Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Senatör John Kerry, Amerika’nın Müslüman dünyasıyla ilişkilerde yeni bir sayfa açması çağrısı yaptı.
Senato’da Müslüman dünyasıyla ilişkilerin geliştirilmesi için yeni yollar bulunması amacıyla oluşturulan oturuma başkanlık eden Senatör Kerry, konuşmasında, Başkan Barack Obama’nın Müslüman dünyasıyla daha iyi ilişkiler kurma çağrısını hatırlattı.
Özgürlük, onur, adalet ve güvenlik arzunuzu anlıyoruz. Sizi dinlemeye, sizden öğrenmeye ve başkanın Müslüman dünyası ile karşılıklı saygıya dayanan bir ilişki kurma taahhüdüne bağlı kalmaya hazırız.
Kerry, Amerikalılar’ı, 11 Eylül saldırılarından sonra Amerika’da oluşan korku ve güvensizlik ortamını azaltmak için ellerinden geleni yapmaya çağırdı.
Ilımlı Müslümanları güçlendirmek istiyorsak 11 Eylül’den sonra siyasetin içine giren İslam korkusuna göz yummaktan vazgeçemeliyiz.
Mısır, Ürdün, Lübnan, Suriye, Batı Şeria ve Gazze’yi kapsayan gezisinden yeni dönen Kerry, Amerika’yla Müslüman ülkeler arasında öğrenci değişim programlarını arttırılması ve Amerikalılar’ın yabancı dil bilgilerinin güçlendirilmesi için fon ayrılması gerektiğini belirtti.
Dışişleri eski bakanlarından Madeleine Albright da oturumda yaptığı konuşmada, “Müslüman dünyasıyla ilişkilerimizde demokrasiyi açık biçimde desteklemeliyiz. Bu desteği baskı yoluyla vermemeliyiz ancak bu kadar sessiz ve derinden de olmamalı” dedi.
Gallup İslam Araştırmaları Merkezi Direktörü Dalia Mogahed, Müslümanların Amerika’ya dair düşüncelerini yansıtan araştırmaların özenle yapıldığını belirtti.
Mogahed, Irak’taki Ebu Gurayb cezaevinde ve Küba’daki Guantanamo Üssü’nde Amerikalı askerlerin uyguladığı yöntemlerin Amerika’nın Müslüman dünyası gözündeki imajını zedelediğini aktardı. Müslümanların çoğunun Irak’ın işgalinin yarardan çok zarar getirdiğine inandığını belirten Mogahed, Amerika’nın İsrail-Filistin sorununa adil yaklaştığına inanan Müslümanların sayısının da çok az olduğunu söyledi.
Mogahed, Müslümanların çoğunun evrensel değerlerin, iyi yönetim modellerinin, özerklik ilkesi ve insan haklarının batıda uygulanışına hayranlıkla baktığını ancak Amerika’nın kendi bölgelerinde bu değerleri uygulama yönündeki kararlılığına şüpheyle yaklaştıklarını belirtti.
Bizde hayranlık duydukları değerleri, örneğin hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi değerleri onlara farklı uyguladığımız anlayışı hakim. Birçok kişi, Amerika’nın diktatörleri, Müslüman topraklarının açıkça işgalini ve İsrail’in uyguladığı şiddeti dolaylı da olsa desteklemesini bu değerlerin inkarı olarak görüyor.
Mogahed, Müslüman Amerikalıların İslam dünyasıyla ilişkilerin geliştirilmesinde önemli rol oynayabileceğini de savundu.
Senato’da Müslüman dünyasıyla ilişkilerin geliştirilmesi için yeni yollar bulunması amacıyla oluşturulan oturuma başkanlık eden Senatör Kerry, konuşmasında, Başkan Barack Obama’nın Müslüman dünyasıyla daha iyi ilişkiler kurma çağrısını hatırlattı.
Özgürlük, onur, adalet ve güvenlik arzunuzu anlıyoruz. Sizi dinlemeye, sizden öğrenmeye ve başkanın Müslüman dünyası ile karşılıklı saygıya dayanan bir ilişki kurma taahhüdüne bağlı kalmaya hazırız.
Kerry, Amerikalılar’ı, 11 Eylül saldırılarından sonra Amerika’da oluşan korku ve güvensizlik ortamını azaltmak için ellerinden geleni yapmaya çağırdı.
Ilımlı Müslümanları güçlendirmek istiyorsak 11 Eylül’den sonra siyasetin içine giren İslam korkusuna göz yummaktan vazgeçemeliyiz.
Mısır, Ürdün, Lübnan, Suriye, Batı Şeria ve Gazze’yi kapsayan gezisinden yeni dönen Kerry, Amerika’yla Müslüman ülkeler arasında öğrenci değişim programlarını arttırılması ve Amerikalılar’ın yabancı dil bilgilerinin güçlendirilmesi için fon ayrılması gerektiğini belirtti.
Dışişleri eski bakanlarından Madeleine Albright da oturumda yaptığı konuşmada, “Müslüman dünyasıyla ilişkilerimizde demokrasiyi açık biçimde desteklemeliyiz. Bu desteği baskı yoluyla vermemeliyiz ancak bu kadar sessiz ve derinden de olmamalı” dedi.
Gallup İslam Araştırmaları Merkezi Direktörü Dalia Mogahed, Müslümanların Amerika’ya dair düşüncelerini yansıtan araştırmaların özenle yapıldığını belirtti.
Mogahed, Irak’taki Ebu Gurayb cezaevinde ve Küba’daki Guantanamo Üssü’nde Amerikalı askerlerin uyguladığı yöntemlerin Amerika’nın Müslüman dünyası gözündeki imajını zedelediğini aktardı. Müslümanların çoğunun Irak’ın işgalinin yarardan çok zarar getirdiğine inandığını belirten Mogahed, Amerika’nın İsrail-Filistin sorununa adil yaklaştığına inanan Müslümanların sayısının da çok az olduğunu söyledi.
Mogahed, Müslümanların çoğunun evrensel değerlerin, iyi yönetim modellerinin, özerklik ilkesi ve insan haklarının batıda uygulanışına hayranlıkla baktığını ancak Amerika’nın kendi bölgelerinde bu değerleri uygulama yönündeki kararlılığına şüpheyle yaklaştıklarını belirtti.
Bizde hayranlık duydukları değerleri, örneğin hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi değerleri onlara farklı uyguladığımız anlayışı hakim. Birçok kişi, Amerika’nın diktatörleri, Müslüman topraklarının açıkça işgalini ve İsrail’in uyguladığı şiddeti dolaylı da olsa desteklemesini bu değerlerin inkarı olarak görüyor.
Mogahed, Müslüman Amerikalıların İslam dünyasıyla ilişkilerin geliştirilmesinde önemli rol oynayabileceğini de savundu.