ALMANYA, BERLIN —
Suriye’de yaşanan gelişmelere uzun süre mesafeli yaklaşan Almanya’nın muhaliflerle Esad rejimi arasındaki çatışmaların uzaması ve uluslararası kamuoyuna yansıyan savaş manzaraları sonrasında konuya olan yaklaşımını hızla değiştirdiği gözlemleniyor. Suriye lideri Beşar Esad sonrası dönemle ilgili çalışmalarda son haftalarda ön plana çıkan Berlin’de bundan kısa bir süre önce Suriyeli muhalifler, Esad rejiminin yıkılmasından sonra ülkenin nasıl şekillendirileceği konusundaki görüşlerinin yer aldığı ‘The Day After’ adlı projeyi tanıttı.
Alman hükümeti söz konusu muhaliflerin Ocak ayı başından beri Berlin’de belirli aralıklarla ve gizli bir şekilde bir araya geldiğini açıkladı. Son olarak Almanya’nın başkenti ‘Suriye Halkının Dostları Ekonomik Yeniden İmar ve Kalkınma Çalışma Grubu'nun toplantılarına ev sahipliği yaptı. Siyasi gözlemciler Almanya’nın Suriye'nin Esad sonrasında yeniden ekonomik yapılanması ve gelişmesi planlarında söz sahibi olmak istediğini ve bu nedenle stratejisini değiştirdiğini savunuyor. Nitekim Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin toplantıda yaptığı konuşmada, Suriye'de başarılı bir siyasi değişimin yanı sıra ekonominin geliştirilmesinin de önemli olduğunu vurgulaması ve Almanya’nın bu konuda gerekli çabaları destekleyeceğini ifade etmesi yeni politikalara örnek olarak gösteriliyor.
Suriye ile 1952’den beri yakın diplomatik ilişkilere sahip olan Almanya AB devletleri arasında Şam ile en güçlü ekonomik ve politik işbirliğine sahip ülke olarak biliniyor. Berlin’in yeni çizgisinin bir diğer kanıtı ise Suriyeli sığınmacıların Almanya'ya kabul edilmesinin gündeme gelmesi. Federal hükümet Almanya'da aile yakınları bulunan Suriyeli sığınmacılara vize uygulamasının kolaylaştırılmasını ve ülkeden kaçan çocuklu kadınların da Almanya'ya kabul edilmesini planlıyor.
Federal hükümetinin İnsan Hakları Sorumlusu Markus Löning, daha geçen Temmuz ayında Suriyeli mültecilerin Almanya'ya kabul edilmesinin söz konusu olmadığını, bu mültecilere Suriye’de yada komşu ülkelerde yardım edilmesini desteklediklerini açıklamıştı. Almanya’nın şimdiye kadar bölgedeki sığınmacı kamplarına gıda maddesi ve tıbbi yardım için 22 milyon Euro ayırdığı biliniyor. Alman Sosyal Demokrat Parti SPD’li Avrupa Parlamentosu milletvekili İsmail Ertuğ, Almanya’nın Suriye politikasının değiştiğini, ancak AB’nin kararsızlığı nedeniyle hareket alanın kısıtlı kalacağı görüşünde.
Avrupa Parlamentosu milletvekili Ertuğ, Avrupalı siyasetçilerin büyük bölümünün Suriye krizinde Türkiye’nin yalnız bıraktığını savunuyor.
Bu arada Dışişleri Bakanı Westerwelle Almanya’nın Suriye’ye askeri müdahaleye karşı olduğunu bir kez daha vurguladı ve bu konuda ‘çok dikkatli hareket edilmesi gerekir’ şeklinde görüş belirtti. Westerwelle bundan kısa bir süre önce Türkiye'nin sığınmacılar ve PKK terörü konularında yaşadığı sorunlara rağmen Suriye kriziyle ilgili olarak itidalli ve sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini söylemişti.
Alman hükümeti söz konusu muhaliflerin Ocak ayı başından beri Berlin’de belirli aralıklarla ve gizli bir şekilde bir araya geldiğini açıkladı. Son olarak Almanya’nın başkenti ‘Suriye Halkının Dostları Ekonomik Yeniden İmar ve Kalkınma Çalışma Grubu'nun toplantılarına ev sahipliği yaptı. Siyasi gözlemciler Almanya’nın Suriye'nin Esad sonrasında yeniden ekonomik yapılanması ve gelişmesi planlarında söz sahibi olmak istediğini ve bu nedenle stratejisini değiştirdiğini savunuyor. Nitekim Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin toplantıda yaptığı konuşmada, Suriye'de başarılı bir siyasi değişimin yanı sıra ekonominin geliştirilmesinin de önemli olduğunu vurgulaması ve Almanya’nın bu konuda gerekli çabaları destekleyeceğini ifade etmesi yeni politikalara örnek olarak gösteriliyor.
Suriye ile 1952’den beri yakın diplomatik ilişkilere sahip olan Almanya AB devletleri arasında Şam ile en güçlü ekonomik ve politik işbirliğine sahip ülke olarak biliniyor. Berlin’in yeni çizgisinin bir diğer kanıtı ise Suriyeli sığınmacıların Almanya'ya kabul edilmesinin gündeme gelmesi. Federal hükümet Almanya'da aile yakınları bulunan Suriyeli sığınmacılara vize uygulamasının kolaylaştırılmasını ve ülkeden kaçan çocuklu kadınların da Almanya'ya kabul edilmesini planlıyor.
Federal hükümetinin İnsan Hakları Sorumlusu Markus Löning, daha geçen Temmuz ayında Suriyeli mültecilerin Almanya'ya kabul edilmesinin söz konusu olmadığını, bu mültecilere Suriye’de yada komşu ülkelerde yardım edilmesini desteklediklerini açıklamıştı. Almanya’nın şimdiye kadar bölgedeki sığınmacı kamplarına gıda maddesi ve tıbbi yardım için 22 milyon Euro ayırdığı biliniyor. Alman Sosyal Demokrat Parti SPD’li Avrupa Parlamentosu milletvekili İsmail Ertuğ, Almanya’nın Suriye politikasının değiştiğini, ancak AB’nin kararsızlığı nedeniyle hareket alanın kısıtlı kalacağı görüşünde.
Avrupa Parlamentosu milletvekili Ertuğ, Avrupalı siyasetçilerin büyük bölümünün Suriye krizinde Türkiye’nin yalnız bıraktığını savunuyor.
Bu arada Dışişleri Bakanı Westerwelle Almanya’nın Suriye’ye askeri müdahaleye karşı olduğunu bir kez daha vurguladı ve bu konuda ‘çok dikkatli hareket edilmesi gerekir’ şeklinde görüş belirtti. Westerwelle bundan kısa bir süre önce Türkiye'nin sığınmacılar ve PKK terörü konularında yaşadığı sorunlara rağmen Suriye kriziyle ilgili olarak itidalli ve sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini söylemişti.