Erişilebilirlik

ABD Heyetinden Türk Özel Sektörüne İran Uyarısı


İran’la nükleer anlaşmadan çekildikten sonra bu ülkeye yönelik yaptırımları tekrar yürürlüğe koymaya hazırlanan ABD’den bir heyet, bu konuda Türkiye’yi bilgilendirmek için iki gündür Ankara’da temaslarda bulunuyor.

Bugün ilgili bakanlıklarda görüşmeler yapan ABD Maliye Bakanlığı Terörizmin Finansmanından Sorumlu Bakan Yardımcısı Marshall Billingslea başkanlığındaki heyet, dün de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde (TOBB) İran’la iş yapan işadamlarıyla bir araya geldi.

Amerikan heyeti, Türk şirketlere İran’la iş yapmaları halinde Amerikan pazarından dışlanacakları uyarısında bulundu.

TOBB Başkanı: “ABD’nin Türk çeliğine ilave vergi getirmesi hakkaniyetli değil”

Toplantının açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, öncelikle ABD’nin son yedi yılda 55 milyar dolar ticaret fazlası bulunan Türkiye’den aldığı çeliğe yüzde 25 ek vergi getirmesini eleştirdi.

TOBB Başkanı, “Adil ve serbest ticaret TOBB’un hep savunduğu prensiptir. Ticaret savaşları kavramının tekrar güçlü bir şekilde gündeme gelmesi ve adım adım uygulanmaya konması iş dünyası olarak bizleri rahatsız etmektedir. ABD’nin ticaret kısıtlaması getirdiği ülkeler ABD’nin genel anlamıyla ticaret açığı verdiği ülkelerdir. Ancak Türkiye-ABD ticaretinde ABD sürekli olarak ticaret fazlası vermektedir. 2010-2017 karşılıklı ticaretinde 55 milyar dolar ticaret fazlası verdi. Buna rağmen ABD yönetiminin Türkiye’den çelik ithalatına getirdiği ilave vergi hakkaniyetli değil. Bu, Türkiye’nin demir çelik sektörünü olumsuz etkiledi. Türkiye’nin muaf tutulması muhakkak pozitif anlamda katkı sağlayacaktır” dedi.

“İran ateşinin bizi yakmasını istemeyiz”

Türkiye’nin ve Türk özel sektörünün başta nükleer silahlar olmak üzere kitle imha silahlarına karşı olduğunun altını çizen Rifat Hisarcıklıoğlu, ABD’nin yeniden İran’a yönelik yaptırımları gündeme getirmiş olmasının üzücü olduğunu söyledi.

TOBB Başkanı, “İran, Türkiye'nin en önemli bölgesel ticaret ortaklarından ve önemli enerji tedarikçilerindendir. Türkiye’nin Orta Asya ticaretinde Körfez ülkelerine ulaşımında İran ana transit ülke konumundadır. İran'a uygulanacak yaptırımların Türkiye ekonomisine vereceği zararı endişeyle karşılıyoruz. Geçmişte, Irak ve İran'a uygulanan benzer yaptırımlardan en büyük zararı Türkiye görmüştür. Benzer bir durum yaşamak istemiyoruz. Bu yüzden Türkiye'nin muhtemel zararlarının giderilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ateş uzaktan güzel, hatta belki biraz da romantik görünür ama biz ateşin yanı başındayız. Ateşin bizi yakmasını istemeyiz” dedi.

Türkiye, İran’la dış ticaretinde 2017’de 4 milyar dolar açık verdi

2012 yılında 21,8 milyar dolara ulaşarak tarihi zirvesine ulaşan Türkiye’yle İran arasındaki dış ticaret, 2017 yılında bir önceki yıla göre 1,1 milyar dolar artarak 10,7 milyar dolar seviyesinde oldu.

2017’de İran’a 3,4 milyar dolar tutarında ihracat yapan Türkiye, buna karşılık ağırlıklı olarak petrol ve doğal gaz olmak üzere 7,4 milyar dolarlık ithalatta bulundu.

Türkiye’nin İran’a ihracatında çelik profil, lif levha ve otomotiv yan sanayi ürünleri ve altın öne çıkıyor.

