Can çekişen Amerikan imalat sektörü, Kasım ayında, fabrika siparişlerinin yüzde 1 virgül 1 artmasıyla ivme kazandı. Bu oran, uzmanların beklentilerinin de oldukça ötesinde.
En büyük artış, demir, çelik, makine, bilgisayar, elektronik aletler, kimyasal ürünler ve tekstil siparişlerinde görülüyor.
Siparişler, son sekiz aydır yedinci kez yükseliş gösterdi. Bu yükseliş, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra en uzun süreli ve en derin ekonomik gerilemeyi yaşayan Amerika’da, iş dünyasının toparlanmaya başladığının bir göstergesi olarak algılanıyor.
Ancak ekonomiye ilişkin yeni veriler, her şeyin düzeldiği anlamına gelmiyor. Ulusal Emlakçılar Birliği’ne göre mevcut konutların satışları, Kasım ayında sert bir düşüş yaşadı. Birliğin sözcüsü Walter Maloney, satış sözleşmelerinin Ekim ayına kıyasla yüzde 16 oranında düştüğünü, ancak yine de ekonomik gerilemenin en kötü geçtiği dönemin üzerinde olduğunu söyledi.
“Satış sözleşmelerindeki hareketlilikte azalma görülüyor. Ancak yine de bir yıl öncesine göre daha çok satış yapıldı, bu da bizi cesaretlendiriyor. Konut satışlarında bir süre daha durgunluk yaşanmasını, ilkbahar geldiğindeyse satışların hızlanmasını bekliyoruz.”
Satış sözleşmelerindeki hareketlilik, konut satışlarının durumunun iyileşip iyileşmediğinin en önemli göstergesi. Konut sözleşmeleri, ilk kez ev sahibi olacaklara sağlanan vergi indiriminden yararlanmak isteyen Amerikalılar sayesinde aylar önce yükselmeye başlamıştı. Vergi indirimi uygulamasının Kasım ayında son bulması öngörülüyordu ancak federal hükümet, uygulamanın süresini uzattı ve kapsamını genişletti.
Amerika’da işsizlik oranı, yüzde 10 civarında seyrediyor. Bu oran, ekonomik gerilemeden önce, 2006 ve 207 yıllarındaki işsizlik oranının iki katından fazla. Milyonlarca Amerikalının işini kaybettiği bir ortamda halen iş sahibi olan şanslı kişiler, kendi durumlarını nasıl değerlendiriyor? Merkezi New York’ta bulunan ve üyelerini iş adamlarının oluşturduğu Conference Board kuruluşu tarafından yapılan yeni bir anket, Amerikan iş gücünün sadece yüzde 45’inin, durumundan memnun olduğunu ortaya çıkardı. 2008 yılına göre yüzde 4 daha düşük olan bu yeni oran, aynı zamanda bu anketin tarihçesinde Amerika’da iş gücü memnuniyetinin en düşük seviyeye gerilediğini gösteriyor.
Conference Board’dan araştırmacı Lynn Franco:
“Amerikalı işçiler arasında memnuniyetsizlik giderek artıyor. İşlerine duydukları ilgiyi kaybediyorlar. Bu durum, iş verimliliğini, şirketlerin elde ettiği karı ve genel performansı da olumsuz yönde etkiliyor.”
1985 yılında yapılan anketteyse Amerikalıların neredeyse yüzde 80’i, çalıştıkları işten memnun olduklarını söylemişti.
İktisatçılar, ülke çapında birçok sektörde çok sayıda kişinin işini kaybetmesinin ekonomik gerileme sırasında geriye kalan işçilerin üzerinde daha fazla yük oluşmasına yol açtığını bildiriyor. Buna ek olarak son on yılda maaş artışlarında durgunluk ve gelirin büyük kısmının sağlık harcamalarına ayrılması da göze çarpıyor.