Erişilebilirlik

Almanya: 'Umman Körfezi'ndeki Gelişmeler Endişe Verici'


Federal Hükümet, Umman Körfezi'nde iki petrol tankerini hedef alan saldırılar sonrası gelinen durumun "endişeyle" izlendiğini açıkladı. Hükümet sözcüsü Ulrike Demmer, bölgeden gelen haberlerin "olağanüstü kaygı verici bir boyuta ulaştığını" belirterek, zaten gergin olan ortamı daha da gerecek hamlelerden kaçınılması yönünde çağrı yaptı.

"Olayların tırmanış sarmalını durdurmamız gerekiyor" şeklinde konuşan hükümet sözcüsünün, saldırılarla bağlantılı İran’ı doğrudan suçlamaması dikkat çekti. Federal Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü de İran’ın adını anmadan yaptığı değerlendirmede, "Benzer her saldırı uluslararası deniz nakliyatçılığı ve aynı zamanda barış açısından bir tehdit oluşturur" şeklinde genel bir yorum getirdi.

''İran'ın sorumluluğu ispatlanamadı''

Alman basınında çıkan yorumlarda, ABD tarafından yapılan suçlamalara karşın, Hürmüz Boğazı'ndaki patlamaların arkasında İran’ın olduğunun ispatlanmadığı öne sürüldü. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, eldeki veriler ve istihbarat doğrultusunda Washington’un olayın arkasında İran'ın olduğu sonucuna vardığını duyurmuştu.

Bazı yorumcular saldırıyı ‘provokasyon’ olarak tanımlarken, ekonomik yaptırımlar nedeniyle zor günler geçiren İran yönetimimin krizin daha da büyümesini istemediğini ve saldırının arkasında İran’ın daha da zayıflamasını arzulayan Arap ülkelerinin olabileceğini iddia ediyorlar.

''Arabuluculuk olmadan kriz çözülemez''

Berlin’de yapılan değişik analizlerde, dışarıdan arabuluculuk olmadan ABD ve İran arasındaki gerilimin giderilemeyeceğine vurgu yapıldı. Hafta başında Tahran’ı ziyaret eden Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Ortadoğu'nun "çok gergin" bir durumda olduğunu ve "kimsenin yangına körükle gitmemesi" gerektiğini söylemiş, İran ile nükleer anlaşmanın başarısızlığa uğramaması için Almanya’nın arabulucu olabileceğini ifade etmişti.

SPD Federal Meclis Grubu Başkanı Rolf Mützenich de Ortadoğu’da gerilimin kopma noktasına geldiğini söyledi. Mützenich, ABD ve İran arasındaki gerilimin uluslararası bir krize dönüştüğünü savunarak, "Kriz sadece bölgeyle sınırlı kalmayacak, Avrupa’yı da doğrudan olumsuz etkileyecek" şeklinde görüş belirtti.

Yeşiller Partisi’nden, Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Başkanı Reinhard Bütikofer, gerilimden ABD ve İran’ın aynı ölçüde sorumlu olduğunu öne sürdü. "Her iki tarafta da aşırı güçler karanlık bir provokasyonla durumu daha da germeye çalışıyor" diyen politikacı, İran yönetimi ve Başkan Trump’ın bu gruplara mesafe koyması gerektiğini söyledi. Bütikofer, gerilimi yumuşatıcı diplomatik girişimlerin aralıksız sürmesinden yana olduğunu da açıkladı.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG