Erişilebilirlik

Almanya Pazar Günü Sandık Başına Gidiyor


Alman seçmenler, Pazar günü sandık başına gidiyor. Seçim öncesi yapılan kamuoyu araştırmalarına göre Başbakan Angela Merkel, yarışı önde götürüyor ancak Merkel’in dışişleri bakanı da oldukça iddialı. Hem Merkel’in Hıristiyan Demokrat Birlik partisi, hem de Frank Walter Steinmeier’in Sosyal Demokrat Partisi, koalisyon olasılığı üzerinde duruyor. Amerika’nın Sesi muhabiri Sonja Pace Alman seçmenlerle konuştu, görüşlerini aldı.

Almanya’da adaylar, sloganlar, pankartlar ve kampanya vaatleriyle 62 milyon kayıtlı seçmenden destek bekliyor.

Alman halkı, Bundestag olarak bilinen parlamentonun alt kanadındaki milletvekillerini ve yeni hükümeti belirlemek üzere oy verecek.

Peki seçmenler en çok hangi konularla ilgileniyor?

Bir seçmen, “Benim için öncelikli konular ekonomik sistemi yeniden yapılandırılması, daha fazla iş imkanı sağlanması ve ülkenin ekonomik sarsıntı geçirmesinin önlenmesi,” diyor.

Birçok ülke gibi Almanya da küresel ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçiriyor. Berlin’deki Free Üniversitesi’nden siyaset uzmanı Nils Diederich, son araştırmalar, ülkenin ekonomik gerilemeden çıktığını gösterse de Alman halkının endişeli olduğunu söylüyor.

Diederich’e göre çok sayıda Alman ekonomik krizden doğrudan etkilenmediğini söylüyor ancak halk, gelecekte işsizliğin artmasından ve bundan kaynaklanacak sorunlardan kaygı duyuyor. Bu seçimlerde en çok konuşulan konu ekonomi.

Başbakan Angela Merkel, anketlere göre seçim yarışını önde götürüyor. Merkel’in umudu, partisi Hıristiyan Demokratlar’ın yeterli sandalye sayısını alarak, serbest piyasa ekonomisinden yana olan Hür Demokrat Parti’yle kendi istediği koalisyonu oluşturabilmek.

Merkel’in baş rakibi, koalisyon ortaklarından Sosyal Demokrat Partili Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier.

Almanya, dört yıldır, muhafazakar Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi CDU ve solcu Sosyal Demokrat Parti SPD’den oluşan büyük koalisyon tarafından yönetiliyor. Ancak anketlere göre Almanlar, bu koalisyondan memnun değil.

Nils Diederich, “Koalisyonlarda, ödün vererek anlaşmanız gerekir. Ödün vermekse, kararların belirsiz hale gelmesine yolaçar,” diyor.

Diederich’e göre, bu nedenle seçmenler, hükümetin aldığı kararları çoğu zaman anlamakta güçlük çekiyor ve bu da belirsizliğe yol açıyor.

Almanya’nın Afganistan’daki varlığıysa seçmenlerin kafasını kurcalayan bir başka konu.

Halk, Almanya’nın savaşta yer almasını istemiyor.

Bir seçmen şöyle diyor: “Ordumuzun savaşa katılması nedeniyle kendi kendime Afganistan’ın gerçekten de önemli olup olmadığını soruyorum. Irak savaşının ne derecede başarılı olduğunu da sorguluyoruz.”

Afganistan’da 4 bin 500 Alman askeri görev yapıyor. Alman halkının çoğunluğu askerlerin geri çekilmesini istiyor.

Alman seçmenler mevcut koalisyondan memnun olmasa ve gelecekle ilgili kaygıya kapılsa da birçok kişi, seçimleri çok ciddiye alıyor.

Seçmenlerden biri şunları söylüyor: “Eğer oy vermek sizi ilgilendirmiyorsa, seçim sonunda çok kötü bir hükümet kurulduğu takdirde bu durumun suçlusu sizsiniz demektir. Oy vermek, etkimizi hissettirmenin tek yolu.”

Alman kamuoyu, parlamentodaki sandalyelerde kimlerin oturacağına ve bir sonraki hükümette hangi partilerin yeralacağına Pazar günü karar vermeye hazırlanıyor.


XS
SM
MD
LG