Merkezi Kahramanmaraş olan ve etkisini 10 ilde hissettiren depremler, bölgede yaşayan on binlerce kişinin yaralanmasına ya da ölmesine neden oldu.
Enkaza dönen şehirlerde bir anda depremzede olan milyonlarca bölge sakini arasında, bu haberleri dünyaya duyuran gazeteciler de vardı.
Deprem anında kendilerini ve ailelerini kurtarma mücadelesi veren gazeteciler, bir yandan da geçimlerini sağlayan, hayatlarının önemli bir bölümünü oluşturan mesleklerini yapamama kaygısı taşıdılar.
Gazetecilerin bir bölümü ailesini güvenli yerlere taşıdıktan sonra, afet bölgesine döndü; yaşananları haberleştirerek dünyaya duyurdu. Bazıları ise enkaz altında can verdi.
6 Şubat saat 04.17’deki depreme birçok depremzede gibi yataklarında yakalanan gazeteciler deprem bölgesinde VOA Türkçe’ye konuştu. Demirören Haber Ajansı (DHA) Gaziantep Bölge Müdürlüğü’nde muhabir olarak çalışan Kadir Güneş, bir olayı bu kez haber kaynaklarından duymamayı ve bizzat yaşayan taraf olmayı anlattı.
“İlk haberlere eşim ve oğlumla gitmek zorunda kaldım’’
Deprem sonrası günlerce hem arabada kaldığını hem de arabada çalıştığını belirten Güneş, “Sarsıntıyı hissettiğimiz anda eşim ve 2 yaşındaki oğlumla birlikte önce kendimizi korumaya başladık. Sarsıntı durduktan sonra da kendimizi bir anda sokağa atarak arabaya bindik. Hava çok soğuk ve yağışlıydı, inanılmaz bir trafik oluşmaya başlamıştı. Olayın ilk krizini atlattıktan hemen sonra mesleğimi yapma gereksinimi duydum ve arabada bulunan ailemle birlikte deprem nedeniyle çöken binaların olduğu bölgeye gittim. Arada kalmışlık aslında tam olarak da bu, o kargaşa ortamında ilk birkaç habere eşim ve çocuğumla birlikte gitmek zorunda kaldım'' diye konuştu.
''Daha sonra onları eşimin ailesine teslim ederek ben işime devam ettim. Zordu, günlerce soğuk ve yağışa maruz kalarak, hem arabada haberlerimi hazırladım, hem de arabada uyudum. Yani hem işimi yapmaya çalışıyordum, hem de diğer depremzedeler gibi arabada kalıyordum'' diyen Güneş halen de bu şekilde çalışmaya bu şekilde devam ediyor.
Kadir Güneş, ''Biz genelde olayın bilgisini alır olay yerine giderdik, bu kez olayı bizzat kendimiz yaşadık’’ dedi.
“Ailemden birçok kişiyi kaybettim ama işime devam ettim’’
Kendisi Şanlıurfa’da, tüm akrabaları ise memleketi olan Adıyaman’da depreme yakalanan İhlas Haber Ajansı Muhabiri Şinasi İnan, harabeye dönen şehirlerde deprem nedeniyle 40’a yakın akrabasını kaybettiğini söyledi.
Deprem sonrası kayıplarının acısını bile yaşamaya fırsat bulamadığını söyleyen İnan, deprem bölgesinde çalışmaya devam ettiğini belirterek, “Deprem sonrası eşimi ve çocuklarımı evden çıkardıktan hemen sonra ben de yıkılan binaların olduğu bölgeye giderek haber yapmaya başladım. Bir süre sonra da kendi memleketim olan Adıyaman’a gittim. Ailem ve akrabalarım orada yaşıyordu. Akrabalarım arasında 40’a yakın kişinin öldüğünü öğrendim. Maalesef gazetecilik refleksi bu; hem acıyı yaşamaya çalışıyorsun. Açıkçası kendi akrabalarımızın acısını tam anlamıyla yaşayamadan bölgeye geldik mesleğimizi yapmaya devam ediyoruz’’ diye konuştu.
“Annemi kurtarırken ayağımı sakatladım sonra işe başladım’’
Deprem anında eşini ve çocuklarını çıkardıktan sonra üst katında kalan annesini sırtında evden çıkaran Gaziantep Oluşum Gazetesi Muhabiri Mikail Tanrısever de olayın şiddetiyle ayağını sakatladığını anlattı.
Tanrısever, “Biz sokağa çıktığımızda hava çok soğuk ve yağmur yağıyordu. Ailemi o an için güvenli olduğunu düşündüğüm üzeri kapalı bir pazar yerine bıraktım. Hemen ardından haber yapmam gerektiğini düşündüm. Ayağıma basamıyordum, çöken binaların olduğu bölgeye ilk etapta gidemedim. Hemen bölgedeki arkadaşlarımla irtibat kurarak bilgi toparladım ve cep telefonum üzerinden ilk haberleri sitelerimizden vermeye başladım. Bir nevi o an derdimizi unutup işimize koyulduk diyebilirim’’ ifadelerini kullandı.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu'na göre depremlerde en az 21 gazeteci hayatını kaybetti.
