BALTIMORE, MD —
Amerika’da 15 yıl önce Internet üzerinden tanışıp evlenmek, sosyal olarak fazla kabul gören bir durum değildi. Ancak bu, şimdilerde değişmiş görünüyor. Birçok kişi Internet üzerinden tanıştığı kişilerle evleniyor. Bu tanışma siteleri, birbirlerine uygun adayları, onlar hakkında topladıkları bilgileri analiz ederek eşleştiriyor. Dolayısıyla tanışma işlemi bir dizi algoritma hesabının sonuçlarına göre tasarlanıyor.
Mario, Baltimore’a taşındığında, arkadaşları ona bir çöpçatan sitesinin aboneliğini hediye etmişler. Mario, evlenmek istediği kişinin özelliklerini bildiğini söylüyor: “Amerikalı veya Latin kökenli bir eş istemiyordum. Hele bilimle ilgilenen birini hiç düşünmüyordum. Tam tersi oldu.”
“Zıtlar birbirini çeker” sözüne rağmen çöpçatan siteleri bunun tam aksini yapıyor. Bu şirketlere göre, adaylar birbirlerine ne kadar yakınsa anlaşmaları da o kadar kolay. Bu sitelerden eHarmony, adaylara 400’den fazla soru soruyor, verilen cevaplara göre bilgisayarlar algoritma hesaplarıyla adayları eşleştiriyor. Şirketin araştırma-geliştirme uzmanı Gian Gonzaga ile Skype aracılığıyla konuştuk: “Zıtlar birbirini çeker sözü bir yere kadar doğru. Çünkü her konuda aynı olmanız gerekmiyor. Ama temel konularda adayların benzer olmaları işi kolaylaştırıyor.”
Çiftlere danışmanlık hizmeti veren Makon Fardis is algoritma hesaplarına güvenmiyor. Fardis’e göre, adayların sadece %7’si bu tür sitelere verdikleri cevaplarda doğruları yansıtıyor: “Kimse bunu başkalarını yanıltmak için yapmıyor. Sadece bazen kendimizi, olduğumuzdan farklı görebiliyor, farklı algılayabiliyoruz. O yüzden bu tür anketlere göre ideal gibi görünen eş adayları, gerçekte hiç de birbirlerine uygun olmayabiliyor.”
Çöpçatan sitesi üzerinden Mario ile eşleştirilen Tamara da başlangıçta bu yönteme şüpheyle bakıyormuş. Ancak zamanla fikri değişmiş.
Tamra, “Bu siteler sayesinde çok daha fazla sayıda kişiyle tanışabiliyorsunuz. Size uygun olmadıklarını anladığınız anda da son noktayı koyabiliyorsunuz,” şeklinde konuşuyor.
Başlangıçta, Mario, Tamara ile birçok konuda benzerlik taşımaktan rahatsız olmuş, ancak yine de tanışmak istemiş.
Mario, “İlk tanıştığımızda uzun uzun oturup konuştuk. Konuştukça kendimi daha rahat hissetmeye başladım,” diyor.
Tamara, “İlk başta havadan-sudan konuştuk ama sonra daha ilginç konular gündeme geldi. İlk buluşmamızda toplam beş saat konuştuk,” şeklinde konuşuyor.
Bu tanışma yemeğinden tam bir yıl sonra Mario ile Tamara evlendi. Bu yüzden her ikisi de algoritma hesaplarından memnun.
Mario, “Evlenmek isteyen arkadaşlarıma bu yolu tavsiye edebilirim,” diyor.
Her ne kadar bazı bilimsel araştırmalar bu algoritma hesaplarına tam olarak güvenmese de, bazı araştırmalara göre son yıllarda, çiftlerin %20’si bu hesaplar sayesinde evleniyor.
Mario, Baltimore’a taşındığında, arkadaşları ona bir çöpçatan sitesinin aboneliğini hediye etmişler. Mario, evlenmek istediği kişinin özelliklerini bildiğini söylüyor: “Amerikalı veya Latin kökenli bir eş istemiyordum. Hele bilimle ilgilenen birini hiç düşünmüyordum. Tam tersi oldu.”
“Zıtlar birbirini çeker” sözüne rağmen çöpçatan siteleri bunun tam aksini yapıyor. Bu şirketlere göre, adaylar birbirlerine ne kadar yakınsa anlaşmaları da o kadar kolay. Bu sitelerden eHarmony, adaylara 400’den fazla soru soruyor, verilen cevaplara göre bilgisayarlar algoritma hesaplarıyla adayları eşleştiriyor. Şirketin araştırma-geliştirme uzmanı Gian Gonzaga ile Skype aracılığıyla konuştuk: “Zıtlar birbirini çeker sözü bir yere kadar doğru. Çünkü her konuda aynı olmanız gerekmiyor. Ama temel konularda adayların benzer olmaları işi kolaylaştırıyor.”
Çiftlere danışmanlık hizmeti veren Makon Fardis is algoritma hesaplarına güvenmiyor. Fardis’e göre, adayların sadece %7’si bu tür sitelere verdikleri cevaplarda doğruları yansıtıyor: “Kimse bunu başkalarını yanıltmak için yapmıyor. Sadece bazen kendimizi, olduğumuzdan farklı görebiliyor, farklı algılayabiliyoruz. O yüzden bu tür anketlere göre ideal gibi görünen eş adayları, gerçekte hiç de birbirlerine uygun olmayabiliyor.”
Çöpçatan sitesi üzerinden Mario ile eşleştirilen Tamara da başlangıçta bu yönteme şüpheyle bakıyormuş. Ancak zamanla fikri değişmiş.
Tamra, “Bu siteler sayesinde çok daha fazla sayıda kişiyle tanışabiliyorsunuz. Size uygun olmadıklarını anladığınız anda da son noktayı koyabiliyorsunuz,” şeklinde konuşuyor.
Başlangıçta, Mario, Tamara ile birçok konuda benzerlik taşımaktan rahatsız olmuş, ancak yine de tanışmak istemiş.
Mario, “İlk tanıştığımızda uzun uzun oturup konuştuk. Konuştukça kendimi daha rahat hissetmeye başladım,” diyor.
Tamara, “İlk başta havadan-sudan konuştuk ama sonra daha ilginç konular gündeme geldi. İlk buluşmamızda toplam beş saat konuştuk,” şeklinde konuşuyor.
Bu tanışma yemeğinden tam bir yıl sonra Mario ile Tamara evlendi. Bu yüzden her ikisi de algoritma hesaplarından memnun.
Mario, “Evlenmek isteyen arkadaşlarıma bu yolu tavsiye edebilirim,” diyor.
Her ne kadar bazı bilimsel araştırmalar bu algoritma hesaplarına tam olarak güvenmese de, bazı araştırmalara göre son yıllarda, çiftlerin %20’si bu hesaplar sayesinde evleniyor.