Araştırmalara göre Amerikalıların üçte ikisi ya fazla kilolu ya da aşırı şişman. Şişmanlık sorununun ciddi bir sağlık tehlikesi haline geldiğini gören federal hükümet halkı bilinçlendirmek amacıyla yeni bir program başlattı.
Amerika Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına göre, hareketsizlik ve şişmanlığın sebep olduğu hastalıklardan ölenlerin sayısı yakında rekor düzeye çıkacak. Önlenilebilir ölümlerin başında şu anda, sigaranın yol açtığı sağlık sorunları geliyor. Ancak Federal hükümete göre önümüzdeki yıllarda şişmanlık ve hareketsizlikten daha fazla insan ölecek. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Tommy Thompson, bu durumun kabul edilemez olduğunu söylüyor.
Bakan, “yaktığından daha fazla kalori alan bir insanın kilo vermesi imkansızdır. Kilonun sabit kalabilmesi için aldığımız kaloriyle yaktığımız kalorinin eşit olması şarttır” diyor.
Bakanlık kalori hesabının daha kolay yapılabilmesi için yiyecek içecek kutuları ve paketlerinin üzerlerinde besin değerleri hakkında daha ayrıntılı bilgi verilmesini istiyor. Bakanlık ayrıca etiketlere konulan bilginin doğruluğunu daha sıkı kontrol etmeyi ve şişmanlığa yol açan unsurlarla ilgili olarak daha kapsamlı araştırma yaptırmayı planlıyor.
Sağlık Bakanı Tommy Thompson, bakanlığın halkı bilinçlendirmekle yetinmeyeceğini, şişmanlık grafiğini geri çevirmeye çalışacağını belirtiyor.
McDonalds gibi bazı ünlü zincir lokantalarının menülerine düşük kalorili yemekler koymasından övgüyle söz eden Bakan, bu tür girişimlerin tüm gıda sektörüne yayılacağını umduğunu da vurguladı.
Şişmanlık sorunu yetişkinlerle sınırlı değil. İlk ve ortaokullarla liselerde yapılan sağlık taramaları her 4 çocuktan birinin normal kilonun üzerinde olduğunu gösteriyor. İlkokul döneminde şişman olanların dörtte biri, ergenlik döneminde şişman olanların ise nerede ise dörtte üçü, erişkin yaşta da şişman oluyor. Çocuk şişmanlığına yol açan en önemli etkenler ise kötü ve yanlış beslenme, hareketsizlik, televizyon ve bilgisayar karşısında geçirilen saatlerin giderek artması.
Sağlık Bakanlığı, yetişkinlere basit önerilerde bulunuyor. Bunlar arasında, işe otobüsle gidenlerin bir önceki durakta inip yürümeleri, üçüncü kata çıkmak için asansör yerine merdivenlerin kullanılması gibi kolay ama uzun vadede yararlı olabilecek alışkanlıklar edinmek de var. Bu arada Minnesota eyaleti, devletten gıda yardımı alanların, yardım kuponlarını, şekerli yiyecekler ve karbonatlı içecekler satın almak için kullanmalarını önlemeye çalışıyor. Federal hükümet buna izin verirse, Minnesota, yoksulların ne yiyip içebileceğine karar veren ilk eyalet olacak.