LOS ANGELES —
Amerika’da kötü davranışlar sergileyen öğrencilere okul dışında da cezalar verilmesi gibi farklı disiplin anlayışı giderek yaygınlaşıyor. Amerika'nın Sesi'nden Elizabeth Lee, ülkedeki en büyük okul idari bölgesine sahip olan Los Angeles’taki yeni disiplin kurallarının öğrencileri nasıl etkilediğini araştırdı.
Latin Amerika kökenlilerin yaşadığı, yoksulluğu ve çeteleriyle ünlü mahallelerde büyümek kolay değil. Garfield Lisesi öğrencisi Marco Antonio böyle bir mahallede yetişmiş: “Lise birinci sınıfta herşey çok kötü gitti. Okuldan nefret ettim.”
Aguilar, yanlış kişilerle arkadaş olduğunu, okula gitmediğini ve sürekli olarak kavgalara karıştığını belirtiyor.
Davranışları nedeniyle okuldan uzaklaştırılan Aguilar, neredeyse sorunlu öğrencilerin gittiği bir okula yollanılacakmış ancak annesiyle yaptığı konuşma onu değiştirmiş: “Annemin yanı sıra öğretmenlerimden aldığım destek ve beni düşündüklerini görmek bana güç verdi. Okul gerçekten hayatımı değiştirdi.”
Garfield Lisesi Müdürü Jose Heurta, dört yıl önce göreve başladığında öğrencilerin yarısının okulu bıraktığını ve yılda 700’e yakın öğrenciy de disiplin cezası verildiğini belirtiyor. Huerta, cezaların çoğunun disiplinsiz davranışlardan kaynaklandığını belirtiyor: “Buna derste sakız çiğnemekten etrafa sakız yapıştırmaya kadar bir dizi hareket dahil olabiliyor. Fakat öğrencileri cezalandırmak gerekmiyor çünkü bir sonuç vermiyor. Öğrencilerle iletişim kurmak hem çok daha kolay hem de daha az maliyetli.
Müdür, disiplin yönetmeliğini değiştirerek bu tür disiplinsiz davranışlar nedeniyle kimsenin cezalandırılmamasını sağlamış. Ceza yerine önce öğretmen, sonra da veliyle görüşülüyor, en sonunda da gerek kalırsa destek grubu devreye sokuluyor.
Garfield Lisesi’nin mezuniyet oranı şimdilerde %85’e yükselmiş ve okul tamamiyle değişmiş: “Okul malına zarar verme ya da benzeri davranışları artık yaşamıyor olmamızın nedeni öğrencilerimizle iletişim kurmamız. Onlar bize, biz de onlara saygı duyuyoruz. Ne zaman öğrencilerle toplansak, onları sevdiğimizi söylüyorum. Onlar da alkışlayarak yanıt veriyorlar çünkü bu tür iltifatlara alışık değiller.”
Bu idari bölgedeki her okul cezalarına kendisi karar veriyor. Ancak geçen sene Los Angeles Okul İdari Bölge Birliği davranış sorunları nedeniyle okuldan uzaklaştırmaları yasaklamış.
İdari bölge müdürü John Deasy: “Çok fazla okuldan uzaklaştırma var ve bu uzaklaştırmaların birçoğu da siyah ve Latin Amerika kökenli öğrencilere yönelik. Şiddet içermeyen davranışlar için öğrencileri okuldan uzaklaştırmak ya da atmak hem o topluma hem de öğrenciye büyük yük getiriyor.
Hem Eğitim hem de Adalet Bakanlığı okullara yaptıkları çağrılarda şiddet içermeyen davranışlara yönelik verilen uzaklaştırma cezasına bir alternatif getirilmesini istedi.
Medeni Haklar Projesi’nden Dan Losen, Amerika’daki ortaokulların %60’ının okuldan uzaklaştırma oranlarının düşük olduğunu, olanlarınsa genelde gelir durumu düşük, siyah ya da Latin Amerika kökenli mahallelerden olduğunu belirtiyor: “Öğrencilerine yüksek oranda uzaklaştırma ve disiplin cezası veren okulların başarı oranı daha yüksek değil. Mezuniyet oranları da daha fazla değil.
Los Angeles Öğretmenler Birliği Başkanı Warren Fletcher okuldan uzaklaştırmanın hiçbir zaman bir çözüm olmadığını fakat bu seçeneği ortadan kaldırmanın da doğru olmadığını belirtiyor: “Eğer bu seçeneği ortadan kaldırırsanız, öğrenci sayısının giderek arttığı ve okullara yapılan yatırımların giderek azaldığı bir dönemde daha da fazla sorun yaratırsınız. Bu da hiç kimse için iyi olmaz.”
