Almanya'da kurulması beklenen ‘Jamaika koalisyonu’ için görüşmeler sürerken, Federal Meclis ilk toplantısı için biraraya gelmeye hazırlanıyor. Yarın, 24 Eylül seçimi sonrasında ilk oturumunu yapacak mecliste gözler Almanya için Alternatif (AfD) partisinin üzerinde olacak.
Seçimlerde oylarını yüzde sekiz arttırarak yüzde 12,6’ya çıkaran AfD, 94 sandalyeyle parlamentonun en kalabalık üçüncü partisi konumunda. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra 1949’da kurulan Federal Almanya’da ilk kez aşırı sağcı, üyelerinin bazıları da ırkçı olan bir parti meclise girerken, parlamentoda yer alan diğer partilerin ilk oturumda AfD’ye gösterecekleri tepki de merakla bekleniyor. Şimdiden netleşen bir ortak tutum, AfD’nin meclis başkan vekili olarak aday göstermek istediği Albrecht Glaser’e SPD, FDP, Yeşiller ve Sol Parti’nin itiraz etmesi.
Meclisin ilk oturumda geleneksel olarak meclis başkanının yanı sıra her partiden bir başkan vekili de seçiliyor. Glaser, Müslümanlar’a ve göçmenlere karşı açıklamaları ile tanınan bir isim. Diğer partiler AfD’nin Glaser yerine daha fazla kabul görecek bir aday göstermesini önerirken, AfD ise adayında ısrar ediyor.
Bu arada 1972 yılından beri Federal Meclis üyesi olan ve son olarak Hristiyan Birlik partileri ile Sosyal Demokratlar’ın oluşturduğu büyük koalisyonda Maliye Bakanı olarak görev yapan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Wolfgang Schäuble’nin yeni meclis başkanı olarak seçilmesi bekleniyor.
AfD’nin yeri tartışma yarattı
Meclis açılmadan tartışmalara neden olan bir diğer konu ise, AfD’li milletvekillerinin nerede oturacağı sorunu. Federal Meclis İdaresi, Almanya için Alternatif (AfD) milletvekillerinin meclisteki koltukların en sağına, onun yanına da liberal FDP grubunun oturmasını öngörmüştü. Ancak FDP, partilerin oturduğu sıraların siyasi görüşlerini yansıttığı gerekçesiyle, AfD grubunun yanına oturmaya itiraz etti. Yapılan karşılıklı suçlama ve tartışmalardan sonra, taraflar Meclis İdaresi’nin önerisini ilk genel kurul için geçerli olmak üzere kabul etti.
FDP, yarınki oturumdan sonra konuyu yeniden tartışmaya açacaklarını ve oturma yerlerinin değişmesini taleb edeceklerini duyurdu. 24 Eylül’deki seçimlerde AfD ve FDP’nin Federal Meclis’e girmesiyle, parti sayısı dörtten altıya, Meclis’teki sandalye sayısı da 630’dan 709’a yükseldi.
Seçimlerde 14 Türkiye kökenli siyasetçi de Federal Meclis’e girmeyi başarmıştı. Sosyal Demokrat Parti'den (SPD) 6 Türk kökenli Federal Meclis'e girdi. Hristiyan Birlik (CDU/CSU) ile Sosyal Demokratların oluşturduğu koalisyon hükümetinde Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini yürüten Aydan Özoğuz’un yanısıra, Cansel Kızıltepe, Gülistan Yüksel, Mahmut Özdemir, Elvan Korkmaz ve Metin Hakverdi SPD’den seçilen milletvekilleri arasında yer aldılar. Eş Başkanlığını Cem Özdemir’in sürdürdüğü Yeşiller’den Ekin Deligöz'ün yanı sıra Danyal Bayaz, Filiz Polat ve Canan Bayram Yeşillerden milletvekili seçilen isimler oldu. Sol Parti'den ise 3 Türkiye kökenli aday Federal Meclis'e girmeye hak kazandı. 2005 yılından beri Federal Meclis üyesi olan Sevim Dağdelen'in yanı sıra Evrim Sommer ve Gökay Akbulut milletvekili seçildi. Türkiye kökenli milletvekilleri olarak sağ popülist Almanya için Alternatif'in Federal Meclis'e girmesini kaygıyla karşıladıklarını dile getiren eski Berlin Eyalet Parlamentosu ve yeni Federal Meclis milletvekili Canan Bayram, AfD'li üyelerle aynı ortamda çalışmanın parlamenter sistemin bir zorunluluğu olduğunu, ancak bazı AfD’li milletvekillerinin insan haklarına karşı tavırlarına da tepki verilmesinin gerekeceğini belirtiyor.
