NBC Televizyonu'nun haber sitesi NBCnews.com, ”İşbirlikçi tanık, Michael Flynn'in Türkiye bağlantılarıyla ilgili neler biliyor?” başlıklı haberinde, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakın altın tüccarı Rıza Sarraf’ın para aklama davasında federal savcılarla işbirliği yaptığını” yazıyor. Haberi konuyu yakından bilen iki kaynağa dayandıran NBCnews.com, hukukçulara göre federal savcıların Türk hükümetiyle Başkan Trump'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn arasındaki olası bağlarla ilgili bilgi arayışı içinde de olduğunu bildiriyor. NBCNews.com'a göre “Sarraf’ın cezaevinden çıkarılması ve federal savcılarla işbirliği yapması, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın umutsuzca engellemeye çalıştığı” bir durumdu. Habere göre Erdoğan 2016'da zamanın Başkan Yardımcısı Joe Biden'dan Sarraf davasının düşürülmesini ve davaya bakan savcı Preet Bharara'nın görevden alınmasını talep etmiş, ancak dava hakkında bilgi sahibi olan üçüncü bir kaynağa göre Biden, bu talebi reddetmişti. Yetkililer, Savcı Bharara'nın Mart ayında Başkan Trump tarafından görevden alınmasının ise Sarraf davasıyla ilişkili olduğuna dair herhangi bir gösterge olmadığını kaydediyor. Haber şöyle devam ediyor: “Öte yandan Rusya soruşturmasını yürüten özel savcı Robert Mueller, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Michael Flynn'e, Trump'ın başkanlık geçiş sürecinin sürdüğü Aralık ayında Fethullah Gülen'in Türkiye'ye götürülmesi ve Sarraf davasının düşürülmesi için 15 milyon dolar teklif edip-etmediğini soruşturuyor.”
MSNBC ve NBC News'ün hukuk uzmanlarından Danny Cevallos'a göre ise “Sarraf-Erdoğan ilişkisi ve Flynn’le Türk hükümeti arasındaki uygunsuz ilişkilere ilişkin suçlamalar göz önünde bulundurulduğunda Sarraf’ın federal savcılarla işbirliği yapma kararı, önemli bir gelişme.” Uzmana göre Sarraf'ın federal cezaevinden alınıp federal gözetim altına girmesi, birebir olarak savcılarla işbirliği yapan bir sanık görüntüsü veriyor.
Amerikan haber sitesi Daily Beast de “Federal savcılar Türk işadamı Rıza Sarraf'ı konuşturdu mu? Sarraf, Michael Flynn'in sonunu getirebilir mi?” başlıklı haberinde, Sarraf’ın federal cezaevinden gizlice çıkarıldığını iddia ediyor. Katie Zadavski imzalı habere göre Türkiye ve İran arasında altın ve petrol anlaşmaları yaparak Amerikan ambargosunu delmekle suçlanan Sarraf, itirafçı olarak federal savcılarla işbirliği yapabilir. Haber şöyle devam ediyor: “Cezaevleri Dairesi'nin internet sitesine göre Sarraf, 8 Kasım'da cezaevinden çıkarıldı. O tarihten önce New York Güney Bölgesi adliye sarayı yakınlarında bulunan Metropolitan Islah Merkezi'nde tutulan işadamı, geçen ay hiçbir mahkeme belgesi ibraz etmedi. Avukatı Benjamin Brafman, Perşembe günkü duruşma öncesi konferansta yoktu. Avukat Brafman, müvekkilinin nerede tutulduğu konusunda açıklama yapmayı reddetti. Daily Beast'a konuşan Illinois eyalet başsavcısı adayı Renato Mariotti, duruşma öncesi gözaltında tutulan zanlıların federal hükümetle işbirliği yapacakları zaman bazen yer değiştirdiklerini kaydediyor.”
Öte yandan Daily Beast, İran asıllı Türk işadamının Amerikalı yetkililerle işbirliği yapması durumunda vereceği ifadenin, Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil bazı üst düzey yetkililere uzanacağını ve bunun Türk hükümetini bir “utanç sağanağı” altında bırakacak nitelikte olabileceğini öne sürüyor.
