Erişilebilirlik

Amerika’da Bireysel Silahlanma Tartışması Sürüyor


Amerika’da Bireysel Silahlanma Tartışması Sürüyor
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:17:10 0:00

Amerikan Anayasası’na göre “Bireylerin silah bulundurma ve taşıma hakkı ihlal edilemez.”

Ancak anayasanın bu maddesine rağmen 2017 yılı içinde birbiri ardına yaşanan ve çok sayıda kişinin ölmesine ve yaralanmasına neden olan silahlı saldırılar, bireysel silahlanma özgürlüğünü ve silah kontrolu tartışmalarını tekrar alevlendirdi.

2017 yılında 335’i kitlesel, 59 bin 619 silahlı saldırı yaşandı. 15 bin 39 kişi hayatını kaybetti. 30 binden fazla kişi yaralandı.

711’i 11 yaşın altındaki çocuk, 3 bin 159’u 12 -17 yaşları arasındaki gençse ölü ya da yaralı olarak kurbanlar listesindeki yerlerini aldı.

Saldırılar sonrası halkın bireysel savunma amaçlı silah edinme yönelimi artarken, saldırıların aslında silahlanma özgürlüğünün bir sonucu olduğuna dikkat çekenler de var.

Silah satışlarının daha sıkı kontrol altına alınması için Kongre’den yasa çıkarma girişimleri her defasında başarısızlıkla sonuçlanan eski başkan Barack Obama, terörle olası bağlantısı olan kişilerin uçaklara bindirilmesinin ve silah edinmesinin önüne geçilmesi gerektiğini savunuyordu.

Obama, Beyaz Saray'daki son yılında, Amerikalılar’ın silaha erişimini denetim altına alacak yeni düzenlemeler getirmiş ve silah kontroluyla ilgili tarihi kararı açıklarken, silahlı saldırılarda yaşamını yitiren çocuklarla ilgili konuşması sırasında gözyaşlarına engel olamamıştı.

Kişilerin geçmişleriyle ilgili sicil kaydı araştırmasını ağırlaştıran ve silah satan tüm kurumların kayıt altına alınmasını, bu kurumların da sattıkları silahları kayıt altına almalarını zorunlu hale getiren değişiklik, Amerikan silah lobisini kızdırmıştı.

Ama Obama hiç silah kullanıp kullanmadığıyla ilgili bir soruyu,

"Geçmişte çok sık hedef vurmaya çalışan bir nişancıydım. Beyaz Saray davetlileriyle de sürekli atış talimi yapardım. Ben, ABD'nin geçmişine uzanan avcılık geleneklerine büyük saygı duyuyorum. Ve bana kalırsa bunu göz ardı edenler büyük bir hata yapıyor" diye yanıtlamış,

"Eğer babanız size 10 yaşında bir av tüfeği hediye eder ve siz bu silahla amcalarınızla günler geçirirseniz, silahlar bir aile geleneği haline gelir. Böylece bu geleceği korumak istersiniz" diye devam etmişti. Bu sözler Obama’nın bireysel silahlanmanın sınırlandırılmasında çok da istekli olmadığı yorumları yapılmasına neden olmuştu.

Başkanlık koltuğundaki ilk yılını henüz doldurmayan Donald Trump, daha Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayıyken, terör bağlantıları nedeniyle seyahat etmeleri yasak olanlar listesinde yer alanlara silah satışlarının engellemesi konusunda Ulusal Silah Derneği’yle görüşeceğini açıklamıştı.

Ancak Las Vegas’ta yaşanan Amerikan tarihinin en kanlı silahlı saldırısından sadece günler önce Trump yönetimi, Amerikan silah üreticilerinin saldırı tüfekleri ve mühimmat da dahil olmak üzere ürettiği küçük silahların yabancı alıcılara satılmasını kolaylaştırmaya hazırlanıyordu.

Beyaz Saray da, Dışişleri Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın uluslararası olmayan ateşli silah satışlarının denetim ve satışlarını kolaylaştırmak üzere bir yasa hazırlığında olduğunu açıklamıştı.

