1 Ocak 2007’de AB dönem başkanlığını devralmaya hazırlanan Almanya’da, Türkiye konusu Federal Hükümet içinde tartışmalara neden olmaya devam ediyor.
"Büyük Koalisyon" olarak tanımlanan ve Birlik Partileri ile Sosyal Demokrat Parti SPD arasında bir yıldır devam eden hükümetin, koalisyon sözleşmesinde Türkiye ile yapılan AB müzakerelerinin ucunun açık olacağı ama tam üyeliğin hedef alındığı belirtilmişti. Ancak bu konuda iki tamamen ayrı yaklaşımı olan ortakların uzlaşmasının kağıda atılan imzada kalacağı ve koalisyon için en önemli sorunlardan biri haline geleceği giderek netleşiyor. Başbakan Merkel ve muhafazakar Birlik Partileri son haftalarda ve özellikle kritik Brüksel Zirvesi öncesinde Türkiye’nin AB üyeliğine karşı tavırlarını artık çok net bir şekilde savunuyor ve imtizaylı ortaklık amaçlarının arkasında duruyorlar. Buna karşın, eski Başbakan Schröder döneminden beri Türkiye’nin AB sürecine en yoğun desteği sağlayanlardan olan Alman sosyaldemokratları bu uğurda şimdi koalisyon içinde kriz oluşmasını bile göze alacak yaklaşımlarını sürdürüyorlar. Nitekim geçen günlerde Türkiye’ye desteğini sürekli tazeleyen Dışişleri Bakanı SPD’li Frank Walter Steinmeier, meslektaşı Condoleezza Rice ile Washington’da yaptığı görüşmelerin ardından Berlin’e döner dönmez Merkel’le bir araya geldi ve başbakanın Türkiye politikalarını sert bir dille eleştirdi. Merkel’in Türkiye’ye karşı uygun olmayan tepkilerden kaçınması gerektiğini belirten ve onu ikna etmek için çeşitli nedenler saydığını belirten Steinmeier, Türkiye’nin Avrupa'dan ayrılmasının AB için çok ağır bir stratejik hata oluşturacağını açıkladı. Pazartesi Brüksel’de yapılacak AB dışişleri bakanları toplantısı öncesinde Steinmeier, Türkiye’nin Hrıstiyan ve İslam dünyaları arasındaki tek köprü olduğunu savunurken, Merkel’i Kıbrıs konusunda abartılı tepkilerden kaçınmaya ve onyıllardır kurulan bir ilişkinin birkaç günde bozulmamasına dikkat etmeye çağırdı.
Merkel hafta sonunda konuyla ilgili açıklama yapmazken, Birlik Partileri Meclis Grubu Başkanı Volter Kauder, Steinmeier’in Merkel’e tavsiyelerde bulunmasının tamamen gereksiz olduğunu, başbakanın mantıklı ve akılcı bir çizgisi bulunduğunu, ayrıca Türkiye’ye yanlış mesajlar verilmemesi gerektiğini söyledi. Partinin dışpolitika sözcüsü Andreas Schockenhoff ise, 2007 yılındaki Dönem Başkanlığı’nda Almanya’nın tek ağızdan konuşması gerektiğini, Dışişleri Bakanı’nın da buna uymaktan başka çaresi olmadığını belirtti.
SPD Meclis Grubu Başkanı Struck ise, koalisyon anlaşmasındaki Türkiye’nin tam üyeliğine iki tarafında imza attığını ve başka bir alternatifin kendi bulundukları bir hükümette gündeme gelmeyeceğini bildirdi.
