Erişilebilirlik

Wexler, Wolfowitz'in Tavrını Eleştirirken Türkiye'den de Açık Tutum İstedi - 2003-05-09


Son iki ayda iki kez Türkiye'ye giden Kongre’nin Demokrat Partili üyesi Robert Wexler, Türk-Amerikan Dostluk Grubu’nun kurucularından ve eş başkanı.

Wexler, Türkiye ile ilişkilerin önemli olduğuna ve yaptığı ziyaretlerle son zamanlarda "yıpranan ilişkilerin" onarılmasına çalıştığını söylüyor.

Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz’in, Türk gazetecilere yaptığı açıklamaların, Türk hükümeti için neden onur kırıcı olabileceğini anladığını söyleyen Wexler şöyle konuştu:

"Bay Wolfowitz’in söylemek istediklerini sunuş tarzına, dikkatle yaklaşmak gerek. Wolfowitz’in, Türkiye’nin bir anlamda özür dileyerek ya da hatasını kabul ederek, Amerika’nın yanına geçip birlikte hareket etmesi gerektiğini söylemesi, ne yazık ki bu hükümetin diplomaside devam eden küstah tavrını sembolize ediyor. Irak’ta askeri zafer elde ettik. Şimdi, Amerika’nın her yerde köprüler kurması gerek, yıkmaya devam etmesi değil... Bunu yapmanın yolu da yaptığınız söyleşilerle parmağınızı karşınızdakinin gözüne sokmak değildir."

Ancak Wexler, Wolfowitz’in Türkiye ile ilgili olarak Washington’daki bazı gerçekleri de dile getirdiğini söylüyor:

"Türkiye’nin de bu noktada ilişkileri düzeltmek için sorumluluk alması gerektiğini anlaması gerekir. Ankara ile Washington arasında işler yolunda değil. Türkiye, parlamentoda bu konuda tartışma açmalı ve ne tür bir politika izlemek istediğini saptamalı."

Wexler, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün hem İsrail’e bir iade-i ziyaret, hem de Ramallah’a giderek Filistinlilere reform çağrısı yapabileceğini kaydetti.

"Tavsiyem kısaca şöyle olacaktır. Türk parlamentosu birkaç sembolik adım atsın ve Amerikan Kongresi’ne, Türk-Amerikan ilişkilerini, kendilerinin ne kadar önemli gördüğüne dair olumlu mesajlar versin. İsrail Dışişleri Bakanı birkaç hafta önce Türkiye’ye geldi. Dışişleri Bakanı Gül de İsrail’e gitmeli. Türkiye ayrıca Suriye, İran ve yeni Filistin hükümetiyle de ilişki kurmalı; Suriye’nin teröre desteğini kesmesi, Hizbullah’ın faaliyetlerine son vermesi mesajını, İran’a da reform yanlılarını desteklemesi mesajını vermeli."

Türkiye’nin, Suriye’ye vereceği mesajların önemini vurgulayan Wexler, Dışişleri Bakanı Gül’ün, Şam hükümetine yeni bir dünya düzeni kurulduğunu ve yeni Ortadoğu’da terörün rolü olmadığını anlatması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin, bunları yaparsa, Ortadoğu’da yapıcı bir rol oynayacağını gösterebileceğini söyleyen Wexler, Washington’un da memnuniyetle Ankara’ya tekrar kucak açacağını söyledi.

Türkiye’nin olumlu politik yaklaşımlarına da değinen Wexler, Ankara’nın son zamanlarda Kıbrıs’la ilgili olarak attığı adımların olumlu karşılandığını sözlerine ekledi:

"Kıbrıs’taki gelişmeler cesaret verici. İnsanlar sınırları geçti. Başbakan Erdoğan, göründüğü kadarıyla, bu konuda yapıcı bir rol oynuyor. Türkiye ayrıca Avrupa Birliği’ne girmek için çabalarına devam etmeli. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme çabasında, ona Amerika’dan daha fazla yardımcı olan ülke yoktur. Daha pek çok konuda işbirliği yapabiliriz. Türkiye’nin Irak’ın yeniden yapılanmasında alacağı rol çok önemli."

Irak’ta ne yapabileceği konusunda Türkiye, Amerika’dan teklif beklediğini söylüyor, ancak Amerika da artık Türkiye’nin adım atması gerektiğini belirtiyor. Bu durumda kimin önce hareket etmesi ve ne yapması gerekir? Wexler’in yanıtı şöyle:

"Adil olmak gerek. Bu konuda Amerika ilk adımı attı ve Başkan Bush’un Kongre’ye sunduğu bütçede, Türkiye için 1 milyar dolarlık yardım onaylandı. Hatta bunu sadece geçirmekle kalmadık, Türk-Amerikan ilişkileriyle ilgili olarak Kongre’de tartışma açtık. Bu ilişkini ne kadar önemli olduğu, Kongre’de 3’e 1 oranında onaylandı. Türkiye de buna eş bir şey yapmalı. Bize 1 milyar dolar vermeli demek istemiyorum. Demek istediğim, Türkiye parlamentosundan buraya, Kongre’ye olumlu mesajlar gelmeli."

Türk şirketlerinin Irak’ta yeniden yapılanma ihalelerine davet edilmesinin iki taraf için de güven arttırıcı olacağını söyleyen Wexler, buna Kongre’de karşı çıkışlar olabileceğini söyledi ancak karşı çıkanlarla mücadele edileceği mesajını verdi.

Türk-Amerikan ilişkilerinde gelinen zor noktanın nedenlerine de değinen Wexler, iki tarafın da birbirine fazla güvenmesinin bunlara yol açtığını söyledi:

"Amerikan tarafı, Türkiye’nin istedğimiz her şeye her zaman evet diyeceğini sandı. Ancak Türkiye evet değil, hayır dedi. Türk tarafı ise Amerika’nın, Türkiye olmadan hareket edemeyeceğini sandı. Ancak Türkiye'siz hareket ettik ve yapmamız gerekeni yaptık. İki taraf da yanıldı."

Robert Wexler, Türk yetkililerin Wolfowitz’in “yer yer duygusal ve çocukça” olarak tanımladığı sözlerinden neden alınabileceğini anladığını da belirtti ancak bu sözlerin çok fazla üzerinde durulmaması ve yapıcı konularla uğraşılması gerektiğini vurguladı.

XS
SM
MD
LG