5 Amerikan vatandaşı, Afganistan’daki Amerikan askerlerine yönelik
saldırılara katılma girişiminde bulundukları iddiasıyla Pakistan’da
tutuklandı.
Pakistan’daki Leşker-i Tayyibe adlı örgüte üye
olduğu öne sürülen David Headley ve Tahawwur Hüseyin Rana, geçen yıl
Mumbai’de yapılan saldırılara karıştıkları gerekçesiyle Chicago’da
yargılanıyor.
Necibullah Zazi ise kendisini tanıyanlara göre
sevimli bir büfe sahibiydi. Ancak o da New York’ta bombalı saldırılar
düzenlemeyi planlamakla suçlanıyor.
Binbaşı Nidal Hasan’ı çok
fazla tanıyan yoktu. Ancak orduda psikiyatrist olan Hasan, Texas’daki
askeri üste 13 kişiyi öldürdü, 40 kişiyi de yaraladı.
Amerikan Kongresi bu yüzden kaygılı.
Temsilciler
Meclisi’nin Cumhuriyetçi üyelerinden Brian Mcall, “Tehdit gerçek,
ulusumuz hala risk altında. Her olay bunu bir kez daha kanıtlıyor”
diyor. Mccall, ülke içinde gelişen terörle ilgili bir oturum düzenleyen
komisyonun üyesi.
Komisyon toplantısında bir yandan ifade
özgürlüğünü korurken bir yandan ülke içinde terörle nasıl mücadele
edileceği sorusu gündeme geldi.
Bazı uzmanlar Amerika’nın bu durumu yeterince önemsemediğini düşünüyor.
Terör uzmanı Miriam Mendelson da bunlardan biri:
“Bence
kayıtsızlaştık. Genelde büyük saldırılara bakıp onları inceliyoruz.
Halbuki radikal eğilimleri olan kişiler “küçük bir şey yapıp büyük bir
etki yaratabilirim” düşüncesiyle hareket ediyor.”
Ancak Washington Enstitüsü anti-terör uzmanı Matthew Levitt, Amerika’nın kayıtsız davranmadığı görüşünde:
“Terörle
mücadelede de, kültürler arası çatışma yaratmaya çalışan radikal
söylemleri engellemede de kayıtsız olduğumuzu düşünmüyorum.”
Arap
Amerikan Enstitüsü’nden James Zogby, bu soruna hassasiyetle
yaklaşılması gerektiğini söylüyor. Zogby, Müslüman ve Amerikalı
Arapların büyük bölümünün terörist grupların internet üzerinden yaydığı
kültürler arası çatışma fikrine katılmadığını düşünüyor:
“Bu
kişiler ayrımcılıkla, suçla mücadele ediyor. Fikirlerinin de birer
yabancı değil, Amerikan vatandaşı olarak dile getiriyorlar.”
Ancak
Zogby, toplumlarından dışlanan bazı gençlerin radikalleşme eğilimi
olduğunu, fakat bunun yeni bir gelişme sayılamayacağını söylüyor:
“Bunu
daha önce de gördük. 40 yıldır siyasetin içindeyim. Bu gençlerin,
aşırı Hıristiyan ve ırkçı örgütler, milis örgütleri, Yahudiler ve
benzerleri tarafından kandırıldığını gördüm.”
Uzmanlara göre,
federal hükümet düzeyinde olduğu gibi yerel düzeyde de bir takım
önlemler alınabilir ve farklı toplumların liderleri ve internetten
yayılan mesajlarla kandırılan gençlerin aileleriyle çalışmalar
yapılması yararlı olabilir.