Erişilebilirlik

16 Ocak Amerikan Basınından Özetler


16 Ocak Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:20 0:00

Washington Post, Cumhuriyetçi Parti’nin federal hükümet harcamaları konusunda cuma gününe kadar Demokrat Parti’yle uzun vadeli bir anlaşma yapamayacakları sonucuna varmaları üzerine hükümetin kapanması olasılığının arttığını yazıyor. Gazete, Cumhuriyetçi liderlerin bu durumda kısa vadeli bir anlaşma yaparak bir yandan hükümeti açık tutmayı, diğer yandan da Demokrat Parti’yle göçmenlik müzakerelerine devam etmeyi planladığını bildiriyor. Ancak habere göre Demokratlar, Amerika’ya çocuk yaşta aileleri tarafından getirilen kaçak gençleri sınır dışı uygulamasından korumayan herhangi bir anlaşmaya yanaşmıyor. Her iki partiden de müzakereciler bugün yapılması beklenen görüşmede bütçe meselesini yeniden masaya yatıracak ve yarın iki partinin liderleri arasında yapılacak toplantı için zemin hazırlayacak. Ancak ortak paydada buluşulamadığı takdirde hükümet, 2013 yılından bu yana ilk kez Cuma gece yarısı kapanacak. Geçen hafta taraflar arasında Oval Ofis’te yapılan görüşme sırasında Başkan Trump’ın sarf ettiği bazı tartışmalı sözler, gazeteye göre güvensizlik ortamının doğmasına yol açtı. Hükümetin açık kalmasını sağlayacak plan üzerinde anlaşma sağlanamamasının nedeni de bu güvensizlik hissiyatının devam ediyor olması.

Washington Post bugün ayrıca Yunan adalarından Midilli’deki mülteci kamplarının durumu ve bu kamplardaki yaşam şartlarıyla ilgili özel bir habere yer veriyor. Gazete, Midilli adasında pislik ve sefaletin hüküm sürdüğü, kapasitesinin çok üzerinde mültecinin yaşadığı ana kampta yaşam şartlarının tek kelimeyle korkunç olduğunu bildiriyor. Oysa mülteci akınının en üst seviyeye eriştiği 2015 ve 2016 yıllarına oranla Midilli’ye şu anda çok daha az sayıda mülteci ayak basıyor. Mülteci sayısı azalmasına rağmen yaşam şartlarının kötüye gitmesi, gazeteye göre yardım gönüllüleri, ada yöneticileri ve insan hakları savunucularının, Avrupalı yetkililerin mültecileri kıtadan uzak tutmak için kamptaki koşulları kasten iyileştirmediği gibi son derece sarsıcı bir sonuca varmasına neden oldu. Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü Midilli koordinatörü Aria Danika, “Avrupa’da 5 bin kişilik bir kampta en temel barınma, sağlık hizmeti, tuvalet ve sıcak su ihtiyacını karşılamamanın hiçbir nedeni olamaz. Mültecileri bu şartlara katlanmak zorunda bırakmak, daha geniş kapsamlı bir planın parçası” şeklinde konuşuyor. İnsan Hakları İzleme örgütünden Yunanistan araştırmacısı Eva Cosse’ye göreyse mültecilerin bir an önce anakaraya çıkarılması şart, ancak Avrupalı liderler, buna yanaşmıyor. Yunanistan, sığınma başvurularının işleme konması için mültecileri anakaraya taşıyordu. Ancak bu uygulama neredeyse durma noktasına geldi. Midilli adasında şu anda 7 binden fazla mülteci barınıyor. Bu sayı, adanın kapasitesinin iki katı.

Wall Street Journal ise Amerika’nın yeni nükleer silahlar üretmeyi planladığını bildiriyor. Gazete, Savunma Bakanlığı’nın kapsamlı nükleer strateji değerlendirmesine göre Amerika’nın Rusya ve Çin’in giderek artan askeri kapasitelerine karşılık olarak denizden fırlatılan iki yeni nükleer silah imal etmeyi planladığını yazıyor. Yaklaşık iki yıl içinde hazırlıkları tamamlanması planlanan silahlardan biri, Trident füzelerinde kullanılacak düşük imha gücüne sahip bir savaş başlığı. Denizaltıların taşıdığı Trident füzeleri, şu anda çok daha güçlü savaş başlıklarıyla donatılıyor. Diğer plan ise denizden fırlatılan nükleer başlıklı bir kruz füzesinin yeniden imal edilmesini öngörüyor. Bu füze, 2010’da emekliye ayrılmıştı. Habere göre Pentagon’un planını destekleyenler, Soğuk Savaş’ın sona ermesinin üzerinden neredeyse otuz yıl geçtiğini, Amerika’nın nükleer gücünü gözden geçirip bazı yenilikler yapmasının zamanının geldiğini kaydediyor. Ancak plana karşı çıkanlar, Amerika’nın imha gücü daha düşük silahlar imal edilmesiyle birlikte daha esnek bir nükleer silah yelpazesine sahip olacağını, bunun da nükleer silah kullanımını kolaylaştırma tehlikesini beraberinde getirdiğini savunuyor.

Los Angeles Times ise son on yılın en ağır grip salgınlarından biriyle mücadele eden California eyaletinin bir kamu sağlığı kriziyle karşı karşıya olduğunu bildiriyor. Habere göre California’daki çok sayıda hastane, sadece grip belirtileriyle başvuran hastaların sınıflandırılması ve tedavisi için ana binalarının dışında çadırlar kurmaya başladı. Bu yıl California dışında başka pek çok eyaleti de etkisi altına alan grip virüsü türünün, diğer türlere oranla daha bulaşıcı olan bulaşıcı olan H3N2 olduğu belirlendi. Ekim ayından bu yana California’da 65 yaş altındaki 42 kişi, gribe bağlı komplikasyonlardan ötürü yaşamını yitirdi. Halk sağlığı uzmanları, bu seneki grip aşısınınsa sadece yüzde 30 oranında etkili olacağını kaydediyor.

XS
SM
MD
LG