New York'ta, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'na bağlı Türk Amerikan İş Konseyi tarafından düzenlenen “2008 Sonrası Türkiye” konulu konferansta, Türkiye’deki yatırım olanakları konu alındı.
Türk ekonomisinin 22 Temmuz seçimlerinden sonra bugünkü durumu, yatırım imkanları ve özel sektörün rolü gibi konuların değerlendirildiği konferansa Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Türk-Amerikan İş Konseyi ve Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk gibi özel sektör ve kamu sektöründen birçok kişi katıldı.
Konferansta Türk ekonomisinin dünü ve bugünü; emlak, telekomünikasyon ve enerji gibi alanlarda kaydedilen gelişmeler ele alındı.
Konferans sırasında özellikle iki konu gündeme geldi. Bunlardan ilki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kapatılması için açılan davaydı. Konferanstan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan ekonomiden sorumlu devlet bakanı Mehmet Şimşek, Türk demokrasisinin bu süreçten güçlenerek çıkacağını savundu.
'Bizim için önemli olan Türkiye'de iş, aş üretilmesi; reform yapılması, ülkemizin önünün açılması, Batı'yla her alanda arayı kapatmak. O konuda da ben son derece iyimserim. Türkiye bu konuda epey mesafe katetti. Bundan sonra da katetmeye devam edecektir. Türkiye'nin global ekonomilere entegrasyonunda ben bir tıkanma olacağına ihtimal vermiyorum.'
Türkiye'nin önünün açık olduğunu vurgulayan Mehmet Şimşek, Türkiye'nin büyüme potansiyelinin de yüksek olduğunu belirtti. Şimşek, bu potansiyeli gerçeğe dönüştürmek için gerekli her türlü reformu hayata geçireceklerini de söyledi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da, demokrasinin, anayasanın değişmez ilkelerinden biri olduğunu vurguladı ve demokrasinin var olması için siyasi partilere ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.
'Siyasi partilerin bu kadar kolay kapanıyor olması Türk demokrasisine zarar verir. Aslında partilerin kapatılması ya da açılması, devamı; halkın teveccühü veya halkın kendisini geri çekmesiyle olması lazım.'
Konferansta gündeme gelen bir diğer gelişme de Amerikan ekonomisindeki çalkantılar ve bunun dünyaya etkisi oldu.
Türkiye'nin Amerika ile gerek askeri gerek siyasi açıdan üst düzeyde ilişkilere sahip olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, ancak ekonomik açıdan Amerika'nın gerçek potansiyelini göstermediğini savundu.
Türk Amerikan İş Konseyi Başkanı Ferit Şahenk de, başta Amerikan mortgage sisteminin yarattığı ve etkilerinin tüm dünyada görüldüğü ekonomik çalkantıların Türkiye'yi de etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
'Amacımız yapmış olduğumuz reformlarla ve yapmaya devam edeceğimiz reformlarla da bundan daha güçlü çıkabilmek. Bunun tabii ki yan etkileri Türkiye'ye olacaktır. Dünyada büyüme hafif yavaşlayacak. Bu anlamda piyasaların kendi iç dinamiklerinde güveni sağladığı zaman, zannediyorum Türkiye bu yaptıklarıyla daha fazla ön plana çıkıp, fırsatı en iyi değerlendiren memleket olacaktır diye ben değerlendiriyorum.'
Ferit Şahenk Türkiye'nin gerçekleştirdiği reformlarla daha güçlü hale geldiğini ve genç nüfusu sayesinde bu krizden de güçlü çıkacağına inandığını belirtti.