2006 yılında Başbakan Angela Merkel ve o zamanki İçişleri Bakanı Schauble’nin girişimleriyle başlatılan İslam Konferansları’nın altıncısı ilk kez Hristiyan Sosyal Birlik Partili CSU’lu yeni İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich’in başkanlığında düzenlendi.
Karl-Theodor zu Guttenberg’in doktora tezindeki intihal olayı ve istifasından sonra bakanlığa atanan Friedrich, göreve geldikten hemen sonra yaptığı bir açıklamada, ‘Müslümanların Almanya’ya ait olduğu, ancak İslamiyet’in Almanya’ya ait olduğunun tarihte belgelenmediği’ sözleriyle Müslümanlar arasında soğuk duş etkisi yaratmış, göçmen kuruluşlarının tepkisini çekmişti. Konferansa Friedrich’in yanısıra, hükümet yetkilileri ve Müslüman çatı organizasyonlarının temsilcileri katıldı.
Bakan Friedrich, konferanstan sonra yaptığı açıklamada, Müslümanların Alman toplumuna ait olduğunu belirtti ancak İslam’ın Almanya’nın bir parçası olmadığı görüşünü tekrarlayarak tepkileri üzerine çekti. Müslüman katılımcılar, bakanının buluşma öncesinde üslubunu yumuşattığını ancak masa başındaki açıklamalarından rahatsız olduklarını dile getirdi.
Müslüman katılımcıların ortak açıklamasında, İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich’in konferans kapsamında şimdiye dek atılan adımları ve geliştirilen diyaloğu tehlikeye atacak açıklamalardan bundan sonra kaçınması talep edildi.
İslam Konferansı’nda gerilimli tartışmalara yola açan bir diğer konu ise, Alman tarafının, radikal dincilerin tespit edilerek güvenlik birimlerine bildirilmesi konusunda daha sıkı işbirliği isteği oldu. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği sözcüsü Bekir Alboğa gibi Müslüman derneklerinin temsilcileri bu talebi tek taraflı olarak red ettiklerini ve İslam’a karşı tavır alan radikal Alman gruplarının da gündeme getirilmesi gerektiğini açıkladılar.
Konferans kapsamında esas gündemi oluşturan Alman üniversitelerinde imamlık eğitimi, imamlara Almanca kurslar verilmesi ve camilerde Almanca vaaz gibi konular yaşanan tartışmalar ve gerilim nedeniyle ikinci plana kayarken, gözlemciler İslam Konferansı’nın devam şansının bugünden sonra çok azaldığını, İçişleri Bakanı ile Müslüman katılımcılar arasındaki kutuplaşmanın aşılmasının neredeyse imkansız olduğunu savunuyorlar.
Almanya’da üç milyona yakını Türkiye’den olmak üzere yaklaşık dört buçuk milyon Müslüman yaşıyor.
