Avrupa Birliği üye ülkelerden her 10 yılda bir ülkenin istatistik verilerini güncellemesini istedi. Almanya’da bu isteğe uyan ilk ülke olarak ülkede nüfus ve hane sayımı başlattı.
Almanya nüfusunu sürekli gündemde tutan ve tartışan bir ülke. Bunun nedeni, ülkenin demografik açıdan çok büyük bir sorunla karşı karşıya olması. Doğum oranı dünyanın en düşükleri arasında olan Almanya’da işgücü de hızla azalıyor. Doğum ve ölüm oranları arasındaki makasın 2003 yılından bu yana hızla açıldığı biliniyor ve 2009 yılı sonu itibarıyla nüfusun 81,2 milyon olduğu tahmin ediliyor.
Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesiyle ortaya çıkan Avrupa’nın ortasındaki bu dev ülkenin nüfusunun tahminlerin ötesinde tam sayısını ise kimse bilmiyor. Bunun nedeni birleşme öncesinde eski Doğu Almanya’daki en son nüfus sayımının 1981, Batı Almanya’dakinin ise 1987 yapılmış olması. Yani şu andaki veriler için kullanılan sayılar bu sayımlara dayanıyor. O yüzden dün Almanya genelinde sayım memurlarının yola çıkmasıyla başlayan nüfus sayımının sonucu istastistik uzmanları ve demograflar tarafından büyük bir merakla bekleniyor, uzmanlar sayım sonrasında gerçek nüfusun 80 milyonun altında çıkabileceğini belirtiyor.
Almanya nüfus sayımını önümüzdeki bir aylık süreye yayarak bu konuda bir ilkede imza atıyor. Nüfus sayımı kapsamında toplam nüfusun yaklaşık yüzde 10'una tekabül eden ve daha önceden rastgele seçilerek belirlenen 7,5 milyon insana toplam 80 soru yöneltilecek. Sayıma katılanlar anketörlerle karşılıklı mülakat yaparken, emlak sahipleri ise ev ve bina ağırlıklı bir ikinci soru kataloğunu da yanıtlamak zorunda. Sayıma katılım mecburi. Seçilen ancak sayıma katılmayı red eden vatandaşlar ise ilk önce uyarılacak, direnme durumunda ise para cezası verilecek. Almancayı yeteri kadar bilmeyen göçmen vatandaşlar soruları doğru cevaplayabilmek için gerekirse anketörle birlikte tercüman da çağırabilecekler.
Sayımda yöneltilecek sorular arasında, din ile ilgili olanlar dikkati çekiyor. Buna göre Müslüman olanlar hangi mezhebe ait olduklarını ve kendilerini dindar olarak tanımlayıp tanımlamadıklarını beyan etmek zorunda. Uzmanlar İslam’la ilgili bilgilerin ileriye yönelik din ders planları ve Almanya’nın etnik – dinsel haritasını saptayabilmek için büyük önem taşıdığını savunuyor. Ülkede Katolikler ve Protestanlar için doğumdan sonra nüfus dairesine yazılma zorunluluğu bulunurken, Almanya’da yaşayan Müslüman sayısı ise tahminlere göre dört milyon civarında. Söz konusu verilerin sadece istatistiki amaçlar için değerlendirileceğini ve kesinlikle güvenlik birimlerine verilmeyeceğini garantileyen uzmanlar nüfus sayımının sonucunun 9 Kasım 2012 tarihinde açıklanacağını da kaydetti.