“İran’a yönelik yaptırımlar 6 Ağustos ve 4 Kasım’da kademeli olarak artacak”

Toplantı, Hisarcıklıoğlu’nun konuşmasının ardından ABD heyetinin isteği doğrultusunda basına kapalı olarak devam etti.

Edinilen bilgiye göre, toplantının kapalı kısmında konuşan ABD Maliye Bakan Yardımcısı Marshall Billingslea, Washington’un İran’a yönelik yaptırımları kademeli olarak 6 Ağustos ve 4 Kasım’da arttıracağını söyledi.

Toplantıya katılan bir işadamı, Billinslea ve onun ardından soru cevap oturumunda söz alan dört heyet üyesinin İran yaptırımları konusunda Türk özel sektörünü net biçimde uyardığını söyledi.

İsminin açıklanmaması koşuluyla Amerika’nın Sesi muhabirine konuşan işadamı, “Ben daha önceki yaptırımlar sırasında da benzer heyetlerle toplantılara katıldım. Ancak ilk kez bu kadar yüksek perdeden konuşulduğunu gördüm. ABD tarafı 4 Kasım’dan sonra İran’dan doğal gaz ve petrol ithal eden ülke ve şirketlerin yaptırımlara uğrayacağını söyledi. Gıda ve ilaç satılabileceğini söylediler ama bunun hangi yöntemle yapılabileceği hakkında ipucu vermediler” dedi.

“ABD Tahran’a ambargo uygularsa İran halkı için nefes borusu Türkiye’den açılabilir”

Türkiye’nin bir an evvel İran’la sınır ticaretini güçlendirecek önlemler alması ve İran’la iş yapacak özel bir banka kurması gerektiği görüşünü dile getiren işadamı, Saddam Hüseyin döneminde Irak’a ambargo uygulandığında Ürdün’ün oynadığı rolü şimdi Türkiye’nin oynayabileceğini söyledi.

“Hatırlayın 90’lı yıllarda Irak’a uygulanan Birleşmiş Milletler ambargosunda birçok madde ülkeye Ürdün üzerinden girdi. Irak halkı için nefes borusu Ürdün’den açıldı. Şimdi aynı nefes borusu neden Türkiye’den açılmasın? İran’ın 80 milyon nüfusu açlığa mı terk edilecek? Unutmayım İran’da yaklaşık 3,5 milyon Afgan mülteci var. Böyle ağır bir yaptırım, kaçınılmaz olarak Türkiye sınırına ciddi bir mülteci dalgasını da beraberinde getirir.”

Ürdün örneği ne anlama geliyor?

Ürdün, BM Sözleşmesi’nin “Güvenlik Konseyi tarafından bir devlet aleyhine önleyici ya da zorlayıcı önlemler alındığında, Birleşmiş Milletler üyesi olsun ya da olmasın başka herhangi bir devlet, bu önlemler yüzünden özel ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalırsa, bu devletin söz konusu sorunların çözümü için Güvenlik Konseyi’ne danışma hakkı vardır” şeklindeki 50. Maddesi’ne atıfta bulunarak BMGK’ye başvurmuş ve günde 105 bin varil petrol ve 15 bin petrol ürünlerini ülkesine taşıma hakkı elde etmişti.

Billingslea: “Şirketler İran’la iş yaparsa ABD pazarında iş yapamayacaklar”

Bu arada, Amerikan heyetinin başkanı Billingslea görüşmelerinin ardından bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, “Önümüzde çok az zaman var. Bu yüzden Türk şirketlerin ve Türk bankaların, yaptırımlar başlamadan önce işleri ayarlamasına zaman kalması için 180 gün tanıdığımızı anlaması gerek. Şirketler, İran ile iş yapmaya devam ederlerse ABD pazarında ve finansal sisteminde bir daha iş yapamayacaklar” dedi.

