Başkan Bush’un görev süresinin dolmasına iki hafta kaldı. Bush yönetimi dış politika alanındaki sekiz yıllık icraatını nasıl değerlendiriyor? Amerika Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley, Başkan Bush’un çok zor bir dönemde görev yaptığını söyledi ve başarılı bir dış politika izlediğini savundu. Hadley’nin Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde konuşma yaptı.
Stephen Hadley, Başkan Bush’un dünya tarihinin son derece önemli bir döneminde görev yaptığını ve büyük zorluklarla karşı karşıya kaldığını söyledi. Hadley, “Tarih kitapları Başkan Bush’un prensiplerinden ödün vermediğini, güvenliği sağladığı ve milyonlarca kişiye özgürlüğü götürdüğünü yazacak,” dedi. 2001 – 2009 döneminde görev yapan Bush yönetiminin dış politika icraatlarını savunan Hadley, yönetime yönelik eleştirileri de kabul etmediğini ortaya koydu.
Hadley, Bush’un dış politikasını üç temel inancın yönlendirdiğini söyledi: “Özgürlük, Tanrı’nın lütfüdür, barışçıl ve refah içinde olan uluslararası düzenin temel taşı demokratik devletlerdir, ve Amerika bu demokrasilerin lideridir.”
Hadley, Bush yönetiminin müttefikleriyle hareket etmeyi tercih ettiğini, ancak gerektiğinde tek başına davranmaya da hazırlıklı olduğunu; askeri gücün ve ekonomik yaptırım tehdidinin Amerika’nın diplomatik ağırlığını attırdığına inandığını söyledi.
Amerika Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley konuşmasında bölgesel konuları ve ikili ilişkileri tek tek değerlendirdi.
Hadley Türkiye konusunda, ikili ilişkilerin geliştiğini söyledi. Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley, “Reform yapan, demokratik bir Türkiye’nin Amerika’yla daha güçlü ilişkilere sahip olduğunu ve Avrupa Birliği üyeliğine yaklaştığını” söyledi.
Hadley, sekiz yıllık Bush döneminin sonunda Amerika’yla Rusya’nın bazı yaklaşım farklarına rağmen ortak çıkarlara da sahip olduğunu, Avrupa’yla ilişkilerin geliştiğini, şiddetin azaldığı egemen bir Irak’ın kurulduğunu, Çin’in uluslararası düzene dahil edildiğini, Afganistan’ın Taleban diktasından kurtulduğunu, Pakistan’ın demokrasi sayesinde zorlukların üstesinden geleceğini, Ortadoğu’da kalıcı barışın sağlanması ve bağımsız bir Filistin’in kurulması sürecine destek verdiklerini savundu. Hadley, Gazze’deki şiddet olaylarına rağmen bölgede daha özgür ve daha umutlu bir geleceğin sağlanabileceğini söyledi.
Ortadoğu’nun Amerikan dış politikasının merkezi, Amerikan prensiplerinin ve ideallerinin denendiği yer olduğunu savunan Hadley, demokratik bir Irak’ın, özgür bir Lübnan’ın ve demokratik bir Filistin devletinin Ortadoğu’daki değişimin anahtarı olacağını belirtti.
Bush yönetiminin yaklaşımını anlatan Hadley, terörle mücadelede polisiye taktikler yerine askeri taktikleri kullandıklarını, teröristlerle yurtiçinde değil, yurtdışında mücadele edilmesi gerektiğini, teröristlerle teröristlere destek verenleri ayırt etmediklerini ve tehditlerin oluşmasını beklemediklerini kaydetti.
Hadley’nin Obama yönetimi için de öğütleri vardı. Ortadoğu’da barış için bir fırsat olduğunu savunan Hadley, Obama’nın savunduğu, İran’la müzakere edilmesinin fayda getirmeyeceğini ileri sürdü. Hadley Obama yönetiminin, Pakistan’ın istikrarına ve Taleban tehdidine öncelik verilmesi gerektiğini belirtti.
Hadley, konuşmasının sonunda 20 Ocak’ta görevi devralacak olan Obama yönetimine “başarılar” diledi.