ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucher, dün olağan basın brifinginde gazetecilerin Kıbrıs'ın Kuzeyi'nde Türklerin Annan Planı'na 'evet' demesine karşın Güney'den 'hayır' kararı çıkarsa Washington'un tavrının ne olacağına ilişkin sorusunu yanıtladı. Sözcü, “Referandum sonuçlarını kesinlikle göz önüne alacağız. Kıbrıslı Türkleri açıkta, soğukta bırakmayacağız” dedi.
Dışişleri Bakanı Colin Powell da yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Şu anda plana hayır oyu vermenin bir avantajını görümüyorum. Bu planın dışında ikinci bir plan yok. Bunun yerini alabilecek başka seçenek de yok. Olabileceğin en iyisi budur" dedi.
Bakanlık yetkilileri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınma olasılığının bulunmadığını belirttiler. Ancak aynı diplomatlar Kuzey kıbrıs'a uygulanan ticari yaptırımların kaldırılabileceğini ve Birleşmiş Milletler Planı'nın kabul edilmesi durumunda vaad edilen 400 milyon dolarlık yardımın bir bölümünün verilebileceğini kaydettiler.
Bu arada Yunanistan, Annan planına sınırlı destek verirken Kıbrıs Rumlarının 24 Nisan referandumda verecekleri kararı kabul edeceğini bildirdi.
Başbakan Kostas Karamanlis, Atina’da Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Tasos Papadopluos ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada planın olumlu yanlarının, olumsuz yanlarına ağır bastığını belirtti. Ancak Karamanlis Kıbrıs’ın geleceğini belirlemede nihai sorumluluğun ada halkına ait olduğunu vurguladı.
Öte yandan Kıbrıs’ın Rum kesiminde muhalefetteki, muhafazakar eğilimli DISI Partisi Annan planına destek verdi. Parti’nin dünkü toplantısında planın desteklenmesi, üyelerin, yüzde 21’e karşı yüzde 78’inin oyuyla kabul edildi.
Brüksel’deki bağışçı ülkeler konferansında ise Amerika, Kıbrıs’ın yeniden inşası için 400 milyon dolar yardım sözü verdi. Ancak yardımın verilmesi, Annan planının hem Türk hem de Rum toplumu tarafından kabul edilmesi koşuluna bağlandı.
Avrupa Birliği’nin genişlemeden sorumlu yetkilisi Günter Verheugen de, konferansta Kıbrıs’ın yeniden inşasının toplam 2 milyar 400 milyon dolara mal olacağını açıkladı.