Trump yönetimi yapmayı planladığı yasal düzenlemeyle ateşli silah ticaretini canlandırmayı hedeflese de bazı kongre üyeleri ve silah denetimi savunucuları ihracat kurallarının hafifletilmesinin ve silah ticaretinin kolaylaştırılmasının ülke içinde bir takım sıkıntıları da beraberinde getireceği görüşünde.

Amerika’da sıklıkla kullanılan ateşli silahların 'suç çetelerinin ve militanların' işlerini daha da kolaylaştıracağı ve suça daha çok yönölendireceğine dair endişeler dile getirilirken korkulan başa geldi ve Amerikan tarihinde en çok ölüme neden olan o silahlı saldırı meydana geldi.

Çok sayıda eyalette, uzun namlulu olanlar dahil silah taşımak ve "meşru müdafaa" kapsamında ateş açmak serbest.

Amerika'da her eyaletin silah satışlarını düzenleyen kendi yasaları var.

Eğer Alaska veya Arizona’daysanız ruhsatsız silah bulundurabiliyorsunuz.

Vermont Eyaleti'ndeyse 16 yaşından gün almış herkes herhangi bir izne gerek duymadan silah satın alabiliyor ve silah taşıyabiliyor.

Montana'daysa yaş sınırı 14’e kadar düşüyor.

Florida'da hayati tehlike hissedip ateş açarsanız tutuklanmıyorsunuz.

Bireysel silahlanma tartışmalarıyla ilgili çarpıcı rakamlar da var.

Amerika’da yapılan bir araştırma 36 yıl içinde 1 buçuk milyon Amerikalı’nın ateşli silahlar yüzünden hayatını kaybettiğini ortaya koyuyor. Bu ölümlerin yüzde 66'sı intihar, yüzde 33'üyse cinayet olarak kayıtlara geçti.

Aynı süre içinde sadece 1 milyon 200 bin Amerikalı, askeri çatışmalarda hayatını kaybetti.

Kısacası 36 yıl içinde Amerika bireysel silahlanma sonucu savaşlarda kaybettiğinden daha fazla insanın ölümüne ülke sınırları içinde tanık oldu.

Ülke genelinde, silah satıcılarının çoğunun lisanssız olduğu belirtilirken Amerika'da her yıl 9 bin kişi silahlı saldırılarda ölüyor. Ölü sayısının fazla olduğu saldırılarsa yalnızca kısa bir süre haber bültenlerinde yer aldıktan sonra unutulup gidiyor.

İşte son yıllarda meydana gelen saldırılar:

  • Kasım 2017 - Teksas- 26 ölü 29 yaralı
  • Ekim 2017- Las Vegas- 59 ölü 500 yaralı
  • Haziran 2016 -Orlando- 49 ölü 53 yaralı
  • Aralık 2015 - Sen Bernardino- 14 ölü 22 yaralı
  • Nisan 2014 - A Fort Hood – 4 ölü 16 yaralı
  • Aralık 2012 – Orlando- 20’si çocuk 26 ölü

Kısacası saldırılar giderek artıyor. İki saldırı arasındaki zaman azalırken, kayıpların sayısı artıyor. Yanıtı aranan soruysa bu olaylar da silah satışını sınırlamıyorsa bireysel silahlanmanın önüne hangi güç geçebilir?

2017 yılındaki saldırılarla bir kez daha gündeme gelen bireysel silahlanma konusu bir süre daha konuşulup rafa kaldırılmadan önce Amerikalılar bu konuda ciddi bir adım atılmasını bekliyor.

Bu konuda somut adımlar atan bir kuruluşsa mücadelesini hız kesmeden sürdürüyor. O da merkezi Washington’daki Brady Vakfı.

Başkan Ronald Reagan 1981 yılında Washington’da bir otelden çıkarken John Hinckley adlı saldırgan tarafından vurulduğu zaman yanında bulunan Basın Sözcüsü James Brady sakat kalmıştı.

Aylarca tedavi görmesine karşın sol tarafı felçli kalan Brady, tekerlekli sandalyeye mahkum olmuştu. Başkan Reagan’a suikastte iki kurşun isabet etmiş ancak Reagan bir süre tedavi gördükten sonra sağlığına kavuşmuştu.

