Erişilebilirlik

Güneydoğu'da Kayıpların Bulunması Yönünde Umutlar Artıyor


Türkiye’de 1980 ve 90’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerin kurbanı Kürtler’in cesetlerini bulmak için, savcılıkların emriyle birçok kazı yapılıyor. Bu kazılarla, güvenlik makamlarının karıştığı yasa dışı işlerin açığa çıkması ve geçmişle yüzleşme kapılarının aralanması amaçlanıyor. Bu yıllarda bin 500 kişinin ortadan kaybolmasından güvenlik kuvvetleri sorumlu tutuluyor. Amerika’nın Sesi muhabiri Dorian Jones’un bildirdiğine göre, Diyarbakır’da kaybolan insanların bulunacağı konusundaki umutlar artıyor.

Devlete ait bir petrol şirketinin arazisinde PKK’ya karşı Türk devletinin yürüttüğü savaş sırasında öldürülenlerin cesetleri, yaygın deyimiyle faili meçhuller aranıyor.

Faili meçhul cinayet kurbanlarından birçoğunun ailesi Diyarbakır’da yaşıyor.

Muhlise Adıgüzel, 15 yıl önce, politik faaliyetlerde bulunan eşi Vahdettin bir kış gecesi evden alıp götürüldükten sonra, üç çocuğuyla birlikte köyü bırakıp Diyarbakır’a gelmiş. Muhlise Adıgüzel bir kış gecesi akrabalarıyla otururken silah sesleri arasında kapının çalındığını ve gelen kişilerin eşinin gözlerini bağlayarak alıp götürdüklerini söylüyor. Kocasını bir daha görmeyen Adıgüzel, birkaç kez mahkemeye baş vurdukları halde sonuç alamadıklarını belirtiyor. Devletin bir yetkilisinin kendisine, mali destek vaad ederek itirafçı olmayı önerdiğini ve eşinin yanlış yolu seçtiğini söyleyip, kendisinin de aynı hataya düşmemesi için uyardığını da anlatıyor. Adıgüzel, aile üyelerini kaybeden bir çok kişi gibi çareyi Diyarbakır İnsan Hakları Derneği’nde arıyor. Dernek çeşitli bombalamalara, aramalara ve açılan davalara rağmen, kaybolan insanları 15 yıldır aramaya devam ediyor. Derneğin elinde şu anda 275 kişinin dosyası var.

Derneğin Başkanı Mumharem Erbey çalışma alanının giderek genişlediğini söylüyor. Erbey bin beş yüz kişinin kayıp olarak bilindiğini fakat sayının, ailelerin göç etmesi sebebiyle, daha da büyük olabileceğini kaydediyor.

PKK’yla savaş 1990’lı yıllarda en had safhaya ulaştığı zaman binlerce kişi ölüyordu.

Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk o yıllarda PKK’yla savaş bölgesinde görevliydi. Solmaztürk, "Durumu anlayın. Türk Devleti’nin varlığı tehlike altındaydı. Orduda biliyorsunuz, saldırı durumunda değilseniz kaybediyorsunuz demektir. O koşullar altında bazı insanların kaybolduğunu, böyle şeylerin olmuş olabileceğini düşünebilirsiniz. Eğer o bölgede bunlar olmuşsa, ben sadece eski bir ordu mensubu olarak değil, aynı zamanda bir Türk vatandaşı olarak, hükümetin gereken her şeyi yaparak bu olayların çözümünü, anlaşılmasını sağlaması ve yapanları ortaya çıkarmasını beklerim. Bu suçları işleyenler kimse ortaya çıkartılsın. Bunlar askeri bir çatışmanın parçası değildir, eski bir asker olarak ben bu tür işleri hiçbir zaman kabul edemem," diye konuşuyor.

İnsan hakları örgütleri, cinayetlerden Jitem’i sorumlu tutuyor. Jandarmanın bir kolu olduğu düşünülen bu örgütün varlığını, faili meçhul cinayetlere karışmış, ya da başka yasa dışı faaliyetlerde bulunmuş olabileceğini Türk ordusu reddediyor.

Jitem’in faaliyetleri açılan bazı davalarda sorgulanıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Batı yanlısı hükümeti devirmeye çalıştıkları gerekçesiyle, Ergenekon davasında yargılananların 68’inin Jitem üyesi olduğu iddia ediliyor.

Aşırı sağcılar AK Parti hükümetinin Avrupa Birliği üyeliği için yaptığı çalışmalara karşı çıkıyor. Avrupa Birliği’ne üye olabilmek için Türkiye’nin yargı sisteminde reform yapması, bir zamanlar dokunulmazlığı varmış gibi gözüken güvenlik kuvvetlerinin sorumlu hale getirilmesi gerekiyor. Üyelik, kayıp Kürtler olayını ışığa kavuşturma çabalarına kuvvet kazandıracak.

AK partili güneydoğulu milletvekili Abdurrahman Kurt, Ergenekon soruşturmasının bölgeye barışın gelmesinde büyük önem taşıdığını belirtiyor. Kurt, "Devletin adil bir toplum yaratmaya çalıştığını gösterebilmek için, geçmişte olanları ve bunların sorumlularını, yasaları çiğneyenleri bulmamız lazım. Bu tür hareketlerin sorumlularını ortaya çıkartmamızın, Kürt toplumunun adalete güvenini sağlayarak Kürt sorununun çözümüne katkıda bulunacağını düşünüyorum," diyor.

Faili meçhulleri arama çalışmalarına, eski bir Jitem üyesi olan Abdülkadir Aygan’ın 2004 yılında yayınlanan kitabında verdiği bilgiler de yardımcı oluyor. Aygan kitabında 28 cinayetten söz ediyor ve cesetlerin atıldığı yerler hakkında bilgi veriyor. Kayıp insanların aileleri de kazı çalışmaları için bilgi sağlıyor.

XS
SM
MD
LG