Erişilebilirlik

'Birliğin Durumu' Konuşmasının Tarihçesi


Başkan Obama, bu akşam Birliğin Durumu konuşmasını yapacak. Başkan’ın her yıl Amerikan Kongresi, Bakanlar Kurulu, Anayasa Mahkemesi üyeleri ve kamuoyuna hitaben yaptığı bu konuşma, yönetimin politikalarına açıklık getirmeyi amaçlıyor. Yani, birliğin veya ülkenin durumunu değerlendiriyor.

Birliğin Durumu konuşması, yasama organıyla yürütme organı arasındaki geleneksel iletişimin en önemli parçası.

Amerikan anayasasına göre, başkanlar, ülkenin durumu, icraatları ve diğer önemli konularda Kongre’ye bilgi vermekle yükümlü. Bu yükümlülük, bir gelenek haline gelmiş; ve Amerika’da başkanlar, her yıl, “Birliğin Durumu” konuşması yapmaya başlamış.

Bu gelenek, ilk Başkanla – George Washington’la başladı. Washington, Kongre’ye gider ve ülkenin durumu hakkında bilgi verirdi. Daha sonraki yıllarda Başkanın Kongre’ye gitme geleneği bozuldu. Tarihçilere göre, Amerika’nın üçüncü başkanı Thomas Jefferson, Kongre’ye gidip böyle bir konuşma yapmanın Kraliyet geleneklerini andırdığını düşünürmüş.

Amerikan Üniversitesi’nden Profesör Allan Lichtman, şöyle açıklıyor:

“Bu nedenle Jefferson, 1801 yılında Kongre’ye bizzat gitmemeye ve birliğin durumunu yazılı olarak sunmaya karar verdi. Bu gelenek, ta Woodrow Wilson dönemine kadar sürdü. Wilson ise, bizzat Kongreye gitme kararı aldı.”

Woodrow Wilson 1913 yılında Kongre’ye gitti ve ekonomik denetlemeyle ilgili planını savundu. Daha sonra, Başkan Franklin Roosevelt’in yaptığı Birliği Durumu konuşması radyodan naklen yayınlanan ilk konuşma oldu.

Başkanlık Tarihi uzmanı, Georgetown Üniversitesi öğretim üyesi Stephen Wayne anlatıyor:

“Birliğin durumu konuşmasıyla Başkan gündemi belirlemiş oluyor. Amerikan halkına başarılarını, umutlarını aktarıyor. Bu siyasi bir gelenek. Siyasi olarak başkanın da işine yarıyor.”

Örneğin, Başkan Abraham Lincoln, 1862 yılındaki Birliğin Durumu konuşmasında köleliğe son vereceğinin sinyalini vermişti. Franklin Roosevelt ise, Birliğin Durumu konuşmasında, “ekonomik haklardan” söz etmişti. Truman, sosyal kalkınma programının ana hatlarını belirlemişti. Lyndon Johnson ise, 1960’lı yıllarda, medeni hakların temellerini atmış; yoksullukla mücadele edeceğini söylemişti:

“Bu yönetim, yoksulluğa karşı savaş ilan etmiştir!”

Başkan Barack Obama, Washington’da siyasi atmosferin gergin olduğu bir dönemde “Birliğin Durumu” konuşmasına hazırlanıyor. Seçmen öfkeli, Massachusetts’te Cumhuriyetçilerin Demokrat Senatör Kennedy’den boşalan koltuğu kazanmasıyla oluşan şok dalgası Demokrat Parti’yi çok etkiledi.

Başkanın üst düzey danışmanlarından Valeri Jarrett, Obama’nın sağlık reformunu yasalaştırma çabalarından vazgeçmeyeceğini söylüyor.

Ancak Washington’da küçük de olsa değişim işaretleri var.

Obama, başarılı kampanyasının arkasındaki isim olan David Plouffe’u, Demokrat Parti’yi Kasım’daki Kongre seçimlerine hazırlamakla görevlendirdi. Obama da bu sırada politikalarının Amerikalılar’ın hayatlarını daha iyi hale getirebileceğini göstermeye çalışacak. Özellikle de işsizlik oranını düşürme konusuna ağırlık verecek. Jarrett, Birliğin Durumu konuşmasında yönetiminin önceliklerine açıklık getirecek ve orta sınıfın ekonomik sorunlarına odaklanacak.

XS
SM
MD
LG