Brady suikastten sonra hayatını silah kontrolu konusuna adadı. Silah satın almak isteyenlerin geçmişinin incelenmesini öngören yasanın çıkarılmasında öncülük eden Brady, Silahlı Şiddetin Önlenmesi yasasına da adını verdi.

1986'da başlatılan girişim ancak 8 yıl sonra yasaya dönüşüp 1994'ta yürürlüğe girdi. "Silah Denetimi Yasası" sayesinde üç yılda 173 bin sabıkalının silah satın alması engellendi.

Hedef, silah taşımaya hazır olmayan kişilerin silahlara erişiminin önüne geçmek, bir anlamda tehlikeyi önlemek.

Brady Vakfı, silah almak isteyenlerle ilgili ulusal güvenlik soruşturmasının genişletilmesini hedefliyor.

Brady Vakfı Eşbaşkanı Kris Brown, ”İnternetten satışın yaygınlaştığı ve silah fuarlarının arttığı günümüzde, bireysel silah satıcıları Brady yasasındaki yasal boşluklardan faydalanıyor ve güvenlik soruşturması yapmadan silah satıyorlar. Ama biliyoruz ki; bugün bu yasal boşluklar yüzünden her 5 silahtan biri güvenlik soruşturması yapılmadan satılıyor. Bu da demek oluyor ki; tehlikeli kişilerin silaha erişimi çok kolay. O yüzden bu kampanya Kongre’ye bu soruşturmanın genişletilmesi ve yasal boşukların kapanması konusunda itici güç oluyor,” dedi.

”Günde 93 kişi ölüyor. Silah satışının yasak olduğu kişilere silah satan satıcılar var ve suç işlenen silahların yüzde 90’ının satışından onlar sorumlu” diyen Brown, Brady Vakfı’nın, yasal sınırlar içinde hem siyasilerle hem de halkla çalıştığını söylüyor. Vakıf bu satıcıları tespit ediyor ve satış yapmalarının önüne geçmeyi hedefliyor.

Bir başka hedef de sosyal normların değiştirilmesi. Bunun için de Brady Vakfı’nın eşbaşkanı Kris Brown, evlerde bulunan silahların potansiyel tehlikesine dikkat çekiyor ve Amerikan halkının eğitilmesine odaklandıklarını söylüyor.

”Maalesef güvenli yerlerde tutulmayan, kilitli olmayan silahlar silahların ulaşılabilir olmasını sağlıyor, özellikle de bu silahları bulan çocuklar kendilerini, kardeşlerini, ya da oyun oynamaya gelen arkadaşlarını öldürüyor” diye konuşan Brown, ”Amacımız 2025’e kadar silah satışını yarıya indirmek, bu hedefe odaklanıyoruz. Bunun bir yolu tehlikeli kişilerin silaha erişimine engel olmak. Brady Yasası yürürlüğe girdiğinden bu yana 3 milyon tehlikeli kişiye silah satışı engellendi. Eğer ölümlerin 5’te birine neden olan ve güvenlik soruşturması yapmadan silah satan kişilerle ilgili yasal boşlukları kapatırsak daha fazla hayat kurtarabiliriz. Çünkü biliyoruz ki silah satılamaması gereken kişiler silah satın alabiliyor. Cinayetlerin çok fazla olmasının nedenlerinden biri de silah satış piyasasının kolay ulaşılabilir olması. Eğer bu açıkları kapatabilirsek, bu silahların teminini sağlayan pazarı ortadan kaldırabilirsek, katillerin de önüne geçebiliriz,” dedi.

Üstelik tek tehlikenin cinayet olmadığını da hatırlatan Brown, “Bir diğer tehlike de intihar. 33 bin ölümden üçte ikisi intihar, bunu nedenlerinden biri de silahların kolay ulaşılır olması. Eğer evde silahınız varsa silahla ölüm riskiniz 3 kat artar. Aslında herkes gidip silah alamıyor. Federal makamlardan onaylı ateşli silahlar satıcısıysanız mutlaka güvenlik soruşturmasından geçirip silah satmanız lazım. Satın alacak kişi eğer daha önce suç işlemişse bu soruşturmayı geçemez. Siz internette kişisel silahınızı da satsanız federal makamlardan onaylı bir satıcıysanız da mutlaka güvenlik soruşturması yapmanız lazım“diye konuştu.