Ülke çapında okuldan uzaklaştırma vakaları azalıyor olsa da, birçok eğitim uzmanına göre çare, disiplin düzenlemelerinde yapılan değişikliklerin okullara ve öğrencilere daha fazla maddi yardımla birleştirilmesi şart. Yani Aguilar gibi öğrencilere daha fazla destek sağlanması gerekiyor.
Latin Amerika kökenlilerin yaşadığı, yoksulluğu ve çeteleriyle ünlü mahallelerde büyümek kolay değil. Garfield Lisesi öğrencisi Marco Antonio böyle bir mahallede yetişmiş: “Lise birinci sınıfta herşey çok kötü gitti. Okuldan nefret ettim.”
Aguilar, yanlış kişilerle arkadaş olduğunu, okula gitmediğini ve sürekli olarak kavgalara karıştığını belirtiyor.
Davranışları nedeniyle okuldan uzaklaştırılan Aguilar, neredeyse sorunlu öğrencilerin gittiği bir okula yollanılacakmış ancak annesiyle yaptığı konuşma onu değiştirmiş: “Annemin yanı sıra öğretmenlerimden aldığım destek ve beni düşündüklerini görmek bana güç verdi. Okul gerçekten hayatımı değiştirdi.”
Garfield Lisesi Müdürü Jose Heurta, dört yıl önce göreve başladığında öğrencilerin yarısının okulu bıraktığını ve yılda 700’e yakın öğrenciy de disiplin cezası verildiğini belirtiyor. Huerta, cezaların çoğunun disiplinsiz davranışlardan kaynaklandığını belirtiyor: “Buna derste sakız çiğnemekten etrafa sakız yapıştırmaya kadar bir dizi hareket dahil olabiliyor. Fakat öğrencileri cezalandırmak gerekmiyor çünkü bir sonuç vermiyor. Öğrencilerle iletişim kurmak hem çok daha kolay hem de daha az maliyetli.
Müdür, disiplin yönetmeliğini değiştirerek bu tür disiplinsiz davranışlar nedeniyle kimsenin cezalandırılmamasını sağlamış. Ceza yerine önce öğretmen, sonra da veliyle görüşülüyor, en sonunda da gerek kalırsa destek grubu devreye sokuluyor.
Garfield Lisesi’nin mezuniyet oranı şimdilerde %85’e yükselmiş ve okul tamamiyle değişmiş: “Okul malına zarar verme ya da benzeri davranışları artık yaşamıyor olmamızın nedeni öğrencilerimizle iletişim kurmamız. Onlar bize, biz de onlara saygı duyuyoruz. Ne zaman öğrencilerle toplansak, onları sevdiğimizi söylüyorum. Onlar da alkışlayarak yanıt veriyorlar çünkü bu tür iltifatlara alışık değiller.”
Bu idari bölgedeki her okul cezalarına kendisi karar veriyor. Ancak geçen sene Los Angeles Okul İdari Bölge Birliği davranış sorunları nedeniyle okuldan uzaklaştırmaları yasaklamış.
İdari bölge müdürü John Deasy: “Çok fazla okuldan uzaklaştırma var ve bu uzaklaştırmaların birçoğu da siyah ve Latin Amerika kökenli öğrencilere yönelik. Şiddet içermeyen davranışlar için öğrencileri okuldan uzaklaştırmak ya da atmak hem o topluma hem de öğrenciye büyük yük getiriyor.
Hem Eğitim hem de Adalet Bakanlığı okullara yaptıkları çağrılarda şiddet içermeyen davranışlara yönelik verilen uzaklaştırma cezasına bir alternatif getirilmesini istedi.
Medeni Haklar Projesi’nden Dan Losen, Amerika’daki ortaokulların %60’ının okuldan uzaklaştırma oranlarının düşük olduğunu, olanlarınsa genelde gelir durumu düşük, siyah ya da Latin Amerika kökenli mahallelerden olduğunu belirtiyor: “Öğrencilerine yüksek oranda uzaklaştırma ve disiplin cezası veren okulların başarı oranı daha yüksek değil. Mezuniyet oranları da daha fazla değil.
Los Angeles Öğretmenler Birliği Başkanı Warren Fletcher okuldan uzaklaştırmanın hiçbir zaman bir çözüm olmadığını fakat bu seçeneği ortadan kaldırmanın da doğru olmadığını belirtiyor: “Eğer bu seçeneği ortadan kaldırırsanız, öğrenci sayısının giderek arttığı ve okullara yapılan yatırımların giderek azaldığı bir dönemde daha da fazla sorun yaratırsınız. Bu da hiç kimse için iyi olmaz.”
Ülke çapında okuldan uzaklaştırma vakaları azalıyor olsa da, birçok eğitim uzmanına göre çare, disiplin düzenlemelerinde yapılan değişikliklerin okullara ve öğrencilere daha fazla maddi yardımla birleştirilmesi şart. Yani Aguilar gibi öğrencilere daha fazla destek sağlanması gerekiyor.