Washington Post, 78 yaşındaki Demokrat Partili lider Nancy Pelosi’nin dün Temsilciler Meclisi Başkanlığı için aday gösterildiğini bildiriyor. Gazete, Pelosi’nin, 3 Ocak’ta göreve başlayacak olan yeni Temsilciler Meclisi’nin başkanı olması için gereken oy sayısına yaklaştığını yazıyor. Habere göre Temsilciler Meclisi başkanlığı görevine ikinci kez gelmek için mücadele eden Pelosi, ılımlı üyelerle ve kimi muhaliflerle anlaşmalar yapsa da 3 Ocak’ta yapılacak oylamada daha fazla sayıda desteğe ihtiyacı var. Pelosi’nin Temsilciler Meclisi Başkanı seçilmesi için şu anda kendisine muhalefet eden 32 Demokrat Partili Kongre üyesinin yarısının oyunu alması gerekiyor. Öte yandan Demokrat Parti’nin liderlik pozisyonlarına daha genç üyeleri getirmedeki kararlılığı da adım adım hayata geçiriliyor. Temsilciler Meclisi’ndeki Demokrat çoğunluğun dünkü oylamada dört ve beş numaralı pozisyonlara partinin yükselen yıldızları 46 yaşındaki Ben Ray Lujan ve 48 yaşındaki Hakeem Jeffries’i seçmeleri, taze kan arayışına yanıt vermiş gibi görünüyor.
New York Times, Suudi Arabistan’ın Yemen’de yürüttüğü savaşa Amerika’nın verdiği desteği sona erdirmek üzere Senato’da yapılan oylamadan 37’ye karşılık 63 oyla desteğin kesilmesi kararı çıktığını bildiriyor. Gazete, hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi çok sayıda senatörün Trump Yönetimi’nin Cemal Kaşıkçı cinayetinden Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin sorumlu tutulamayacağı şeklindeki ısrarına tepki ve şüpheyle baktığını, Yemen oylamasının da bunun bir göstergesi olduğunu yazıyor. Habere göre oylama, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Savunma Bakanı Jim Mattis’in, senatörleri, Yemen’deki durumla ilgili olarak bilgilendirdiği gizli oturumdan hemen sonra yapıldı. Oturum, Pompeo ve Mattis’in Suudi Arabistan’ın Amerika’nın kilit müttefiklerinden biri olmaya devam etmesi gerektiği yönünde senatörleri ikna etme amacını taşıyordu. Çok sayıda senatör, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili bilgi edinmek amacıyla CIA Başkanı Gina Haspel’ın da oturumda bulunmasını talep etmiş, ancak bu talep yerine getirilmemişti. Yemen’e askeri desteği kesme yönündeki oylama, daha önce Amerika ve Suudi Arabistan arasındaki ittifakın sürdürülmesi gerektiğini savunan 13 Cumhuriyetçi senatörün taraf değiştirerek Demokratlar’ın safına geçmesi açısından önem taşıyor.
Wall Street Journal ise Amerikan Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’ın hızlı faiz artışı politikası nedeniyle kaygılanan yatırımcıları rahatlatan açıklamalarından sonra borsaların moral kazandığını yazıyor. Gazete, Dow Jones Sanayi Endeksi’nin dün 600 puandan fazla kazanımla Kasım ayındaki kayıplarının tümünü telafi etmeyi başardığını bildiriyor. Habere göre New York Ekonomi Kulübü’nde konuşan FED Başkanı Powell, faiz konusunda bundan sonra izlenecek yol hakkında fazla bilgi vermedi, ancak faiz oranlarının tarihi standartlara göre hala düşük seyrettiğini söyledi. Powell, Ekim ayı başında yaptığı açıklamada FED faiz oranlarının nötr faiz oranından hala çok uzak olduğunu söylemiş, bu açıklama, borsalarda ciddi kayıplara neden olmuştu. Oysa Powell, dünkü konuşmasında, mevcut faiz oranlarının, nötr faiz oranının hemen altında seyrettiğini belirtti. Bu sözler, yatırımcılar tarafından faizlerin daha yavaş arttırılacağının ya da ya da artışın durdurulacağının sinyali olarak algılandı. Ancak yine de kimi iktisatçılar, FED’in önümüzdeki ay ve gelecek yıl da faiz artışına devam edeceğini öngörüyor. Yatırımcıların yüzde 32’sine göre faizler, Aralık 2019’a kadar en az üç kez yükseltilecek.
Wall Street Journal bugün ayrıca Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi’nin dün yayınladığı rapora göre Amerika’da yaşam süresinin düşmeye devam ettiğini bildiriyor. Rapor, son on yılda intihar vakalarının sayısındaki rekor düzeyde artışın ve uyuşturucu madde bağımlılığından kaynaklanan ölümlerin de ortalama yaşam süresinin düşmesinde rol oynadığını kaydediyor. Habere göre Amerika’daki ortalama yaşam süresi bir aydan fazla azalarak 78,6 yıla geriledi. İktisatçılar ve kamu sağlığı uzmanları, ortalama ömür süresini, bir ülkenin refah seviyesinin önemli bir göstergesi olarak kabul ediyor. 2017 yılına ilişkin verilerse Amerikan kamuoyunun sağlığı açısından karanlık bir tablo oluşturuyor. Gazetenin görüş aldığı Rochester Üniversitesi profesörü Eric Caine, Amerikan ekonomisinin makro düzeyde atılım gerçekleştirmesine rağmen bunun halkın yaşam seviyesini yükseltmeye etkisi olmadığını söylüyor. Amerika, ortalama yaşam süresi konusunda gelişmiş diğer ülkelerin çok gerisinde. Bu süre Japonya’da 84,1, İsviçre’deyse 83,7 yıl.