Amerikan basını, 19 yaşındaki Nikolas Cruz'un Florida eyaletinde atıldığı liseye düzenlediği silahlı saldırının ayrıntılarını aktarmayı sürdürüyor. Gazeteler bugün çoğunlukla Cruz'un böyle bir saldırı düzenleyebileceğine ilişkin verdiği sinyallere, yeniden açılan silah kontrolu ve bireysel silahlanma tartışmalarına ve çocuk ve gençlerin okullardaki güvenliğine odaklanıyor.
Saldırıyla ilgili en çarpıcı ana sayfa, Boston Globe'a ait. ”Bundan Sonra Ne Olacağını Biliyoruz” manşetiyle çıkan gazete, ana sayfasında şu ifadelere yer vermiş: ”Parkland. Las Vegas. Sutherland Springs, Newtown. Toplu silahlı saldırılar Amerika'da o kadar sıradan hale geldi ki, hepsi aynı üzücü senaryoyu izliyor. Saldırgan erkek, belki de oğlan çocuğu. AR-15 ya da benzeri yarı otomatik tüfek ve yüksek kapasiteli şarjör taşıyor. Silahı yasal yollardan satın alıyor. Güvenlik taramasına takılmıyor. Okula, konsere ya da ofis binasına giriyor. Ve masumların üzerine ateş açıyor. Saldırı altında olanlar olay yerinden dehşet verici fotoğraflar, mesajlar gönderiyor. Televizyonlar olayı canlı yayınlıyor. Öğrencilerini korumak için kurşunların önünde siper olan öğretmenlerin kahramanlıkları konuşuluyor. Saldırganın akıl hastalığı belirtileri gösterdiği anlatılıyor. Kimileri bir akıl hastasının nasıl silah sahibi olduğunu sorgularken, diğerleri trajediyi siyasileştirmekle suçlanıyor. Dualar ediliyor. Birisiyse silah lafını ağzına hiç almıyor. Bir süre sonra olanlar unutuluyor. Ve hepsi sil baştan tekrar yaşanıyor. Bir sonraki saldırı hakkında sadece üç şeyi bilmiyoruz: Kim? Nerede? Kaç ölü?”
Washington Post ise geçen Eylül ayında, yani saldırıdan sadece beş ay önce Mississippi eyaletinde yaşayan bir kişinin YouTube'da ”nikolas cruz” adlı bir kullanıcının bir video görüntüsünün altına bıraktığı ”profesyonel okul saldırganı olmak istiyorum” şeklindeki yorumu FBI'a bildirdiğini, ancak FBI'ın bu yorumu yazan kişinin kimliğini tespit edemediğini bildiriyor. FBI şimdiyse bu kişinin Florida'daki saldırgan olduğuna inanıyor. Gazetenin eski bir FBI ajanından aldığı bilgiye göre daire, sürekli olarak çok sayıda ihbar alıyor, ancak hangilerinin peşinden gitmeye değer olduğu konusunda çok zor kararlar almak durumunda kalıyor. Öte yandan habere göre Cruz'un atıldığı lisedeki yöneticiler ve çok sayıda komşusu da şimdiye kadar birçok kez kaygılarını dile getirdi. Örneğin komşuları Cruz'un sık sık öfke krizleri geçirdiğini, polisin yaşadığı eve defalarca kez geldiğini söylüyor. Atıldığı lisedeki bir matematik öğretmeninin okul yönetimine Cruz'un okula sırt çantası getirmesinin engellenmesi gerektiğini bildirmiş olması da verilen ayrıntılar arasında. Gazete, Başkan Trump'ın saldırıyla ilgili olarak dün yaptığı açıklamada Cruz'u tanıyanların kaygılarını yetkililere tekrar tekrar bildirmesinin saldırıyı önleyebileceğini ima ettiğini, ancak yetkililere bildirim yapmanın işe yaramadığının birçok kez kanıtlandığını yazıyor.
New York Times ise Florida'daki lise saldırıyla ilgili bugünkü başyazısında Ulusal Silah Birliği NRA'i hedef tahtasına oturtmuş. Gazete, Amerika'daki her anne babanın bir sonraki okul saldırısının kendi çocuklarınınkinde olacağından ötürü büyük korku yaşadığını, ancak ülkede seçimle işbaşına gelenlerin tek korkusunun, zengin ve nüfuzlu silah lobisi olduğunu yazıyor. Siyasetçilerin silah lobisi tarafından rehin alındığını vurgulayan ve ”NRA Mağlup Edilebilir” başlığı taşıyan yazı şöyle devam ediyor: ”Bireysel silahlanmayı savunan sağcılara ve silah lobicilerine karşı tavır sergilemek, bundan böyle siyasi intihara yol açacak bir kahramanlık olarak görülemez. Hükümet artık vatandaşların kontrolu altına girmeli. Connecticut eyaletinde ilkokul çocuklarının öldürülmesi, bir eşiğin aşılması olarak algılanmış, insanlar 'artık yeter' diye isyan etmişti. Ancak hiçbir somut adım atılmadı. Ulusal Silah Birliği ve birliğin Kongre'deki hizmetçileri, silah kontrolu konusunda akılcı bir reform yapılmasının önünde durdu. Ancak silah lobisinin siyasetçilerin boğazını sıkmasının önüne geçebiliriz. Amerikan kamuoyunun büyük çoğunluğu değişimden yana. Sonbahardaki Kongre ara seçimlerinde bu mesajı verme şansımız var. Adaylar, silah kontrolünün seçim kazandıracak, ahlaki bir mesele olduğunu artık anlamalı. Seçmenler NRA'i seçimlerde mağlup etmek için akın akın sandığa koşmalı.”
Amerikan gazetelerinin Florida'daki toplu silahlı saldırının yanı sıra bugün en çok yer ayırdıkları ikinci haber, Senato'daki göçmenlik tasarısının uğradığı hezimetle ilgili. Los Angeles Times, Amerika'ya çocuk yaşta kaçak olarak getirilenlere sınırdışı muafiyeti tanınması karşılığında sınır güvenliği için 25 milyar dolarlık ödenek ayrılmasını öngören göçmenlik reformu girişiminin, Senato'da gereken desteği alamadığını yazıyor. Bunun nedeni, Başkan Trump'ın, yasal göçmenliği kısıtlayacak maddeler içermemesi durumunda tasarıyı veto etme tehdidinde bulunması. Bu durumda yasal koruma süreci Mart ayında dolacak genç kaçakların akıbetini federal mahkemeler belirleyecek. Gazete, Cumhuriyetçi, Demokrat ve bir bağımsız senatörden oluşan 16 kişilik grubun haftalardır kapalı kapılar ardında ortak bir anlaşma sağlamaya çalıştıklarını, ancak Trump'ın bu girişimi engellediğini yazıyor. Habere göre Trump, oylamadan kısa süre önce paylaştığı Twitter mesajında tasarının geçirilmesinin ”tam bir facia” olacağını, çünkü tasarının zincirleme göçmenliği ve yeşil kart çekilişini engelleyecek maddeler içermediğini yazdı. Habere göre kaçak gençlere koruma sağlanmasından yana olan kimi Demokrat senatörlerse 25 milyar dolarlık sınır güvenliği bütçesini ”israf” olarak nitelendirdikleri için tasarı aleyhine oy kullandı.