Başkan Bush’un açıkladığı yeni Irak politikasının yankıları sürüyor. New York Times, Irak’a 20 bin kişilik takviye Amerikan birliği gönderilmesine en çok Bağdat hükümetinin karşı çıktığını yazıyor. John Burns imzalı haberde, Iraklı ve Amerikalı yetkililer arasında yeni stratejinin uygulamasına ilişkin ciddi tartışmalar yaşandığı belirtiliyor.
“Bush’un açıkladığı strateji açısından Şii ve Sünni isyancılara karşı eşit bir mücadele vermek büyük önem taşıyor. Ancak Amerikalıların en büyük kaygısı, Şiilerin denetimindeki Irak hükümetinin bu konudaki dogmatik yaklaşımı. Bağdat operasyonuna Iraklı komutanlardan kimin atanacağına ilişkin perde arkası tartışmalar, bu kaygıyı daha da artırdı. Amerikalı yetkililer ayrıca operasyon başlamadan önce lojistik meselesinin de çözülmesi gerektiğini vurguluyor. Şii milislerin, operasyonlar başlamadan önce, Güney Irak’ta daha güvenli bölgelere giderek zaman kazanabileceği ve daha sonra Bağdat’a yeniden dönebileceği de belirtiliyor.”
Boston Globe da, yeni politikanın, Irak’taki Amerikan birliklerinin, Şii milislerle, özellikle de Mukteda el Sadr’a bağlı Mehdi Ordusuyla çatışmaya girmesi ihtimalini artırdığını yazıyor. Gazetenin haberinde, böyle bir çatışmanın Maliki hükümetini zayıflatacağı vurgulanıyor.
“Maliki’nin başkanlığındaki Dava partisi, Irak meclisindeki üç Şii partisinden en güçsüz olanı. Dava Partisinin bir milis gücü yok. Buna karşılık, Sadr’ın yaklaşık 60 bin kişilik bir askeri gücü olduğu sanılıyor. 275 kişilik mecliste 30 koltuğa sahip olan Sadr yanlıları, dört önemli bakanlığı da ellerinde tutuyorlar. 2004 yılında Amerikan birlikleri Necef’te Sadr yandaşlarına karşı bir operasyon düzenledi. Operasyon sonrasında yaklaşık bir yıl sessiz kalan Sadr, Amerikan birliklerinin çekilmesi ve Irak’ın birliğinin korunması talepleriyle popülaritesini daha da artırdı. Uzmanlar Sadr’a bağlı milislerin, tıpkı 2004’te Necef’te yaptıkları gibi, Bağdat’ta da Amerikan operasyonu sırasında yeraltına çekilebileceğini ve operasyonlar bittikten sonra ortaya çıkabileceğini belirtiyor.”
Washington Post gazetesi muhabirlerinden Robert Kaiser, Irak’ın Amerika için yeni bir Vietnam olduğu görüşünde. Kaiser, Vietnam’dan farklı olarak Irak’ta tek bir düşmandan bahsedilemeyeceğini ve aralarındaki farklılıklara rağmen bütün Iraklıların Amerika’ya düşman olduğunu yazıyor.
“Tıpkı daha öncekiler gibi Bush’un son girişimi de istenen siyasi sonuçları sağlamayacaktır. Çünkü, Amerikalılar Irak’ta siyasi hedeflerine ulaşamazlar. Amerikalılar kelimenin tam anlamıyla dış güçtür, işgalcidir, yabancıdır. Iraklılar arasındaki farklılıklara ancak Iraklılar bir siyasi çözüm bulabilir. Sonucu belirlemek bizim elimizde değildir ve bu nedenle çıkacak sonuçla ilgili olarak bahse girmek, akıllıca olmayacaktır."
Washington Times, Amerikan birlikleri tarafından Erbil’de gözaltına alınan İranlıların, Iraklı Kürtlerle Washington arasında güvensizliğe yol açtığı yorumunda bulunuyor. Gazete, şu yorumda bulunuyor:
“Iraklı Kürt yetkililerin, gelişmelerden duydukları hoşnutsuzluğu açıkça ifade etmeleri sürpriz sayılmamalı. Amerika, en az üç kez, 1963, 1975 ve 1991’de Kürtleri Bağdat’taki diktatörlüğe karşı ayaklanmaya teşvik etti ama her seferinde onlara ihanet etti. Bush da, Kürtleri kendi kaderleriyle baş başa bırakması yönünde ağır bir baskı altında bulunuyor ve Kürtler de doğal olarak önümüzdeki aylarda böyle bir şey yaşanmasından endişe ediyorlar. Ancak bu kez -birliklerin yeniden konuşlandırılması- gibi bir ifade kullanılarak, Kürtlerin arkadan hançerlenmesi gizlenmeye çalışılıyor.”