Amerikan basını Başkan Trump’ın seyahat yasağı kararnamesi üzerine verilen hukuk mücadelerine geniş yer ayırıyor.
Washington Post’da, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan yedi ülkeye seyahat ve göç yasağı getiren başkanlık kararnamesinin yeniden uygulamaya konması amacıyla federal temyiz mahkemesinde yapılan başvuruyla ilgili haber yer alıyor. Habere göre mahkemede bugün yapılacak oturum, kararnamenin kaderini belirlemede rol oynayacak. Oturumda alt mahkemenin, Trump’ın seyahat yasağı talimatının askıya alınmasına yönelik kararı ele alınacak. Kararnamenin askıya alınması için yürütülen hukuk mücadelesine teknoloji şirketleri, hukuk profesörleri ve üst düzey ulusal güvenlik yetkilileri de katıldı. Oturumda her iki tarafa da savunma yapmaları için yarım saatlik süre tanınacak. Oturumda ele alınacak en önemli hukuki mesele, Başkan Trump’ın yetkisini aşarak Anayasa’nın birinci maddesini ihlal edip etmediği ve kararnameden doğrudan etkilenen şahıslara geriye dönüşü olmayan zarar verilip verilmediği olacak.
Washington Post bugün ayrıca hem Başkan Trump’ı destekleyenlerin hem de karşı çıkanların tezlerini savunmak için tarihten örnekler vermesiyle ilgili bir değerlendirmeye yer vermiş. Değerlendirmeye göre gerek Avrupa, gerek Amerikan tarihi, Trump’a karşı bir silah olarak kullanılıyor. Trump karşıtları, Adolf Hitler karşılaştırmaları yapıyor, seyahat yasağı kararnamesini eleştirmek için geçmişte uygulanan göçmenlik kısıtlamalarının hatalarından örnekler veriyor. Tarih profesörleri ise tarihsel örneklerle karşılaştırma yaparken gerçeklerin saptırılmaması gerektiği uyarısında bulunuyor.
Bugün Los Angeles Times ise seyahat yasağı kararnamesinden en çok etkilenenlerin başında gelen İran asıllıların çektikleri zorluklarla ilgili bir habere yer vermiş. Habere göre Amerika’da yaşayan İranlılar’ın çoğu, memleketlerindeki baskıcı rejime karşı çıkıyor. Çoğu İranlı, Amerika’ya yüksek öğrenim için gelip kalmış. Aile bağlarına ve kültürlerine sıkı sıkıya bağlı olan İranlılar, şimdiye kadar memleketlerini ellerinden geldiğince ziyaret etmeye çalışıyordu. Ancak Trump’ın kararnamesi, bu gelenek önünde artık bir engel teşkil ediyor. Amerika’da yaşayan İranlılar’ın aile fertlerini Amerika’ya getirmeleri de artık oldukça zor. Gazete, Los Angeles’ta yaşayan Arian Edalat ve ailesinin yaşadığı zorlukları buna örnek gösteriyor. Ailenin fotoğrafını da ana sayfasında paylaşan gazete, Arian Edalat’ın annesine Amerika vizesi almanın bile 14 ay sürdüğünü bildiriyor. İranlılar’ın Amerikan vizesi almak için Ermenistan ya da Avusturya gibi dış ülkelere gidip buradaki Amerikan konsolosluklarına başvurmaları gerekiyor. Aile, şimdiyse, bunca zorlukla alınan vizenin geçersiz sayılması tehdidiyle karşı karşıya.
New York Times’ın ana sayfasında ise Somali’de yarın yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri yer alıyor. Habere göre 25 yıldan uzun süredir merkezi hükümetten yoksun olan Somali, yıllardır milyarlarca dolar tutarında Amerikan yardımıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Birleşmiş Milletler’in “dönüm noktası” olarak nitelediği yarınki cumhurbaşkanlığı seçimi ise tartışma yaratıyor. Bunun bir nedeni, Somali’nin, Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün dünyanın en çok yolsuzluk yapılan ülkeleri sıralamasında birinci olması. Kimilerine göre Doğu Afrika’da Batılılar dahil yüzlerce masumu öldüren, halkı açlığa mahkum eden, yüzbinlerce Somalili’nin ülkeyi terk etmesine neden olan terör örgütü El Şebab, yolsuzluklar nedeniyle seçimlerden en karlı çıkan taraf olabilir.