Vakfın yönetimden beklentileri var, bu konuda düzenlemeler talep eden vakıf cezai yaptırımlar da öngörüyor:

”Trump yönetiminden çok şey duyduk, Adalet Bakanı’nından çok şey duyduk, tamam bunda görüşbirliği içindeyiz ama bir başka mesele de bu kişilerin yanlarına arkadaşlarını ya da sevgililerini alıp güvenlik soruşturmasından geçebilecek kişilere silahı aldırmak. Bu olmamalı. Bu konuda bir yasal uygulama olmalı. Federal hükümetin ve yargı sisteminin bu noktada çok önemli bir rolü var. Hem satın alanlara hem de güvenlik soruşturmasına yeteri kadar vakit ayırmayıp silah satanlara ciddi cezai yaptırımlar getirilmeli. Başkan Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Mıke Pence Las Vegas’taki saldırıdan hemen sonra oraya gittiler. Ve ikisi de silahlı şiddetle ilgili konuşmanın zamanı değil dedi. Benim bu yönetime sorum şu? Ne zaman zamanı gelecek? Toplu ölümler var, bunun yanı sıra hergün 93 kişi silahla hayatını kaybediyor. O yüzden dürüst olmak gerekirse ben şu dönemde Trump yönetiminin bunu yapacağı konusunda çok da umutlu değilim. Biliyoruz ki NRA tek ve en büyük silah dağıtıcısı. Trump’ın kampanyasına 30 milyon dolar bağışladı. Ama Amerikan halkı bizim tarafımızda. Silah sahibi olsun ya da olmasın herkes yeteri kadar şiddete tanık oldu bu ülkede. Ve Donald Trump seçimler için tekrar potansiyel bir aday. Anketlere bakacaktır, Amerikalılar’ın fikirlerine önem verecek ve doğru olanı yapacaktır bu konuda.”

Brady Vakfı, sadece yasalarla ve yaptırımlarla sınırlı kalmıyor, yaşanan olayların kurbanlarıyla da yakından ilgileniyor.

Yaşanan tüm acı tecrüblerden ders alınması ve yeni önlemlerin bu tecrübelerle şekillendirilmesi gerektiği inancında olan Kris Brown bu durumu şöyle örneklendiriyor:

“New York’ta olanları görünce hepimiz şok olduk. New York kenti yöneticileri kalabalığın olduğu yerlerde daha fazla güvenlik önlemi almalı. 11 Eylül sonrası alınan tedbirlerin bugün de alınıp, silaha kolay erişim engellenmeli. Biz Brady Vakfı olarak bireylerin haklarını engellemekten, yasal yollardan silah sahibi olanların ellerinden silahlarını almaktan bahsetmiyoruz. Biz bu tür saldırıların önlenmesinden, insanların evlerindeki dolu ve emniyeti kapalı olmayan silahların ateş almasının önüne geçilmesinden bahsediyoruz. Güvenlik soruşturmalarının çok önemli olduğunu düşünüyorum. 50’ lerde, 60’larda otomobiller otoyollarda hızlandığında, doğal olarak kazalar ve yaralanmalar arttığında federal hükümet baktı ki halk sağlığında ciddi bir kriz yaşanıyor. Ve sadece ‘herkes emniyet kemeri takmalı’ demekle yetinmedi. ‘İnsanları nasıl koruyabiliriz’ dedi. Ve hava yastıkları zorunlu hale getirildi. Otoyollarda hız sınırları kondu. Bazı yollar yeniden dizayn edildi. Bu meselede de bu tür bir yaklaşıma ihtiyacımız var.”

Peki "silah sever bir toplum" olarak tanınan Amerika'da 2017 yılında hayata geçirilemeyen silah denetim yasası ne ölçüde "gerçekçi? 2018 yılında bir “mucize” yaşanacak mı? Bunu da zaman gösterecek.


STÜDYO VOA

ABD İsrail’e bomba sevkiyatını durdurdu – 8 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG