Erişilebilirlik

19 Ocak 2004 - 2004-01-19


Irak’ta iktidarın devredilmesi sürecinde Birleşmiş Milletler’in üstleneceği rol, Demokrat Parti’nin Iowa önseçim süreci ve Başkan Bush’un ulusa sesleniş konuşması haftanın ilk gününde Amerikan gazetelerinde öne çıkan haberler. Irak’ta bitmek bilmeyen saldırılar, nüfusun çoğunluğunu oluşturan Şiilerin doğrudan seçim talebi ve Kürtlerin özerklik konusundaki aşırı talepleri nedeniyle zor günler yaşayan Amerika, Birleşmiş Milletler’i devreye sokarak bir çözüm yolu bulmaya çalışırken, New York Times gazetesi, mevcut geçici yönetimin Ortadoğu’da temsil gücü en yüksek iktidarlar olduğu görüşüne yer veriyor:

"Fransa ve Almanya gibi yeni ortakların da sürece dahil olmasının ötesinde, Birleşmiş Milletler’e daha kesin bir rol tanınması, ülkede yeni bir yönetim kurulmasına hizmet edebilir mi? Örgütün, Saddam Hüseyin’in 30 yıllık iktidarı sırasında gösterdiği suskunluk göz önüne alındığında bundan emin olmak mümkün değil. Bütün eksiklerine ve çelişkilerine rağmen, geçici yönetim konseyi, İslamcılardan Komünistlere kadar Şii’si, Sünni’si, Kürt’ü, Türkmen’i ve Hristiyanı ile Irak toplumunun bütün kesimlerini kapsıyor."

Boston Globe ise, Irak’lı Kürtlerin özerklik talebinin Türkiye, Suriye ve İran’da ciddi kaygılara yol açtığını belirterek, Bush yönetiminin bir denge bulması gerektiğini savunuyor. Gazete, Irak’ın bölünmesinin önüne geçmek için Kürtlere geniş bir özerklik tanınmasının kaçınılmaz olduğunu iddia ediyor:

"Irak’ta çatışmalardan kaçınmak için Bush yönetimi Kürtler için adaletin yerine getirilmesi yönündeki tarihi sorumluluğu ile demokratik bir Irak’ın bütünlüğü arasındaki dengeyi tutturmak zorunda. Kürt sorununa kalıcı bir çözüm, kendi içlerinde önemli bir Kürt nüfus barındıran Türkiye, Suriye ve İran’ın Irak’a müdahale ederek Lübnan’daki gibi çok taraflı bir iç savaşı hortlatmasını önlemekten geçiyor. Sağlıklı ve özerk bir Kürt bölgesi Türkiye’ye ve Ortadoğu’daki diğer ülkelere etnik, dini ve kültürel azınlıkların haklarına saygı göstermeyi öğretecektir."

Washington Times ise, Pazartesi geç saatlerde Türkiye’ye gelecek olan Pakistan devlet başkanı Pervez Müşerref’in ülke içindeki İslamcı parti ve gruplarla ilişkisini mercek altına alıyor. General Müşerref’in son dönemde iki ayrı suikast girişiminden kurtulduğunu hatırlatan gazete, Müşerref’in İslamcı örgütlerle ilişkilerini riskli bularak, Pakistan liderinin merkezdeki partilerle yakınlaşması gerektiğini savunuyor:

"General Müserref, ülkedeki aşırı güçlerle zor bir denge tutturmaya çalıştı. Ancak dengenin bozulması, Müşerref’in kendini merkezdeki siyasi partilerden uzak tutma çabasını yeniden gözden geçirmesini gerektiriyor. Bu partiler, her ne kadar geleneksel olarak Müşerref’in rakibi olsalar da, devlet başkanıyla görüşmeye kesinlikle açık oldukları da ortada."

Washington Post, Irak savaşına gerekçe olarak gösterilen ancak bir türlü bulunamayan Irak’ın kitle imha silahları konusunu yeniden gündeme getiriyor. Gazete, Amerikalı yetkililerin konuyu unutturma çabası içinde olduğunu belirterek, silahların bulunamamasının Amerikan dış politikasının inandırıcılığına yönelik kuşkuları artırdığını yazıyor:

"Kamuoyu yoklamaları Bush’un savaştaki tavrına desteğin arttığını gösterdiği ve Irak’ın oluşturduğu tehdidin boyutuyla ilgili ciddi bir kaygı bulunmadığını ortaya koyduğu için, silahların bulunamaması ülke içinde Bush için bir sorun oluşturmuyor gibi görünüyor. Ancak, aralarında savaşı destekleyenlerin de bulunduğu bir çok dış politika uzmanı, yönetimin geçmişteki açıklamalarının yurt dışında çok daha ciddi sonuçlar doğurabileceğini söylüyor. Bunun en büyük nedeni ise, savaşın Birleşmiş Milletler onayı olmadan başlatılması ve bazı ülkelerin liderleri savaşa destek vermiş olsa bile, bu ülkelerdeki nüfusunu önemli bir kısmının savaşa karşı çıkmış olması."

XS
SM
MD
LG