Erişilebilirlik

AİHM Osman Kavala Kararını Açıklayacak


Osman Kavala
Osman Kavala

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 18 Ekim 2017’de İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alınan ve 1 Kasım 2017’de tutuklanan iş adamı Osman Kavala ile ilgili kararını 10 Aralık'ta verecek.

AİHM Osman Kavala Kararını Yarın Açıklayacak
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:08:13 0:00

768 gündür tutuklu olan Kavala, 8 Haziran 2018’de, avukatları aracılığıyla AİHM’e yaptığı başvuruda geçici tutukluluk kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin yaşam ve özgürlük hakkıyla ilgili 5. Maddesi’ne aykırı olduğunu, hakkındaki tutukluluk kararının da siyasi nedenlerden ötürü verildiğini bunun da aynı sözleşmenin 18'inci maddesine aykırı olduğunu iddia ediyor.

Anadolu Kütür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala, 24 Haziran 2019 tarihinde ilk davası görülen 16 sanıklı Gezi davasının tek tutuklu sanığı.

Türkiye’deki insan hakları örgütleri de 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde açıklanacak Kavala kararını merakla bekliyor.

Af Örgütü: ‘‘AİHM’den hak ihlali kararı vermesini bekliyoruz’’

Süreci yakından takip eden Uluslararası Af Örgütü, AİHM’in kararının Kavala lehine sonuçlanması beklentisini taşıyor.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Uluslararası Af Örgütü Kampanyalar ve İletişim Direktörü Tarık Beyhan, ‘‘AİHM’den hak ihlali kararı vermesini bekliyoruz doğal olarak. Bugüne kadar verilmesi gereken bir karardı bu. Anayasa Mahkemesi’nin de bu yönde bir karar vermesi gerekirdi. Aslında hiç bunlara gerek kalmadan hakimlerin Osman Kavala’yı tutuksuz yargılıyor olması gerekirdi. Yargılanması bile facia, ama bir yargılama yapılacaksa yargılamanın tutuksuz olması gerekirdi. 10 Aralık günü insan hakları gününe yakışır şekilde AİHM de hak ihlali kararı verir. Osman Kavala da en kısa zamanda serbest bırakılır’’ dedi.

Beyhan: ‘‘Osman Kavala konusunda kesinlikle kötü bir sınav veriyor’’

Gezi davasının en başından beri birçok hukuksuzluğu barındırdığını savunan Tarık Beyhan, iddianamede bir iş adamı olan Osman Kavala’nın Gezi Olayları sırasında aldığı 30 poğaça üzerinden örgüt bağı aranmasının bile tek başına birçok şeyi gözler önüne serdiği kanısında.

‘‘Davada yaşadıklarımız da üzüntü verici. Son iki duruşmada iki kere mahkeme başkanı değişti. Osman Kavala’yı serbest bırakalım diyen mahkeme başkanı görevinden alındı, onun yerine başka bir mahkeme başkanı getirildi. Osman Kavala konusunda kesinlikle kötü bir sınav veriyor Türkiye. Türk hukuku bütün sınırlarını zorluyor. Temel evrensel insanları hakları değil, Türk hukukunun da bütün sınırlarını zorluyor. Böyle bir iddianame ile bir insanın içeride tutulabilmesi mümkün değil. Bir işadamına Gezi parkına giderken aldığı 30 poğaçanın parasını kimden aldığı soruldu. Bahsettiğimiz şey 30 lira. Ciddi ciddi bundan bir örgüt bağı çıkarılmadığı çalışıldı.’’

