Bir televizyon programında geçen Ocak ayında yaptığı açıklamalar nedeniyle AKP’li altı milletvekilinin hakkında suç duyurusunda bulunduğu eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında İstanbul Kartal Adliyesi’nde ifade verdi. Başbuğ’a avukatı İlkay Sezer eşlik etti.
Daha sonra soruşturma süreci hakkında yazılı bir açıklama yapan eski Genelkurmay Başkanı, ‘‘elli yıl bilfiil TSK’da görev yapan ve Türk Ordusu’nun en üst makamına gelen, geçmişten bugüne kadar yaptıkları ve davranışları herkes tarafından net olan birisi olarak’’ TBMM’nin manevi şahsiyetini hedef alan bir konuşma veya davranışının söz konusu olamayacağını söyledi.
Başbuğ: ‘‘Türkiye’de idam cezası kalkmamış olsaydı, bugün aranızda, hayatta olmayabilirdim’’
28 Ağustos 2008’de, Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanı olarak göreve başladığını belirten İlker Başbuğ, devir teslim töreninde yaptığı konuşmada ‘‘Giderek güçlenen bazı cemaatler, ekonomiyi yönlendirmeye, sosyal ve politik yaşamı biçimlendirmeye ve dine bağlı bir yaşam tarzı olarak sosyal kimliklerini ortaya koymaya çalışmaktadırlar’’ dediği için hedef olduğunu belirtti.
Emekli orgeneral, ‘‘Bu konuşmadan kısa bir süre sonra, (şimdi tutuklu eski MİT mensubu) Enver Altaylı, Fethullah Gülen’e yazdığı mektupta şunu söylüyordu: ‘Yeni Gnkur. Bşk.’nın zat-ı alinize ve yapılan hizmetlere bakışı son derece menfidir.’’ 30 Ağustos 2010 tarihinde emekli oldum. 6 Ocak 2012 tarihinde tutuklandım. 5 Ağustos 2013’te FETÖ mahkemesi tarafından müebbet hapis cezasına çarptırıldım. Eğer o gün, Türkiye’de idam cezası kalkmamış olsaydı, bugün aranızda, hayatta olmayabilirdim. Yargıtay’ın kararı ve yeniden yargılanma neticesinde iddia edilen ‘Ergenekon Davası’ tarihin çöplüğüne atıldı. Verilen bu mücadeleyi bazıları hayal bile edemez. Bugün haksız ve anlamsız bir hakaret iddiası ile ‘şüpheli’ sıfatıyla ifade vermeye çağrıldım. Bu anı tarihe bir not olarak düşmek istiyorum’’ dedi.
Başbuğ: ‘’26 Haziran 2009’daki yasa teklifi, FETÖ ile ilgili araştırılsın’’
Eski Genelkurmay Başkanı hakkında başlatılan soruşturmanın nedeni, 28 Ocak 2020 tarihinde Haber Global televizyonunda yayınlanan Erdoğan Aktaş’la Eşit Ağırlık programında yaptığı açıklamalardı.
Daha sonra ‘kumpas davası’ olarak anılacak Ergenekon davası kapsamında 28 ay tutuklu kalan İlker Başbuğ o programda, ‘‘2008-2010 sürecinde ben o dönem başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’a ‘Bugün hedef bizsek, yarın siz olacaksınız’ dedim. Daha nasıl uyarıda bulunabilirdim? FETÖ'nün siyasi ayağı yok dersek gerçeği inkar olur. Bunu yargının çıkarması ve siyasi iradenin ağırlığını koyması lazım. 26 Haziran 2009'da yasalar torba yasa olarak gündeme getiriliyor. Bu TSK ile ilgili bir kanun teklifi. Ne oluyorsa, 25 Haziran’ı 26’sına bağlayan gece yarısı oluyor. Bu yasa teklifi, ‘Askeri şahıslar, askeri mahalde işlediği suçlarda dahi özel yetkili mahkemelerde yargılanacak’ şeklinde. Bu bir kere anayasaya aykırı. Bu kanun teklifini kim hazırladı? Tamamen FETÖ ile ilgili, bu araştırılsın’’ demişti.
Erdoğan ‘‘Bu boru göstermeye benzemez’’ dedi, 6 AKP milletvekili suç duyurusunda bulundu
Bu sözlere en sert tepki 5 Şubat’taki AKP TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi.
Cumhurbaşkanı, ‘‘15 Temmuz'un ardından askeri mahkemeleri kaldırdık. Eski bir genelkurmay başkanı bu düzenlemeyi bahane ederek Meclisimizi itham eden açıklamalar yapmıştı. Kendi grubumuza sesleniyorum parlamentonun hukukunu korumak üzere hepiniz dava açmalısınız Bu boru göstermeye benzemez. Parlamentonun hukuku boru ile sindirilemez. Bundan yaklaşık 11 yıl önce tüm partilerin desteği ile çıkarılan bir düzenlemenin üzerine FETÖ gölgesi düşürülmeye çalışılması en hafif tabiriyle Meclis’e saygısızlıktır’’ diye konuştu.
Erdoğan’ın sözlerinin ardından yasa teklifinde imzası bulunan 6 AKP milletvekili, Mustafa Elitaş, Bekir Bozdağ, Ahmet Aydın, Yahya Doğan, Mehmet Ceylan, Abdurrahman Müfit Doğan, avukatları aracılığıyla Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulundu.
İlker Başbuğ yazılı açıklamasında televizyondaki sözlerine de açıklık getirdi.
Eski Genelkurmay Başkanı, ‘‘26 Haziran 2009 günü TBMM’ye getirilen yasa değişikliklerinden birisi Anayasa’ya aykırıdır. Bu yasa değişikliği Anayasa Mahkemesi tarafından 21 Ocak 2010’da iptal edilmiştir. Burada üzerinde durulan noktalar; Anayasa’ya aykırı bu yasa değişikliğinin kimler tarafından hazırlandığının ve bu yasa değişikliklerinden kimlerin faydalandığının, neden-sonuç ilişkileri çerçevesinde değerlendirilmesi ve sorgulanmasıdır’’ dedi.
