Washington Post, Başkan Trump’ın Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösterdiği ve Senato’daki oturumları geçen hafta tamamlanan Yargıç Brett Kavanaugh’ya yönelik cinsel saldırı iddialarının ayrıntılarını aktarıyor. Gazete, Kavanaugh’nun lise yıllarında kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu iddia eden kişinin kimliğini açıklama kararı aldığını yazıyor. Habere göre Palo Alto Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan 51 yaşındaki Christine Blasey Ford, 1980’li yılların başında lise öğrencisiyken Kavanaugh’nun saldırısına uğradığını söyledi. Ford, Kavanaugh’ya yönelik suçlamalarını, Senato Yargı Komisyonu’nun Demokrat Partili üyesi California Senatörü Dianne Feinstein’a Temmuz ayında gönderdiği gizli mektupta kaleme almış, ancak kimliğinin açıklanmaması talebinde bulunmuştu. Ford, iddialarının gerçek olduğunu kanıtlamak içinse Ağustos ayında aldığı yalan makinası testini geçmişti. Kavanaugh ise suçlamaları reddediyor ve lisede ya da başka bir dönemde hiçbir şekilde herhangi bir cinsel suça karışmadığını kaydediyor. Demokrat çevreler, Ford’un Kavanaugh’ya yönelik suçlamaları nedeniyle soruşturma açılması ve Senato’daki onay oylamasının aceleye getirilmemesi çağrısı yapıyor.
New York Times ise Kuzey Carolina eyaletini vuran Florence Kasırgası’nın eyaletin kıyı kesimlerinden dağlık bölgelere kadar birçok alanı sular altında bıraktığını bildiriyor. Habere göre kasırganın ilk vurduğu Wilmington’ın dış dünyayla bağlantısı kesilmiş durumda. Kente giriş çıkışlar, tüm yolların sel nedeniyle kapanması sonucu yapılamıyor. 17 kişinin yaşamını yitirdiğini bildiren gazete, sel tehdidinin henüz geçmediği, bazı akarsuların su seviyesinin yükselmeye devam ettiği ve iki gün içinde yeni sel baskınları yaşanacağı uyarısında bulunuyor. Öte yandan Kuzey Carolina’da bir milyondan fazla elektrik abonesine hizmet verilemiyor. Aşırı yağmurun yol açtığı taşkınlar, birçok bölgede su kesintilerine de yol açıyor. Öte yandan Hope Mills kasabası yakınlarındaki barajın hafta sonunda taşmaya başlaması, barajın yıkılabileceği olasılığını gündeme getirdi. Yetkililer, tahliye edilen bölge sakinlerinin evlerine dönmekte acele etmemesi gerektiği uyarısında bulunuyor.
Los Angeles Times ise Çin’de toplama kamplarına gönderilme riski altında olan binlerce Uygur’un Türkiye’de beklemede olduğunu bildiriyor. Gazete, Türkiye’de yaşayan binlerce Müslüman Uygur’un gözaltına alınıp kamplara gönderilme korkusu nedeniyle Çin’e geri dönemediklerini yazıyor. Habere göre Çin Hükümeti’nin Müslüman Uygur kimliğinin yerini seküler Çin kimliğiyle değiştirmek için başlattığı sosyal mühendislik projesi nedeniyle Çin’in Doğu Türkistan bölgesindeki Uygur nüfusunun yüzde 10’unun gözaltında olduğunu sanılıyor. Çin ise Müslüman Uygur’ların asimilasyon amacıyla toplama altına alındığını reddediyor ve sadece terör zanlılarının gözaltında tutulduklarını ve bu kişilere iş eğitimi sağlandığını bildiriyor. Chicago’daki Loyola Üniversitesi’nden Rian Thum, yurtdışında yaşayan Uygurlar arasında Çin’de akrabaları gözaltına alınmayan hemen hemen kimsenin olmadığını, hükümetin hasta ve yaşlılar dışında başka Uygurlar’ı da salıvereceği konusunda hiçbir işaret vermediğini söylüyor. Gazete, Çin’in Doğu Türkistan bölgesinde Uygur dilini öğretme ve öğrenmenin, 18 yaş altındaki gençlerin camiye gitmesinin, öğrencilerin ve kamu çalışanlarının Ramazan’da oruç tutmasının, erkeklerin sakal bırakmasının, kadınlarınsa başörtüsü takmasının yasak olduğunu hatırlatıyor.