Washington'daki
Woodrow Wilson Merkezi tarafından bir süre önce düzenlenen bir tartışma
programında Annapolis görüşmeleriyle yeniden hız kazanan Orta Doğu barış süreci
tartışıldı. Katılımcılar Bush yönetiminin görevinin bitmesine altı ay kaldığına
dikkat çekerek, Orta Doğulu taraflar arasında barış anlaşmasının bu yıl içinde
imzalanmasını beklemediklerini söyledi. Aynı katılımcılar Türkiye'nin
arabuluculuk yaptığı İsrail-Suriye görüşmelerinden de iyimser beklenti içinde
olmadıklarını dile getirdi. Washington Enstitüsü uzmanlarından David Makovsky,
İsrail-Suriye görüşmelerine, Amerika ve Suudi Arabistan'ın daha iyi
arabuluculuk yapabileceğini ve soruna yeni başkan döneminde çözüm bulunmasının
beklendiğini savundu:
"İsrail ve
Suriye arasındaki görüşmeler açısından Türkiye iyi bir iş yapıyor. İsrailli ve
Suriyeli yetkililer, dolaylı görüşmelere katılıyor. Ama bana öyle geliyor ki bu
görüşmeler 2008 yılında bir yere varmayacak. Bu sorun bence 2009'da
çözülebilir. İsrail ordusunun açısından bakarsak, görüşmelerin amacı, Suriye'yi
ekonomik olmasa da askeri açıdan İran'dan uzaklaştırmak. Türklerin İran'la iyi
ilişkileri var. Ayrıca hem Türkiye hem de Suriye İran'la iyi ilişkiler içinde.
Burada amaç Suriye'yi İran'la ittifaktan uzaklaştırmak, Hizbullah'a gidecek
roketlerin geçeceği ülke olmasını önlemek. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'dan
başka bir havuzda yüzmesini istiyorsunuz. O da "Bu havuzda su yok, havuzu
doldurun," diyecek. Bana sorarsanız havuzu doldurabilecek iki ülke var: Amerika
ve Suudi Arabistan. Bu ülkeler devreye girmezse, görüşmelerden sonuç çıkmaz.
1970'lerde Henri Kissinger'la Enver Sedat görüştü. Mısır, Sovyet güdümünden
Amerikan tarafına geçti. Ama Suriye sürekli Arapların güdümünde de değil.
İran-Irak savaşında İran'ı destekledi. Geçen Mart ayında Arap zirvesi
düzenledi, çok az kişi katıldı. Suriyeliler gelecekleriyle ilgili karar vermek
durumunda. Suriye daha fazla petrol ithal etmek zorunda. Bu da onları İran'a
daha bağımlı hale getirecek. Bence Suriye'ye bir öneri götürülmeli. Onlarla
görüşülmesi gerek ama Bush yönetimi bunu istemiyor. Bu yüzden sorun bu yıl
değil, gelecek yıl çözülebilir. Bu yıl zaten Olmert'in, Esad'ın, Türklerin
kendi sorunları var. Mevcut görüşmelerin sürmesi iyi, ama fazla abartmamak
gerekiyor. Bence en iyisi Amerika'daki yeni yönetimi beklemek."
Aynı
tartışma programına katılan Wilson Merkezi uzmanı Aaron David Miller da
Amerika'nın İsrail ve Suriye arasında arabuluculuğu daha iyi kaldırabilecek
güçte olduğunu söyledi:
"İsrail ve Suriye arasındaki görüşmeler bence çok
önemli değil. Görüşmelerin üçüncü bir tarafın katılımı olmadan başarıya
ulaşacağına inanmıyorum. Bu ülke, giderilmesi çok zor boşlukları kapatacak güce
sahip olmalı. Bu boşluklar hem ekonomik açıdan, hem de ileride gerekebilecek
asker sevkiyat açısından doldurulmalı. Geçmişte baba Esad, eski İsrail
Başbakanları Şamir, Rabin ve Barak, sonra genç Esad, bunların hepsine Golan
tepeleri konusunda güvenlik garantisi verdik. Gerektiğinde Amerikan
birliklerini sevketme sözü verdik. İsrail'le ilişkilerimizi de gözönüne
alırsak, bu işi kimse üstlenemez. Ne Türkiye, ne İngiltere, ne de Birleşmiş
Milletler. Amerika dışında hiçbir ülke bu konuda başarılı olamaz. Durum
elverişli olursa, Amerika gelecek yıl bu rolü üstlenebilir."