Anadolu Ajansı’nın haberine göre Billingslea, Türkiye gibi bazı ülkelere yaptırımlardan muafiyet hakkı verilmesi ihtimaliyle ilgili soru üzerine, Ankara’ya muafiyet konusunda yeşil ışık yakmadı. Billingslea, “Şu an yaptırımlardan muafiyet gibi konuları dile getirmek için çok erken. Şimdi durumu anlamalıyız ki, Washington’da bu konuyu değerlendirip mümkün olan en iyi tavsiyelerde bulunabilelim. Önümüzde çok az zaman var. Bu yüzden Türk şirketlerin ve Türk bankaların, yaptırımlar başlamadan önce işlerin ayarlanmasına zaman kalması için 180 gün tanıdığımızı anlaması gerek. Bu noktada somut adımlar görmeliyiz, kararımızı bu adımlar etkileyecek” mesajlarını verdi.

İran’a Ağustos ve Kasım aylarında iki yaptırım paketi uygulanacağını da anımsatan Billingslea, “Maliye yaptırımları, öncekilerden çok daha agresif ve kapsamlı şekilde uygulanacak. Bunun sebebi de, İran’ın tutumunun Ortadoğu’da bir krizi tetikleme riski taşımasına ilişkin endişelerimiz. Bu füzelerden biri Riyad’ı hedef alırsa ne olacak? İran destekli milisler Suriye ile Suriye’de yanlış hesaplanan bir şey yaparsa ne olacak? İran'ın ortaya koyduğu tehlikeli bir durumun içindeyiz. Bu yüzden, ekonomik yaptırımların bu problemle başa çıkmakta en uygun yol olduğu kanaatindeyiz. Bu nedenle, geçmişten çok daha aktif olacağız. Türk hükümetinin bu duruşumuzu anladığını düşünüyorum” dedi.

Kasım ayındaki yaptırımlar devreye girmeden önce Türk şirketlerince kararlar alınması gerektiğini de söyleyen Billingslea, “Şirketlerin ne karar alacağı kendilerine bağlı. Türk şirketlere ne yapacağını dikte etmiyoruz ancak yaptırımların uygulanacağı alanlarda bilinçli karar vermeleri gerek. Şunu bilmeliler ki, İran’la iş yapmaya devam ederlerse ABD pazarında ve finansal sisteminde bir daha iş yapamayacaklar” diye konuştu.

“Görüşmelerimiz olumlu geçti”

Ankara’dan önce de Hindistan’ı ziyaret eden ABD heyetinden Billingslea, İran’a yönelik yaptırımları tekrar başlatma kararının Türk ekonomisine yansımaları konusunda hassas olduklarını ve bugün Ankara'daki görüşmelerin olumlu bir havada geçtiğini söyledi. Billingslea, “NATO müttefiki ve güvenlik konularındaki yakın ortaklığımızdan dolayı Türkiye’ye geldim. Terörün finansmanıyla mücadele konularında yetkililerle yakın ve iyi işbirliği yürüttük. Ziyaretimizin ana amacını, dünyanın en büyük terör sponsorunu, İran’ı konuştuk. İran rejiminin, ABD’ye, Türkiye’ye ve diğer NATO müttefiklerine doğrudan tehdit oluşturan çeşitli faaliyetlerine karşı ABD’nin aldığı kararları değerlendirdik. İran’ın Hizbullah’a, Taliban’a, El Kaide’ye diğer terör gruplarına verdiği destekten söz ediyorum” dedi.

İran’ın Yemen, Suudi Arabistan, Irak’a yönelik faaliyetlerine ilişkin görüşlerini Türk tarafına aktardıklarını da açıklayan Billingslea, “Türkiye İran’ın komşusu ve İran’la ticaret konusu konuşmamız gereken bir konu. Bunun Türk ekonomisine yansımaları konusunda hassasız. Bu nedenle her iki ülkenin de endişelerini çok çok detaylı bir şekilde görüşüyoruz. Her şeyi NATO müttefikliği çerçevesinde değerlendiriyoruz. Bu çok önemli. Çünkü İran Türkiye’nin komşusu olabilir ama birliğin dostu değil. ABD Türkiye’yi dost ve müttefik olarak görüyor ve iki ülkenin derin ekonomik bağları ve önemli bankacılık ilişkileri var” diye konuştu.

STÜDYO VOA

ABD üniversitelerinde Gazze protestoları yayılıyor - 24 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG