Erişilebilirlik

Talat AB’den Eşit Muamele İstedi


Kıbrıs sorununa kapsamlı müzakerelerde istenen ya da umulan hızın yakalanamamasının sorun yaratmaya başladığı bir dönemde Ada’daki her iki kesimin de gözü Brüksel’e çevrilmiş durumda. Her iki tarafın da Avrupa Birliği’nden farklı beklentileri var. Rum Kesimi, AB’nin soruna müdahil olmasını ve bir çeşit arabuluculuğa soyunmasını istiyor. Türk tarafı ise bu fikre kesinlikle sıcak bakmıyor.

Brüksel’de Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Komisyon’un genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ve AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana’yla bir araya gelen kıbrıslı Türk lider Mehmet Ali Talat, kuzeyin görüşlerini ilk ağızdan aktarma imkanı buldu.

Talat’ın en önemli beklentilerinden birini eşit yaklaşım oluşturuyor: “Eğer Kıbrıs sorunuyla ilgiliyse konu, ne olursa olsun eşit muamele istiyoruz. Kıbrıs sorunuyla ilgili konularda Avrupalıların tarafsız yaklaşmasını istiyoruz. Biliyoruz ki bu mümkün değil ama biz istiyoruz.”

Talat, AB’den taleplerini de şu şekilde sıralıyor: “Şimdi AB’den en başta üyeleri olan Kıbrıs Rum tarafını çözüm konusunda angaje etme konusunda cesaretlendirmesini istedik. Bu son derece önemlidir. Her ne kadar Sayın Hristofyas, çözüm istediğini söylese de bunu söylemden öteye geçirmesi için yapması gerekenler var. İkincisi AB’nin tarafsız bir oyuncu olamayacağı gerçeğinden hareketle, çünkü Kıbrıs Rum tarafı ve Yunanistan oradadır, bize teknik yardım sağlamasıdır.

Talat, AB’nin Yunanistan’ın Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili olarak takındığı tavrı da masaya yatırması gerektiği görüşünde. Talat, Atina’nın yaklaşımını şu sözlerle eleştiriyor: "Yunanistan son yıllarda Türkiye’ye karşı tutumunda önemli bir yumuşama gösteriyor ama Kıbrıs Rum tarafını Türkiye’nin önündeki en önemli engellerden biri olarak kullanıyor.”

Müzakerelerin ilk aşamasından bu yana Talat’ın hedefi Haziran 2009’da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde çözüme ulaşmak. Her ne kadar Rumlar bu fikre sıcak bakmasalar da Talat umudunu koruyor: “Takvim bizim açımızdan hala geçerlidir ve ihtiyaçtır böyle bir takvimin belirlenmesi ve bu da kesinlikle AP seçimlerinden önce tamamlanmalıdır.”

Müzakerelerin genel gidişinin kötü olmadığının altını çizen Talat en önemli eksikliği de şu sözlerle dile getiriyor: "En büyük eksikliğimiz, en büyük sorunumuz müzakere için zemin saptanmamasıdır. Rum tarafının Annan Planı’nı şeytanlaştırması nedeniyle Annan Planı’nı zemin olarak alarak müzakere edemedik. Herhangi bir planı zemin olarak alıp müzakere edemedik. Dolayısıyla neredeyse her konuyu sıfırdan görüşüyoruz. Tabii Annan Planı da bir referans ama resmi bir referans değil. Bizim için referans.”

Talat’ın Ada’ya dönemden önce devlet ve hükümet başkanları düzeyinde yapılacak AB zirvesi için Brüksel’e gelecek olan Birlik üyelerinin dışişleri bakanlarından bir kaçıyla da görüşmesi öngörülüyor.

İlgili bağlantılar

XS
SM
MD
LG