New York Times, Cumhuriyetçi ve Demokrat Parti arasında göçmenlik meselesi üzerinde yaşanan açmazın devam ettiğini bildiriyor. Gazete, iki partinin özellikle DACA olarak bilinen ve Amerika'ya çocuk yaşta aileleri tarafından getirilen kaçaklara sınırdışı muafiyeti tanıyan uygulama üzerinde anlaşamaması nedeniyle çıkan anlaşmazlığın sürdüğünü yazıyor. Habere göre DACA uygulamasının devamı için direten Demokrat Parti, federal hükümetin cuma günü kapanmasını engelleyecek harcama planı üzerinde anlaşmaya yanaşmıyor. Gazete, Başkan Trump'ın Haitili ve Afrikalı göçmenlere yönelik olarak sarf ettiği tartışmalı sözlerin iki partinin uzlaşıya varmasını engelleyen etkenlerden biri olduğunu vurguluyor. Ancak Cumhuriyetçiler, bu sefer de çocukların yararlandığı sağlık sigortasına uzun vadeli fon ayrılması seçeneğini gündeme getirerek, hükümetin cuma günü kapanmasını engellemek için Demokratlar'ı dize getirmeye çalışıyor. Gazete, şimdi Demokrat Parti'nin önünde zor bir siyasi karar olduğunu yazıyor: Demokratlar ya ”Dreamers” olarak bilinen genç kaçakların durumu netlik kazanıncaya kadar hükümetin kapanmasını göze alacak, ya da 9 milyon çocuğa ücretsiz sağlık hizmeti sunan programa fon ayrılmasını kabul ederek hükümetin kapanmasını engelleyecek.
New York Times bugün ayrıca Başkan Trump'ın son muayene sonuçlarıyla ilgili habere yer ayırıyor. Gazete, Trump'ın, Beyaz Saray doktoru Tümamiral Ronny Jackson tarafından yapılan ve sonuçları merakla beklenen bu ilk sağlık kontrolunu tam puanla geçtiğini yazıyor. Habere göre Doktor Jackson, 71 yaşındaki Trump'ın sağlığının ”mükemmel” olduğunu, yaşına göre özellikle kalp tetkiklerinin gayet iyi sonuçlar verdiğini kaydetti ve bu sonucu, Başkan'ın sigara ve alkol kullanmıyor oluşuna bağladı. Ancak Jackson, boyuna göre kilosunun yüksek olması, egzersiz yapmaması ve kolesterol seviyelerinin yüksek çıkması nedeniyle Trump'ın kullandığı kolesterol ilacının dozunun yükseltildiğini belirtti. Öte yandan bir başka merak konusuysa Trump'ın akıl sağlığıyla ilgiliydi. Habere göre Trump'ın kendi isteği üzerine yapılan zihinsel testler de olumlu sonuçlar verdi. Doktor Jackson, Başkan'ın dikkat, konsantrasyon, karar alma mekanizması, hafıza ve dil becerilerini ölçen Montreal Zihinsel Değerlendirme Testi'nde 30 üzerinden 30 puan alması üzerine başkanlık görevini yerine getirmesini engelleyecek herhangi bir zihinsel rahatsızlığı olmadığını gördüklerini bildirdi. Ancak psikiyatri uzmanları, sadece 10 ila 15 dakika süren Montreal testinin zihinsel yeterliliği ölçmede yeterince kapsamlı olmadığını, demans yani bunamanın başlangıç aşamalarında olan kişiler için sağlıklı bir değerlendirme olmayacağını kaydediyor. Doktor Jackson ise son bir yıldır bazen günde birkaç kez olmak üzere Trump'ı yakından izlediğini ve Montreal testi dışında daha hassas bir zihinsel teste tabi tutulmasını gerektirecek bir durum olduğu kanısına varmadığını vurguladı.
Washington Post ise Amerika'nın Afganistan'daki operasyonlarıyla ilgili bir habere yer veriyor. Habere göre kış ayları Afganistan'da genellikle sessiz geçiyor. Taleban köylere sığınıyor, Amerikan güçleriyse bu soğuk aylarda üslerine kapanıyor. Ancak gazete 16 yıl sonra ilk kez soğuk hava şartlarının hava operasyonlarının hız kesmesini engellemediğini bildiriyor. Amerikan ve Afgan güçleri Aralık ayında 455 hava saldırısı düzenledi. Bu da günde 15 hava saldırısı düzenlendiği anlamına geliyor. Oysa geçtiğimiz yıl Aralık ayında yapılan hava saldırısı sadece 65'ti. Gazete, hava operasyonlarının sayısındaki bu keskin artışın nedeninin, Başkan Trump'ın Ağustos ayında açıkladığı stratejinin parçası olan yeni angajman kuralları olduğunu yazıyor. Trump'ın stratejisine göre Amerikan güçleri artık Taleban hedeflerini istedikleri zaman vurabiliyor. Oysa Obama Yönetimi sırasında Amerikan güçleri, sadece saldırı altında kalması ”an meselesi” olan Afgan güçlerini savunmakla sınırlıydı. Gazeteye göre yeni strateji, Amerikan ve Afgan güçlerinin Taleban'ı çok ağır bombardıman altında tutarak örgütü, Afgan Hükümeti'yle savaşmaya son vermek zorunda bırakmayı ve Taleban'ın bir tür iktidar paylaşımı anlaşmasına girmesini sağlamayı amaçlıyor. Hatta Amerikalı bir istihbarat yetkilisi, böyle bir anlaşma kapsamında Afganistan'daki bazı bölgelerin kontrolunun tamamen Taleban'a teslim edilebileceğini bile söylüyor. Ancak kimileri, yeni stratejinin işe yaramayacağı görüşünde. Bunun nedeni, yoğun saldırılara maruz kalan Taleban'ın Afgan Hükümeti ve Amerika'ya karşı daha da hırslanarak, savaşma arzusunu körükleyeceği olasılığı.