bu bilinçle hariçten gazel okuyan bazı cesaretsizleri de ciddiye almamalı diye düşünüyorum. "
Franz Müntefering AB Komisyonu’nun İlerleme Raporu’nun yanlış yönlere çekilmesini sakıncalı olarak görüyor. Rapordan yola çıkarak her iki tarafın eksikleri gidermek için çalışmaya başlaması gerektiğini savunan Başbakan Yardımcısı, müzakerelerin daha yıllarca süreceğini anımsatıyor ve paniğe kapılmanının zamanı değil diyor.
" Artık önemli olan, bu raporun bundan sonra hangi yaklaşımla yorumlanacağı. Bana kalırsa doğru olan yaklaşım rapordaki olumsuz yönlere rağmen müzakerelerin devam etmesi, çözümcü olunması, Türkiye’ye Avrupa Birliği üyeliği persfektifinin bundan sonra da sunulması, ve bu olanağın önüne geçilmemesi şeklinde olmalı."
Müntefering müzakere sürecindeki yolda zorlu engellerin bundan sonra da çıkabileceğini ve Almanya’nın Türkiye’nin yanında yer alarak engellerin aşılmasına yardımcı olması gerektiğini belirtiyor.
Ancak Birlik Partileri’nin muhafazakar kesimi son günlerde yoğunlaşan bir şekilde bir adım daha ileriye gidiyor ve Türkiye’nin AB üyeliğini genel olarak sorguluyor, buna kesin tavır koyuyor.
Büyük Koalisyonun diğer ortağı SPD ise Türkiye ile müzakerelerin süreceği konusunda teminat veriyor.
Alman Sosyal Demokratlarının 2004 – 2005 yılları arasında parti başkanlığını yapan, şimdiki koalisyon hükümetinde de Başbakan Yardımcısı ve Çalışma Bakanı olan Franz Müntefering, ‘Almanya’ya Türk işçi göçünün 45. Yılı‘ nedeniyle katıldığı bir toplantıda mikrofonumuza yaptığı açıklamada, SPD’nin hükümette olduğu müddette Türkiye ile olan ilişkilerin değişmeyeceğinin garantisini verdi ve koalisyon ortağının muhafazakar kanadına yönelik eleştirilerini sertleştirdi. Müntefering şöyle konuştu:
"Ben sadece koalisyon adına konuşabilirim, ama koalisyonun bu konuda vardığı anlaşma çok net ve halen geçerli olandır. Almanya’nın bu bağlamdaki bundan öncesinde de var olan politikasını kesinlikle sürdüreceğiz. Almanya geçen yıllarda Türkiye ile müzakerelerin başlamasına ön ayak olan ülkeydi. Bunu unutmayalım. Bu bilinçle hariçten gazel okuyan bazı cesaretsizleri de ciddiye almamalı diye düşünüyorum. "
Franz Müntefering AB Komisyonu’nun İlerleme Raporu’nun yanlış yönlere çekilmesini sakıncalı olarak görüyor. Rapordan yola çıkarak her iki tarafın eksikleri gidermek için çalışmaya başlaması gerektiğini savunan Başbakan Yardımcısı, müzakerelerin daha yıllarca süreceğini anımsatıyor ve paniğe kapılmanının zamanı değil diyor.
" Artık önemli olan, bu raporun bundan sonra hangi yaklaşımla yorumlanacağı. Bana kalırsa doğru olan yaklaşım rapordaki olumsuz yönlere rağmen müzakerelerin devam etmesi, çözümcü olunması, Türkiye’ye Avrupa Birliği üyeliği persfektifinin bundan sonra da sunulması, ve bu olanağın önüne geçilmemesi şeklinde olmalı."
Müntefering müzakere sürecindeki yolda zorlu engellerin bundan sonra da çıkabileceğini ve Almanya’nın Türkiye’nin yanında yer alarak engellerin aşılmasına yardımcı olması gerektiğini belirtiyor.