ABD’nin bazı dış politika kararları ve bazı tarihi ortaklıklardan çekilmesi Amerikalılar’ın İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana sürdürdükleri küresel liderlik rolünden geri adım atmak istedikleri izlenimine yol açıyor. Ancak yeni araştırmaların ortaya koyduklarıysa bu izlenimden farklı.
Donald Trump başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana başka ülkelerin ABD’den faydalanmasına izin vermeyeceğini söylüyor.
Trump ABD’nin müttefiklerinin de sık sık bunu yaptığını öne sürüyor.
Trump bir keresinde “Yıllardır bu ülkelerle, müttefiklerimizle milyarlarca dolar kaybettik. Bu size mantıklı geliyor mu? Müttefiklerimiz düşmanlarımızdan çok daha fazla bizden faydalanıyor. Bir gün bunu daha çok kişiye anlatabileceğim” ifadelerini kullanmıştı.
Başkan Trump Avrupalı müttefikleri NATO’nun harcamalarına yeterince katkıda bulunmamakla suçluyor. Üstelik zaman zaman NATO’dan çıkma tehdidinde de bulunuyor.
Ancak Chicago Konseyi’nin Amerikan Kamuoyu ve ABD Dış Politikası adlı araştırması birçok Amerikalı’nın NATO gibi örgütleri değerli bulduğu ve ABD’nin uluslararası alanda daha aktif rol oynaması gerektiği görüşünde olduklarını ortaya koydu.
Chicago Konseyi Küresel İlişkiler Başkanı Ivo Daalder “Amerikalılar’ın çoğunluğu ülkenin dış politikasının üç temel direği olan ittifaklar, demokrasi ve özgürlüğün hedeflerimizi hayata geçirme konusunda en büyük güvencemiz olduğu görüşünde. Amerikalılar ABD’nin dünyanın geri kalanını bu üç temel direk etrafında birleştirme konusunda lider rol oynaması gerektiğini düşünüyor” sözleriyle araştırmayı özetliyor.
Araştırma Amerikalılar’ın yüzde 74’ünün askeri ittifakların ABD’yi daha güvenli hale getirdiği kanısında olduklarını gösteriyor.
Amerikalılar’ın yarısıysa ABD’nin diğer ülkelerdeki askeri varlığının evlerindeki Amerikalıları koruduğu görüşünde. Ancak Trump destekçileri Başkan’ın yalnızlaşma politikalarına daha fazla destek veriyor.
Chicago Konseyi Küresel İlişkiler araştırmacısı Dina Smeltz de “Trump’ın yanındaki Amerikalı elitlerin ve aktivistlerin sesi basında ve toplumsal tartışmalarda daha fazla yer alıyor” diyor.
İttifaklar için büyük destek olsa da diğer uluslararası konular Amerikalılar’ı bölmeye devam ediyor.
Yeni Amerikan Güvenliği Merkezi’nden Richard Fontaine, “Raporda bölünmeye işaret eden üç büyük konu iklim değişikliği, göç ve Çin. Bu konularda Demokratlar’ın ve Cumhuriyetçiler’in tamamen farklı düşündüklerini görüyoruz” diyor.
Ancak uzmanlar millenial’lar da denilen Y kuşağının Amerika’nın oy kullanan en büyük kitlesinde yerlerini aldıkça büyük değişiklikler olacağını öngörüyor.
Yeni Amerikan Güvenliği Merkezi’nden Fontaine, “Özellikle iklim değişikliği politikasında büyük farklılık göreceksiniz. Yani Cumhuriyetçiler’in hiç iklim değişikliği politikası olmaması onları kazançlı bir konuma getirmeyecek. Çünkü ister Demokrat olsun ister Cumhuriyetçi Y kuşağı için iklim değişikliği en önde gelen kaygılardan. Ve bu kişiler ne zaman oy veren kitle içinde önemli yer edinecek o zaman bu kaygılarını ortaya koyacaklar” diyor.
Uzmanlar ABD’nin küresel katılımının 2020’de sandığa gidecek Amerikalılar için ne kadar önemli olduğunu dünyanın bekleyip göreceğini söylüyor.
