Erişilebilirlik

5 Mayıs 2004 - 2004-05-05


Ebu Gureyp cezaevinde yaşananlara ilişkin tepkiler sürüyor. Amerikalı askerler tarafından gözaltına alınan Iraklı esirlerin uğradıkları kötü muamele örneklerine geniş biçimde yer veren Amerikan basını, Bush yönetimini bu tür uygulamalara karşı köklü önlemler almaya çağırıyor. Washington Post da, kötü muamele iddialarının uzun süredir görmezlikten gelindiğini belirterek, Kongre’den devreye girmesini istiyor.

"Kötü muamele emri veren ve bunu teşvik eden askeri istihbarat görevlileri ve özel şirket personeli yargılanmalıdır. 2001’den bu yana Afganistan’da, Irak’ta ve başka yerlerde kanunsuz bir gözaltı ve sorgulama sistemi oluşmasından sorumlu olan üst düzey yetkililer hesap vermelidir. Ve sistemin kendisi Cenevre sözleşmeleri ile diğer uluslar arası insan hakları kurallarına uygun bir şekilde değiştirilmelidir. Hepsinden önemlisi Kongre, yönetimin yabancı tutuklulara davranışını denetlemek ve düzenlemek için yetkisini kullanmaya başlamalıdır."

Washington Times ise, Ebu Gureyp cezaevinde yaşanan kötü muamele örneklerini açığa çıkmasıyla Amerika’nın Irak’taki destekçilerinin zor duruma düştüğüne dikkat çekiyor. Bölgedeki diğer Arap yönetimlerinin de bu fotoğrafları istismar ettiğini öne süren gazete, Amerika’nın Irak halkının desteğini kazanmak için derhal harekete geçmesi gerektiğini vurguluyor.

"Ebu Gureyp kriziyle başa çıkabilmek için Amerika, Irak halkından özür dilemeli, bütün cezaevlerini saygın insan hakları örgütlerinin denetimine açmalı, titiz ve şeffaf bir soruşturma başlatmalı ve zanlıları halka açık bir biçimde yargılamalı. Bu, Amerika’nın son şansı olabilir. Böyle giderse, yakında Irak’ta işbirliği yapacak kimse kalmayacak."

New York Times ise İran’la ilgili ilginç bir değerlendirmeye yer veriyor. Tahran’daki izlenimlerini yazan Nicholas Kristof, İran’ı Amerikan yanlısı bir ülke olarak tanımlıyor. Kristof, “dost İranlılar” başlıklı makalesinde, İran halkının, mollaların aksine Amerika’ya sempatiyle yaklaştığını ifade ediyor.

"Kendi haline bırakılırsa, İslam Devrimi çöküşe doğru gidiyor. Ve on yıl içinde Tahran’da Amerika’yı güçlü bir şekilde destekleyen bir yönetim oluşması ihtimali, Bağdat’a göre çok daha fazla. Ayetullahların tek umudu, Washington’daki sertlik yanlılarının anlamsız politikalarını sürdürerek, rejimi güçlendirecek bir İran milliyetçiliği yaratması. Tıpkı Başkan Bush’un İran’ı şer ekseni içinde tanımlamasından sonra olduğu gibi."

Christian Science Monitor ise, Kafkasların sorunlu ülkesi Gürcistan’daki gelişmeleri mercek altına alıyor. Özerk Acar yönetimiyle Tiflis arasındaki gerginliği değerlendiren gazete, Gürcistan’daki istikrarsızlığın arkasında Amerika ile Rusya arasındaki rekabetin yattığını burguluyor.

"Gürcistan gibi eski Sovyet ülkeleri, kolaylıkla iç savaş ve Amerikan-Rus rekabetine sürüklenebilecek bir durumda. Aslında Rusya ile Amerika, ellerini bölgeden çekseydi böyle olmazdı. Gürcistan, Amerika’ya petrol taşıyacak bir boru hattı üzerinde olmasaydı, yaşanan gerginlik bu kadar önem taşımazdı. Rusya ise, bölgede tarihi olarak sürdürdüğü etkinliğinin azaldığını görüyor. Ama, hemen yanı başındaki Çeçenistan’da bir savaş sürerken, Gürcistan’da da bir iç savaş çıkması kimsenin işine gelmez."

XS
SM
MD
LG