Washington Post, New Jersey eyaleti Demokrat Partili Senatörü Robert Menendez aleyhine açılan yolsuzluk ve rüşvet davasında hükümsüzlük kararı çıktığını yazıyor. Gazete, rüşvet suçlamalarıyla yıllardır mücadele eden Menendez'in Senato'daki görevine geri döneceğini, ancak Senatör'ün çıkan karar karşısındaki mutluluğunun uzun sürmeyebileceğini bildiriyor. Bunun nedeni, Adalet Bakanlığı'nın Menendez aleyine yeni bir dava açılıp açılmayacağını değerlendireceği yönündeki açıklaması ve Senato Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell'ın Senato'da ayrı bir etik soruşturması açma çağrısı. Mahkemeden çıkan hükümsüzlük kararının nedeni, yedi kadın ve beş erkek üyeden oluşan jürinin oybirliğiyle Menendez'in ne suçlu ne de suçsuz olduğuna karar verebilmesi. Senatör Menendez, lüks seyahatler, pahalı hediyeler ve seçim kampanyası bağışları karşılığında yakın arkadaşı göz doktoru Solomon Melgen'in kız arkadaşına Amerikan vizesi almada kolaylık dahil bazı yardımlarda bulunmakla suçlanıyordu. Ancak habere göre Menendez, Senato Dış İlişkiler Komisyonu'ndaki görevine geri dönecek olsa da 2018 Kongre ara seçimleri öncesinde oldukça derin bir yara aldı. Hukukçular, Menendez'in büyük olasılıkla yeniden yargılanacağını, bu durumda Demokrat Parti'nin kalelerinden biri olarak bilinen New Jersey eyaletinde 2018'deki Senato yarışında Cumhuriyetçi Parti'nin eline önemli bir koz geçmiş olacağını öngörüyor.
New York Times ise 30 yıl sonra ilk kez çok büyük değişiklikler yapılarak tasarlanan vergi yasasının Temsilciler Meclisi'nde 227 Cumhuriyetçi üyenin oyuyla geçtiğini, böylelikle Trump başkanlığının ilk büyük yasama başarısına doğru ciddi bir adım atıldığını yazıyor. Habere göre şimdi gözler, Temsilciler Meclisi'nin hazırladığı tasarıdan daha farklı bir tasarı kaleme alan Senato'ya çevrildi. Senato'daki Demokrat cephenin bir bütün olarak karşı çıktığı tasarıya kimi Cumhuriyetçi senatörler de şüpheyle bakıyor. Bu durumda Cumhuriyetçi Parti'nin Senato'da sadece iki Cumhuriyetçi oy kaybetme lüksü var. Wisconsin eyaleti Cumhuriyetçi Senatörü Ron Johnson, tasarıya karşı olduğunu daha en başından belirten ilk senatör oldu. Cumhuriyetçi Parti için Maine Senatörü Susan Collins'in ve Başkan Trump'ın kısa süre önce söz düellosuna girdiği Tennessee Senatörü Bob Corker'ın oyları da ‘çantada keklik’ değil. Cumhuriyetçi Parti, özellikle sağlık hizmetleri yasa tasarısının mağlubiyete uğraması üzerine vergi konusunda kesin bir zafer elde etmeye kararlı. Bu nedenle Cumhuriyetçi kanat, Aralık sonundan yani Noel'den önce tasarıyı Başkan Trump'ın masasına koymak istiyor.
New York Times bugün ayrıca Demokrat Partili Minnesota eyaleti Senatörü Al Franken'a yönelik cinsel taciz suçlamasının son günlerde artarda patlak veren taciz skandallarına yenisini eklediğini yazıyor. Habere göre radyocu Leeann Tweeden, Senatör Franken'in, 2006'da Ortadoğu'da görev yapan Amerikan askerlerini eğlendirmek için birlikte çıktıkları turne sırasında kendisine cinsel tacizde bulunduğunu açıkladı. Bir zamanlar ünlü televizyon komedi programı Saturday Night Live'ın metin yazarlarından olan ve günümüzde olası başkan adayı gözüyle bakılan Al Franken derhal bir özür mesajı yayınladı. Öte yandan kendisi de taciz suçlamalarıyla karşı karşıya olan Başkan Trump, Alabama Senatör adayı Roy Moore'a yönelik suçlamalara karşı net tavır almazken Franken'a yüklenmekte gecikmedi. Senatör Franken etrafındaki tartışmalar, Minnesota senatörünün istifa etmesi gerekip gerekmediği üzerine yapılıyor. Kimi çevrelere göre taciz suçlaması, Al Franken senatör olmadan öncesine, 2006'ya ait. Franken o dönemde komedyenlik yapıyordu ve bu çevrede cinsel içerik ve cinsellikle ilgili kimi tartışmalı davranışlar, kabul görmese bile müsamahayla karşılanıyordu. Bu nedenle New York Times’ın konuyla ilgili köşe yazısını kaleme alan Michelle Goldberg, Demokrat Parti'nin Senato'daki en güçlü seslerinden biri olan Franken'a şans tanınması gerektiği görüşünde. Ancak karşıt cephe, kim olursa olsun taciz suçlamasıyla karşı karşıya kalanlara ayrıcalık gösterilemeyeceğini ve Franken'in istifa etmesi gerektiğini savunuyor.