ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Belarus hükümetinin muhalif aktivist Maria Kolesnikova’yı sınır dışı etme girişimini eleştirerek Amerika ve diğer ülkelerin Belarus hükümetine yaptırım uygulamayı değerlendirdiklerini söyledi.
Pompeo Salı günü yaptığı açıklamada, “Belarus yetkililerinin meşru olmayan şiddet ve baskıları, polislerin barışçı protestoculara gün ortasında saldırması, 6 Eylül’de yüzlerce kişinin gözaltına alınması ve adam kaçırma olaylarının arttığı yönündeki haberler karşısında liderlerini özgür ve adil bir seçimle belirleme hakkını barışçı bir şekilde talep eden Kalesnikava ve Belarus halkının cesaretini takdir ediyoruz” dedi.
Pompeo, olası yaptırımların amacının “Belarus’ta insan hakları ihlali ve baskılarda rol alanların sorumlu tutulmalarını sağlamak” olduğunu belirtti.
Muhalif hareketin üyelerinden Kolesnikova’yla birlikte Anton Rodnenkov ve Ivan Kravtsov Pazartesi günü gözaltına alınarak Salı günü Belarus ile Ukrayna sınırına götürüldüler. Sınırdışı edilmeye karşı çıkan Kolesnikova, Ukrayna’ya geçişini önlemek için pasaportunu yırttı. Bu şekilde sınırdışı edilmesini engelleyen Kolesnikova Belarus’ta tutuluyor.
Rodnenkov ve Kravtsov ise Ukrayna’da.
Ukrayna’nın başkenti Kiev’de bir basın toplantısında konuşan Rodnenkov, Kolesnikova’nın sınıra götürüldükleri araçta gösterdiği tepkisiyle ilgili olarak, “Hiçbir yere gitmeyeceğini haykırıyordu. Araçta otururken ön koltukta pasaportunu gördü ve alıp küçük parçalara bölerek yırttı. Sonra bu parçaları buruşturup camdan dışarı fırlattı. Sonra da aracın kapısını açıp indi ve Belarus sınırına geri yürüdü.”
BM’den açıklama
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in sözcüsü de Belarus’taki siyasi krizle ilgili bir açıklama yayınladı ve “barışçı protestoculara karşı güç kullanıldığı ve sivil toplumdaki muhalif aktivistlere yönelik baskılarla ilgili haberlerin” endişe yarattığını belirtti.
Belarus’ta 9 Ağustos’taki seçimlerin ardından, ülkede uzun süredir liderlik koltuğunda oturan Cumhurbaşkanı Aleksander Lukaşenko’nun yeniden seçimin galibi ilan edilmesinin ardından ülkedeki muhalif partilerin yanı sıra Amerika ve Avrupa Birliği de seçimlerin adil olmadığı ve sonuçların hileli olduğunu ileri sürdü.
Seçim sonuçlarının sahte olduğunu savunan binlerce Belaruslu da büyük protestolar düzenlerken, 7 binden fazla protestocunun gözaltına alındığı belirtiliyor. Polisin sert müdahalesi sonucu en az dört protestocunun yaşamını yitirdiği, gözaltına alınanlaraysa işkence yapıldığı iddiaları da gündemde.
