Avrupa Komisyonu’nun bundan kısa bir süre önce açıklanan Türkiye’ye ilişkin 2012 İlerleme Raporu, Alman medyasında komisyonun Türkiye ile ilgili en sert raporu olarak tanımlandı. Yorumlarda birkaç yıldır hız kaybeden üyelik müzakerelerinin raporda eleştirilen noktalara çözüm getirilmediği müddetçe yakında yeniden başlaması ihtimali çok az olarak değerlendirildi.
Türkiye'de AB Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nca tepkiyle karşılanan raporun üzerinde durduğu konulardan biri basın özgürlüğü ihlalleri ile yazar ve gazetecilere yönelik davalar. Geçen yıl Ergenekon operasyonunda gözaltına alınan ve 375 gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan gazetecilerden Nedim Şener Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü konusunda sembol isimlerden biri.
Nedim Şener, tutuklanması öncesinde Hrant Dink suikastine dair yaptığı haberler ve yazdığı kitaplarla tanınıyordu. Bir konferansa katılmak üzere Berlin'de bulunan Şener, kendi tahliyesinden sonra benzer nitelikte gazetecilere yönelik diğer davalarında da sona ermesini umduğunu, ancak bunun gerçekleşmediğini ifade etti.
Avrupa Komisyonu’nun İlerleme Raporu, Türk basınında geniş kapsamlı bir otosansür uygulandığına ve çok sayıda gazetecinin hükümeti eleştiren yazılar kaleme almasının ardından işten çıkarılmasına da dikkat çekti. Nedim Şener de otosansürü Türkiye'de gazetecilik mesleğin bir gerçeği olarak tanımlıyor.
Özellikle Kürt sorunuyla ilgili çalışan gazetecilere çok sayıda dava açıldığını ve bazılarının terör propagandası yapmaktan tutuklandığını anımsatan Nedim Şener, Türk toplumunun basın özgürlüğünün kısıtlanmasına yeteri kadar duyarlı tepki vermediği görüşünde.
Nedim Şener'e göre Türkiye'de kamuoyu önceliği demokratikleşmeye değil, ekonomik istikrara veriyor.
Türkiye'de basın ve düşünce özgürlüğüne yönelik artan ihlaller bu yıl içinde Avrupa Birliği'nin dışında uluslararası meslek kuruluşlarının da gündemini belirledi. Nitekim Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün raprouna göre, basın özgürlüğü konusunda Türkiye 179 ülke arasında 10 basamak gerileyerek 148'nci sıraya düştü. ABD'li düşünce kuruluşu Freedom House'un yıllık raporda Türkiye geçtiğimiz yıla göre 1 puan kaybederek 117'inci sırada yer aldı
Türkiye'de AB Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nca tepkiyle karşılanan raporun üzerinde durduğu konulardan biri basın özgürlüğü ihlalleri ile yazar ve gazetecilere yönelik davalar. Geçen yıl Ergenekon operasyonunda gözaltına alınan ve 375 gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan gazetecilerden Nedim Şener Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü konusunda sembol isimlerden biri.
Nedim Şener, tutuklanması öncesinde Hrant Dink suikastine dair yaptığı haberler ve yazdığı kitaplarla tanınıyordu. Bir konferansa katılmak üzere Berlin'de bulunan Şener, kendi tahliyesinden sonra benzer nitelikte gazetecilere yönelik diğer davalarında da sona ermesini umduğunu, ancak bunun gerçekleşmediğini ifade etti.
Avrupa Komisyonu’nun İlerleme Raporu, Türk basınında geniş kapsamlı bir otosansür uygulandığına ve çok sayıda gazetecinin hükümeti eleştiren yazılar kaleme almasının ardından işten çıkarılmasına da dikkat çekti. Nedim Şener de otosansürü Türkiye'de gazetecilik mesleğin bir gerçeği olarak tanımlıyor.
Özellikle Kürt sorunuyla ilgili çalışan gazetecilere çok sayıda dava açıldığını ve bazılarının terör propagandası yapmaktan tutuklandığını anımsatan Nedim Şener, Türk toplumunun basın özgürlüğünün kısıtlanmasına yeteri kadar duyarlı tepki vermediği görüşünde.
Nedim Şener'e göre Türkiye'de kamuoyu önceliği demokratikleşmeye değil, ekonomik istikrara veriyor.
Türkiye'de basın ve düşünce özgürlüğüne yönelik artan ihlaller bu yıl içinde Avrupa Birliği'nin dışında uluslararası meslek kuruluşlarının da gündemini belirledi. Nitekim Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün raprouna göre, basın özgürlüğü konusunda Türkiye 179 ülke arasında 10 basamak gerileyerek 148'nci sıraya düştü. ABD'li düşünce kuruluşu Freedom House'un yıllık raporda Türkiye geçtiğimiz yıla göre 1 puan kaybederek 117'inci sırada yer aldı