Çelikkan: ‘‘AİHM, başvuruyu haklı bulursa Kavala’nın derhal tahliye edilmesi gerekiyor’’

Hakikat Adalet Hafıza Çalışmaları Merkezi (Hafıza Merkezi) Direktörü Murat Çelikkan da Hafıza Merkezi Danışma Kurulu üyesi olan Kavala’nın tutuklu sanık olarak yargılandığı Gezi Davası’nı yakından izleyen insan hakları savunucularından biri.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Çelikkan, ‘‘Doğrudan sivil toplum örgütlerine saldırı niteliğinde iki dava var. Biri Büyükada davası, öteki Gezi davası. Her ikisi de büyük bir casusluk suçlaması ile başlamış davalar. Süre içerisinde her ikisinde de bu casusluk suçlamaları ortadan yok oldu. Gezi davasında devlet ve hükümete cebir şiddet kullanmaktan yıkmaktan yargılanan 16 barışçı kişi var. Kanıt yok, cebir yok, şiddet yok, örgüt yok, dolayısıyla Türkiye’de adalet beklentisi yok. Bu dönemde Türkiye’de demokrasi ve insan haklarından yana olanlar yüzünü büyük ölçüde AİHM’e dönüyor. Yarın verilecek kararın ne olduğunu bilmiyoruz ama büyük ihtimalle bunun haksızlığına yönelik bir karar olacağı beklentisi içerisindeyiz. Bu karar çıktığı anda da Osman Kavala’nın hemen tahliyesi gerekiyor’’ dedi.

Çelikkan: ‘‘Türkiye’de adalet, uluslararası pazarlıklarla yerini bulabiliyor’’

Murat Çelikkan’a göre, Osman Kavala’nın tutuklanması ve bu kadar uzun süre tutuklu kalması hem iş dünyasına hem sivil topluma bir mesaj.

‘‘Osman Kavala’nın seçilmesi çok boyutlu bir şey. Türkiye’de sivil ya da asker her türlü muhalefeti bastırmaya yönelik uygulanan korku politikalarının bir unsuru bu da. Ne yaparsanız başınıza ne geleceğini bilemediğiniz bir durum var. Bu belirsizlik toplumu paralize etme, ürkütme konusunda çok önemli bir politika. Osman Kavala sivil toplum açısından önemli bir insan, iş dünyasının tanıdığı bir insan. Osman Kavala seçilerek çok farklı kesimlerine verilen mesaj var. Herkes onun başına bu geliyorsa benim başıma ne gelmez diye düşünüyor. Sivil topluma verilen bir mesaj var iş dünyasına verilen bir mesaj var. Biliyorsunuz ki Türkiye’de adalet, uluslararası pazarlıklarla yerini bulabiliyor. İnsanların haksız yere tutuklanması pazarlıklarla, bir pazarlık rejimindeyiz, bir hukuk rejimi değil’’

Çelikkan: ‘‘Emir komuta zinciri içerisinde giden bir yargılamalar silsilesi dönemi yaşıyoruz’’

Uzun yıllar gazetecilik yaptıktan sonra sivil toplum alanında çalışmaya başlayan Çelikkan, son yıllarda yapılan yargılamaların toplumda onarılması güç bir tahribat yarattığı görüşünde.

Çelikkan, ‘‘Bu kadar saçmalıkla ve bu kadar uyduruk iddianamelerle, bu kadar ağır suçlamalar yapabilen üçte biri yenilenmiş fazla bir deneyimi olmayan demokrasinin güvencesi olması gereken yargı bağımsızlığı ve yargı adaletinin kolay kolay toparlanabileceğini zannetmiyorum. Emir komuta zinciri içerisinde giden bir yargılamalar silsilesi dönemi yaşıyoruz. Askeri rejim dönemlerinde bile askeri mahkemelerde rejimin onların aleyhine karar veren askeri hakimler mevcuttu. Artık böyle hakimler yok. Tek tük olduğunda ya sürülüyor, ya haklarında suçlama ve soruşturmalar açılıyor ya da davadan el çektiriliyorlar. Bunun giderilmesinin çok uzun zaman alacağına inanıyorum. Hepimizin demokratik güvencesi açısından çok büyük gerileme. Toplumda yaratılan tahribatın nasıl giderileceğini bilmiyorum. Nasıl bir ortak gelecek ülkümüz olabileceğini kestirmekte zorlanıyorum’’ dedi.

Gezi davasında dördüncü duruşmaysa 24-25 Aralık’ta yapılacak.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG