Erişilebilirlik

Danimarka Zoru Başarmayı Hedefliyor - 2002-06-27


Danimarka gelecek hafta Avrupa Birliği’nin dönem başkanlığını üstleniyor. Kopenhag yönetiminin altı ay sürecek geçici başkanlığı sırasında 10 aday ülkeyle müzakereleri tamamlamak için büyük bir çaba sarfetmesi bekleniyor. Müzakereler planlandığı gibi tamamlanırsa, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin sayısı, 2004 yılında 25’e çıkacak. Ancak, bu takvime sadık kalmak, çok da kolay görünmüyor. Özellikle diplomasi çevreleri, üyelik müzakerelerinin belirlenen takvimde tamamlanacağı konusunda oldukça şüpheli, bununla birlikte, Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen, ülkesinin dönem başkanı olacağı önümüzdeki 6 aylık dönemde zoru başarmayı hedefliyor. Rasmussen’in öncelikli hedefi Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Letonya, Litvanya, Estonya, Slovakya, Slovenya, Malta ve Kıbırıs’ı aday ülkeler statüsünden çıkarıp, AB üyesi ülkeler listesine alabilmek.

Haftabaşında Avrupa Birliği Parlamentosu üyeleriyle biraraya gelen Danimarka Başbakanı oldukça iyimser bir tablo çizdi. Rasmussen bununla birlikte AB genişleme sürecinin önünde 4 büyük engel olduğunu söylemekten kaçınmadı. Başbakan, "Hedefimiz çok net, hedefimiz genişleme, ama aşmamız gereken ciddi sorunlar var. Herşeyden önce yeni üye ülkelere de uygulanacak tarım teşvik politikalarında anlaşmaya varmamız gerekiyor. İkinci büyük engel ise Kıbrıs. Üçüncüsü Kaliningrad sorunu. Son olarak da İrlanda referandumu" dedi.

Tarım sübvansiyonları konusu, bu 4 zorluk arasında genişleme sürecini en fazla tehdit eden sorun. Almanya, birlik bütçesine en fazla katkıda bulunan ülke ve tarım teşviklerinin yeni üye 10 ülkeyi de kapsaması halinde, Birlik’e ayıracağı bütçenin iki kat artarak yılda 20 milyar Euro’ya çıkmasından endişe ediyor. Almanya’da bir süre sonra genel seçimlere gidileceği dikkate alındığında, tarım sübvansiyonları konusu, Başbakan Gerhard Shdoeder açısından kiritik önem taşıyor. Gözlemcilere göre, tarım teşvikleri konusunda ortak bir politikanın seçimler öncesinde belirlenmesi neredeyse imkansız.

Genişleme sürecindeki diğer bir engel Kıbrıs anlaşmazlığı. Adadaki iki toplum lideri BM gözetiminde Ocak ayından bu yana karşılıklı görüşmelerde bulunuyor. Ancak buna rağmen güvenlik ve yetki paylaşımı konusundaki ciddi görüş ayrılıkları giderilebilmiş değil. Taraflar, Ocak ayında görüşmelere başladıklarında, Haziran’da bir sonuca varma hedefi belirlemişlerdi.

İrlanda’daki referandum ise bir diğer ciddi sorun. İrlandalı seçmenin, genişleme sürecine “hayır” diyen yaklaşımını değiştirmesi gerekiyor. Geçen yıl bu konuda yapılan referandumdan hayır oyu çıkmasında, seçmenin kurulması planlanan yeni Avrupa ordusuyla birlikte, İrlanda’nın tarafsızlık kimliğini kaybedeceği yonudaki kaygıları önemli rol oynadı. Avrupa Parlamentosu Başkanı Pat Cox bir süre önce Kopenhag’a yaptığı ziyaret sırasında İrlandalılar’ın fikirlerini değiştireceklerinden emin göründü.

Bu arada Kaliningrad sorunu da genişleme sürecini tehdit eden bir diğer faktör. Moskova, Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle birlikte, Rus topraklarından coğrafi olarak bir anlamda kopan Baltık Yarımadası’ndaki Kaliningrad için kendisine bir güvenlik koridoru açılmasını istiyor. Birlik ise bu isteğe sıcak bakmıyor.

Bütün bu engeller aşılıp, genişleme süreci tamamlanırsa elde edilecek kazanım çok büyük. Çünkü, genişleme sürecinin tamamlanmasıyla birlikte Doğu ile Batı Avrupa arasında Soğuk Savaş döneminden kalma kültürel, sosyal ve ekonomik uçurum ciddi ölçüde kapatılmış olacak.

XS
SM
MD
LG